Yakın Doğu Üniversitesi Avukatı Umut İnan;
Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Avukatı Umut İnan, YDÜ ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan protokollerle ilgili açıklama yaptı. Avukat İnan, söz konusu protokollerin Sağlık Bakanı Ahmet Gülle tarafından sürekli gündemde tutularak kamuoyunda konuyla ilgili yanlış bir algı ve bilgi kirliliği oluştuğunu söyledi.
Bu tür açıklamaların kamuoyu ile toplum vicdanını rahatsız ettiğini kaydeden Avukat Umut İnan, “açıklamalar ülkemizin imajını da ciddi bir biçimde zedelemiştir” dedi.
YDÜ Avukatı Umut İnan yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“YDÜ ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan protokoller, Sağlık Bakanı Sayın Ahmet Gülle tarafından gündeme taşınmış ve bunu takip eden açıklamalarla sürekli gündemde tutularak kamuoyunda konuyla ilgili yanlış bir algı ve bilgi kirliliği oluşmuştur. Sayın Bakanın yapmış olduğu yanlış yönlendirme ve manipülasyonlarla dolu açıklamalar kamuoyu ile toplum vicdanını rahatsız etmiş olup ülkemizin imajını da ciddi bir biçimde zedelemiştir.Ayrıca siyasi sorumluluk ve devlet ciddiyeti ile bağdaşmayan bu tür açıklamalar toplumun, yalnızca bir kuruma değil, ülkemizdeki tüm sağlık kurumlarına olan güveninin sarsılmasına yol açmıştır.Yargı sürecinde olan bir davayı etkilemeye yönelik ve siyasi kaygıları ön plana çıkararak yapılmış olan bu tür talihsiz ve çarpıtılmış açıklamaları üzüntüyle izliyorum. Bu bağlamda kamuoyunu konuyla ilgili doğru bilgilendirmek adına tartışmalara konu protokoller ve faturalandırma süreciyle ilgili bazı gerçekleri açıklama gereği doğduğuna inanıyorum. YDÜ ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan Teşhis ve Tedavi Hizmetleri Protokolleri ve Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Hastaneleri arasında imzalanan çeşitli Teşhis ve Tedavi Hizmetleri protokolleri karşılıklı olarak incelendiği zaman, Türkiye Cumhuriyeti sağlık kurumlarıyla imzalanan protokollerde belirlenen hizmet fiyatları ile YDÜ Hastanesi hizmet fiyatları arasında bir farklılık bulunmadığı, hatta bazı protokollerle kıyas yapıldığında YDÜ Doğu Hastanesi’nin hizmet fiyatlarının belirli kalemlerde Türkiye kurumlarından daha uygun olduğu görülmektedir. Ayrıca yurt dışına sevkedilen hastaların ulaşım ve konaklama giderleri göz önünde bulundurulduğu zaman YDÜ Hastanesi’ne yapılan sevklerin yurt dışına yapılan sevklerden daha uygun olduğu da tartışmasız bir gerçektir. Bunun yanısıra ciddi sağlık sorunlarıyla uğraşan insanımızın, ülkesinde tam teşekküllü bir hastane varken ek bir külfetle yurt dışına yolculuk etme zorunda bırakılması halkını seven hiçbir devlet adamının kolaylıkla açıklayamayacağı ve kabul edemeyeceği bir durum olması gerekir. Bugün toplanan Bakanlar Kurulu öncesinde Kanser Hastaları Derneği başkanı Raziye Kocaismail tarafından yapılan açıklamada ifade edilen rahatsızlık tam da bu sürecin kanser hastaları özelinde yaratmış olduğu maddi ve manevi mağduriyete örnek teşkil etmektedir. Hal böyleyken Yakın Doğu Hastanesi’yle yeni bir protokol imzalanmayıp hastalarımızın yurt dışına sevkedilmesi ne ekonomik akla ne de vicdana sığmaktadır.İlk olarak Ağustos 2010 tarihinde imzalanan protokolle birlikte Yakın Doğu Hastanesi’ne sevkedilmeye başlanan hastaların tetkik ve tedavileri, Sağlık Bakanlığının söz konusu protokolü tek taraflı feshine kadar en iyi şekilde gerçekleştirilmiştir. Bu dört yıllık süreç içerisinde binlerce hastanın tetkik ve tedavisi yapılmış olmasına rağmen Sağlık Bakanlığı bu hizmetler karşılığında Yakın Doğu Hastanesi’ne tek bir kuruş bile ödememiştir. Sağlık Bakanlığı tarafından sevkedilen hastalara yapılan işlemler ve bu işlemlerin tutarları defalarca Sağlık Bakanlığına bildirilmiş, verilen hizmetler için faturalar düzenlenip Bakanlığa gönderilmiş olmasına rağmen Bakanlık hiçbir gerekçe göstermeksizin bir kısım faturaları tasarrufunda tutmaktadır.Bununla birlikte konunun çözüme kavuşturulması için gerek Sağlık Bakanlığı gerekse Başbakanlık düzeyinde defalarca girişimlerde bulunulmuş, toplantılar yapılmış ancak bu toplantılar çözüm üretici bir sonuca ulaşmamıştır. Bu iyi niyetli ve çözüm bulmaya yönelik girişimlerin sonuçsuz kalmasını takiben Sağlık Bakanlığı aleyhine söz konusu sevklerden kaynaklanan alacaktan dolayı dava ikame edilmiş olup bu dava ile ilgili yargı süreci de halen devam etmektedir.Bu gerçekler ışığında Sayın Bakanının yaşanan tüm bu süreci yok sayıp Yakın Doğu Hastanesi’nin Bakanlığa fatura göndermediğini iddia eden açıklamaları gerçeklikten ve devlet ciddiyetinden uzaktır.”