Ceren ERCİH

Eski Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Türköz;

Eski Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Süha Türköz, Gözde Bekir’in sunduğu olduğu Günaydın Ada programına konuk oldu. Önemli açıklamalarda bulunan Türköz, ülkede başkanlık sistemine geçmenin şart olduğunu vurguladı ve cumhurbaşkanlığı seçiminin bu noktada bir fırsat olduğunu ifade etti.

“PARLAMENTER SİSTEM YAPIMIZA UYGUN”
Gelinen noktada sistemin tıkandığını vurgulayan Süha Türköz, değişimin şart olduğunu söyledi. Halkın beklentilerine cevap vermeyen bu yapının terk edilmesi gerektiğini vurgulayan Türköz, başkanlık sisteminin kurtuluş olabileceğini şu sözlerle ifade etti: “Başkanlık sistemini getirmemiz lazım. Bunu iddialı bir şekilde de savunmamız lazım. Şu anda tartışılan anayasa değişiklik konusu olsun bunun dışında yönetimde karşılaştığımız veya parlamentoda işlerin düğümlendiğine bakarak bunu söylüyorum. Bu sistem bana göre tükenmiştir, bitmiştir. Parlamenter sistem benim yapımıza uygun düşmemiştir. Belki de biz bunu başaramadık. Dolayısıyla sistemi sorgulamamız lazım. Siyasal tarihe baktığımız zaman gerek, bağımsızlığına kavuşan ülkeler, gerek yeni kurulan devletler mutlaka siyaseti öncü olarak koyup daha sonra diğer kurumlarını yerleştirmeye başlamışlardır.”

“BALIK BAŞTAN KOKAR”
Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin başkanlık sisteminin konuşulup tartışılması için bir fırsat olduğunu söyleyen Türköz sözlerini şöyle sürdürdü: “Halk arasında bir ifade var ya ‘balık baştan kokar’ bugün bizdeki olaylar, yaşananlar bunun örneğidir. Arkadaşlarımı da uyarıyorum. Daha ciddi daha titiz bir çalışma sergilemeleri gerekir. Oraya giden kişi ‘ben artık burada halkın iradesini temsil ediyorum dolayısıyla da benim dediğim doğrudur, attığım adımlar doğrudur.’ hiçbir istişare, hiçbir özeleştiri yapmadan veya da böyle bir olaya muhatap olmadan orada görev sürdürmeye çalışmak bu ülkeye yapılan en büyük haksızlıktır. Bunu arkadaşlarımın bir an önce düzeltmesini talep ediyorum.”

“DÖNEM SONU ÇÖZÜMLENECEKTİR”
Kısa bir süre önde Demokrat Parti Ulusal Güçler’den istifa eden vekillerin durumu ve Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) bu vekillere kapıyı açabileceğini ifade etmesini de değerlendiren Türköz, bu duruma tepki gösterdi. Vekil transferlerinin önüne yasal düzenlemeyle geçilemeyeceğini düşündüğünü belirten Türköz, kendi görüşlerini şu sözlerle paylaştı: “Bunu yasalarla önlemek şu şekilde mümkün değil; milletvekili yemini yapıldıktan sonra ilgili kişi milletvekilidir. Dolayısıyla siz yasada ayrı bir partiye girmesi halinde milletvekilliği düşer ya da bir daha seçilemez gibi bazı müeyyideler koyamazsınız. Çünkü anayasada bir tarafta seçme ve seçilme hakkı var. Siyasal partiye girme ve çıkma hakkı var. O partiyi seçme hakkı var. Bence bu ahlaki olarak düzenlenebilir. Ahlaki yönden eğer bu ayrım yapılırsa kişiler bu yola gitmekten vaz geçeceklerdir. Kişisel nedenlerle bu yola gitmişlerse diğer partilerin kapısı kapalı olduğu için kendilerine, bağımsız olarak da seçime giremeyecekleri nedeniyle kendiliğinden dönem sonu bu sorun çözümlenmiş olacak diye bakıyorum.”

“BU DEĞİLDİK”
Türköz, DP’nin kuruluş ilkelerine paralel olarak ilerleyemediği özeleştirisini ise şu şekilde ifade etti: “Fazla iddialı olmamakla beraber kuruluşundaki ilkeler, davranışlar, ortaya koyduğu görüş ve düşünceler bugün partide yaşıyor diyemiyorum ben. Mutlaka değişmiştir. UBP ile DP’nin bir elmanın iki yarısı gibi benzetilmesine o zamandan beri karşı çıktık. Çünkü bu değildik.”

“DEVLETİN HARCINA KOYMADIK”
Ülkenin kuruluşundan bu yana yasal düzenlemelerin dahi yapılmadığını ve bir çok yasanın miadını doldurduğunu söyleyen Türköz, sözlerini şöyle tamamladı: “Dünün koşullarına göre hazırlanan, düzenlenen yasalarımızda mevcut değişiklikleri gündeme getirmemiz lazım. Ben buna geçmişle yüzleşme diyorum. Maalesef biz bu devletimizi kurarken büyük bir eksiklik yaptık, adaleti temeline koymadık. Ben bu devlet yapımızın çok uzun süre devam edeceğine inanmıyorum. Çünkü temelinde bir adalet yok, mal dağıtımında, vatandaşlık konularında bir adalet yok, çeşitli kesimlere verdiğimiz haklar konusunda maalesef adalet yok. O eşitlik konusunu bu devletin harcına koymadık ve bu kanayan bir yaradır. Bunu ortadan kaldıramazsanız bu ilelebet sürecek.”