'Sergi' deyip de geçmemek lazım! Sözünü ettiğimiz sergi aslında ilettiği 'politik mesajı' ile belki de birçok konferansa ve onlarca görüşmeye bedel. Kıbrıs'ta Türklerin varlığının '400 yıllık bir geçmişi olduğunu' anlatabilmek çok değerli. Düşünecek olursak Obama'yı seçti diye kutladığımız seçmenlerin ülkesi ABD'nin varlığı da daha eski değil. Dünyanın birçok köşesinde yaşamakta olan toplumların ve kurdukları ülkelerin tarihlerini incelediğimizde bir adada '400 yıldır yaşıyor olmanın' aslında ne kadar önemli bir bilgi olduğunu da görürüz. Uluslararası kamuoyunun Kıbrıslı Türklerin '1974'den sonra gelmediğini' ve '400 yıl önce adaya yerleştiklerini' öğrenmesini sağlamak ve bunun ardından 'gasp edilen haklarından' bahsetmek Güney Kıbrıs'ın 'propagandalarının ne derece yanlış olduğunu' sergilemek anlamına geliyor.
Bu nedenle olsa gerek Brüksel'de görev yapan Rumlar bu sergiden dolayı çok heyecanlandılar. Aslında sahip çıkmaları ve tanıtımından rahatsız olmamaları gereken adadaki 'Türk kardeşlerinin tarihi' ile ilgili gerçeklerin sergilenmesi onları rahatsız etti. 'Garantöre ne gerek var?' diyenlerin nedense Kıbrıslı Türkler Avrupa Parlamentosu'nda 'adada biz de varız ve oldukça eskiyiz' bilgisini tarihi dokümanlarla kanıtlayarak sunduklarında tavırları ilginçti. EVKAF'ın bir Kıbrıs kurumu olduğu da göz önünde tutulacak olursa aslında Kıbrıs Cumhuriyeti resmi temsilcilerinin sergiye açık olarak ilgi göstermeleri gerekirdi. Ancak onlar her zamanki gibi 'sanki düşmanlar varmışçasına' uzaktan takibi ve sergiyi 'ikinci plana itmeyi' amaçlayan faaliyetleri tercih ettiler. Bu amaçla bir 'karma' koro apar topar hem de serginin ilk hazırlık aşamasında kamuoyu tarafından aslında bilinmeyen eski açılış saatinde yani gerçek açılış saatinden bir gün sonra serginin yapıldığı yerin yanında 'biz gerçek Kıbrıslıyız ' şovu yaptı. O korodaki Kıbrıslı Türkler de ustaca bu kötü amaca alet edilmiş oldular. Sergi için koşturan ve görev yapan Kıbrıslı Türkler bu nedenle oldukça üzüldüler. bazı Kıbrıslı Türkler gerçekten bu derece saf oluyor demek ki. Sırf Brüksel'e gelmek için Güney Kıbrıs'taki siyasi partilerin tüm masraflarını ödediği bir 'operasyona' katılmaya değer mi?
Güney Kıbrıs'ın tüm karşı faaliyetlerine rağmen sergi amacına ulaştı. Çok sayıda AP milletvekili, parlamento ve komisyon çalışanı, parlamentoyu o esnada ziyaret eden farklı ülkelerden gruplar '400 Yıllık Miras' adlı sergiyi gezdiler ve Kıbrıslı Türklerin öyküsünü öğrendiler. Bu serginin sadece ve sadece Brüksel'de önyargıların hala büyük bir sorun olduğu Avrupa Parlamentosu'nda beş gün boyunca var olması bile bence tüm uğraşlara değdi.