3 bin 500 dönümlük Kıbrıs Türk malının kontrolü için savaş veriliyor

Larnaka’ya bağlı KaloHorio’daki (Vuda) 3 bin 500 dönümlük Kıbrıs Türk malının kontrolü konusunda aylardır savaş verildiği, meselenin Rum Yönetimi Başkanı NikosAnastasiadis’in de bilgilendirileceği kadar ciddi olduğu bildirildi.
Fileleftheros gazetesi, edindiği bilgilere dayanarak, yaklaşık 350 milyon Euro değerinde olan araziyi işadamlarının istediğini ancak arazi Kıbrıs Türk malı olduğundan, önlerine engel çıktığını yazdı, şu detayları verdi:
“İşadamları, Larnaka’ya bağlı KaloHorio’daki (Vuda) malın müşterek sahibi görünen Ankara’daki Türk meslektaşlarıyla yaptıkları sözleşmeyi sundular. Aynı zamanda malın müşterek ortağı görünen Evkaf da malı talep ediyor. Söz konusu araziyle ilgilenen işadamları ekonomik krize atıfta bulunuyor, Disneyland ve kumarhane kurup, yeni istihdam olanakları yaratacak ve yabancı sermaye ve yabancı turist çekecekleri vaadinde bulunarak ilgili devlet birimlerine ve hatta Başkanlık Köşkü’ne baskı yapıyorlar. Bu işadamlarının kumarhane de inşa etmek istiyor olmaları diğer işadamları arasında tepkilere neden oldu. Hükümet konuyla ilgili pozisyon belirlemedi ancak Başsavcıdan görüş istedi. Başsavcının da bahse konu arazinin Kıbrıs Türk malı olduğu, bu nedenle kontrolünün Kıbrıs Türk Malları Vasiliği, yani İçişleri Bakanı olduğuna hükmetmiş görünüyor. Ancak işadamları elleri kolları bağlı beklemediler, öğrendiğimize göre ilgili malın yalnız Kıbrıslı Türklere veya Evkaf’a ait olmadığını, Türklerin de müşterek sahibi olduğunu göstermek maksadıyla yeni veriler aradılar. Bunun için de son 200 yıllık belgelere başvurdular. İşadamları mal sahibi ile yapılmış, yıllık 1 milyon Euro’ya 90 yıllık kira sözleşmesini sundular. Bu vade, büyük binalar ve diğer altyapılar inşa edilmesine ve sözleşmenin yenilenmesi halinde malın kullanıcılarına ait olmasına olanak tanıyor. Yapılan baskı nedeniyle meselenin yeniden hükümetin ve Bakanlar Kurulu’nun önüne gitmesi beklenirken bazıları, bu arazinin veya bir bölümünün hükümet tarafından kullanılabileceğine veya göçmenlerin kullanımına verilebileceğine işaret ediliyor.”