Berlin'deyim. KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer çok başarılı bir Almanya Gezisi'ni gerçekleştirmekte. Gezi yolunda gidiyor. Ancak en yakın dostlarım Avustralya'dan dönerken Bangkok'ta hükümet yanlıları ve karşıtları arasındaki kavganın göbeğine inivermiş ve rehin kalmış durumdalar. Ülkenin tüm havaalanları işgal altında. Binlerce Avrupalı ve aralarında can dostlarım ülkede hapis durumdalar. ABD, Avustralya, Çin ya da İsrail gibi devletler vatandaşlarına yönelik gerekli önlemleri almış durumdalar. Sadece Fransızlar ve Amanlar sahipsiz durumda. Hele bir de Alman ve Türk vatandaşı iseniz iki kere sahipsizsiniz şu anda Bangkok'ta! Doğarken yapmadığınız tercihler sizi işte dünyanın kaynayan bir köşesinde 'çaresiz' hale getirebiliyor. Sürekli telefon bağlantısı ile Berlin'den Bangkok'taki dostlarımı başka bir ülkeden bir uçağa yerleştirmeye çalışıyorum. Ama önce onların bir çok sıcak çatışmanın olduğu yollardan o bulduğumuz havaalanına ulaşmaları gerekiyor. Ufak bir uçağı defalarca yakıt almasını da organize ederek indirecek bir havaalanı yok şu anda ülkede. Dostlarım ilk önce bir taksi ile bir hedefe yöneleceklerdi ama yolların tehlikeli olduğunu öğrendiler. Şimdi son kararımız bu akşam bir otobüse binip Malezya'ya geçmeleri. Orada Kuala Lumpur Havaalanı'ndan uçak ile Almanya'ya ya da ilk önce işleyen bir ülkeye gitmeleri hedefimiz. Bu arada Alman Dış İşleri ile temas kuruyorum ve dostlarımın bana anlattığı gibi onların Bangkok'ta terk ettikleri otelde elli kadar Alman vatandaşının mahsur durumda olduğunu ve yardım beklediklerini bildiriyorum. Şu ana kadar Alman Büyükelçiliği'nden kimse gelmemiş. Muhatabım hemen durumu devam ettireceğini bildiriyor. Siyasi ilişkilerimi arıyor ve onları da bilgilendiriyorum. Ama biliyorum 'ateş düştüğü yeri yakar'. Şimdi Bangkok'ta olanlar 'başlarının çaresine bakmak' zorundalar. Dostlarım da 'allahtan' deneyimliler ve şu anda dilerim 'doğru kararları' veriyorlar. Ben sadece onların verdiği kararlar doğrultusunda rotalarını takip edebiliyor ve yardımcı olmaya çalışıyorum.

 

Alman Dış İşleri ise bir başka 'can derdinde'. 'İğrenç' teröristler Bombay'i kana bulamışlar. Çok sayıda Alman vatandaşının yaşamını kaybettiği endişesi var. Dışişleri şu anda Bombay'a kitlenmiş durumda. Bangkok'taki dostlarım için kötü bir gelişme. Bombay'de durum da korkun bir haber geliyor. Avrupa Parlamentosu'ndan milletvekili arkadaşım Erika Mann'ın da rehineler arasında olduğunu öğreniyorum. Ardından medya aracılığı ile onun sağlığının yerinde olduğunu ve kurtarıldığını öğreniyoruz. Lanet olsun! Neredeyse can dostlarımın Bombay'da değil de Bangkok'ta bir kavganın göbeğinde olduklarına sevineceğim. 2008 yılında dünyanın bu berbat hali işte böyle birdenbire karşısına çıkıveriyor insanın.

 

Telefonum çalıyor. Almanya'da Gross Gerau'da hep kararlı bir şekilde en zor günlerimde beni destekleyen yılların politikacısı dostum eski Hessen Eyalet milletvekili Martin Schlappner 77 yaşında vefat etmiş. Bir dost yitirmek acı. Gözlerim yaşarıyor. Telefon eden dostumdan rica ediyorum. Benim adıma da 'baş sağlığı' dileyecek. Cenazeye katılma şansım yok.

 

Telefonum çalıyor. Bangkok'ta otobüs garına gitmeyi deneyen dostlarımdan son gelişmeleri dinliyorum. Yeni kararlar veriyorum. Telefon etmem gereken yerler var. Elbette öğleden sonra Ferdi Sabit Soyer ile birlikte benim de karınca kararınca katkım olan programda Alman dostlarım ile görüşülürken gerektiğinde çeviri yapacağım. Lefkoşa'da 'kafatasçı' olarak bildiğim bir gazetede bana yönelik içeriğinin çoğunluğu gerçek dışı haberler olduğunu öğreniyorum. Biliyor musunuz: Kimin ne yazdığı umurumda bile değil! Ben KKTC'ye gönülden verdiğim desteği hiç bir karşılık beklemeksizin yaptım ve yapmaktayım. Bu nedenle iddia edildiği gibi sadece belli bir partide dostlarım yok. Kuzey Kıbrıs için doğru olduğuna inandığım her adımı her kesimden Kıbrıslı dostlarım ile atıyorum ve sanırım bunu yeterince kanıtladım. Benim adımı benim bile bilmediğim DOME dedikodularına filan karıştırmak isteyenler sanırım 'kendi uydurduklarına kendileri inanmaktalar'. Berlin, Bangkok, Kuala Lumpur, ve bir yerlerde Lefkoşa'da bir 'garip grup'. Beni zerre kadar ilgilendirmiyor şu anda!

 

Ben can dostlarım güvenilir bir havaalanına indiklerinde, başka dostlarımın Bombay'da yaşamlarını yitirmediğini öğrendiğimde ve Kuzey Kıbrıs için ufak da olsa bir kaç olumlu adım atabilip de tüm Kuzey Kıbrıslı dostlarımın sorunlarının çözümüne katkım olabilirse çok mutlu olacağım. Beni sevdiğim insanlar ilgilendiriyor. 'İnsanları sevdiğinden bile şüphem olanlar da' gölge etmesinler yeter.