Bir okula gidiyorsunuz… Karşınıza okul müdürü olarak bir öğrenciniz çıkıyor… İnanılmaz mutlu bir olay… Değirmenlik Lisesi Müdürü Mustafa Kurumanastırlı…
Aylardan kasım ve ben lisenin edebiyat öğretmeni İrem Konedralı tarafından 2-3 hafta öncesinden söyleşi yapmak üzere okula davet edildim…
Bulutlu ve biraz da soğuk bir sabah Girne’den yola çıkıyorum. Yağmur hafiften çiseliyor. Okulu kolayca buluyorum. Sanırım teneffüs… Öğrenciler ve nöbetçi öğretmenler bahçede… Çevre temiz, bakımlı…
Hangi okul olursa olsun, oraya adım atışımda havayı bir koklarım… Genel durum bana ilk görüşte fikir verir… Bağıran çağıran öğrenci yok… Kargaşa yok… Gülüşüyorlar, konuşuyorlar…
İrem Hanım yanında bir başka edebiyat öğretmeniyle beni bekliyor… Kucaklaşıyoruz…
Okul Müdürü de odasının kapısında karşılıyor bizi… Bir kahve molası sonrası binanın ikinci katındaki salondayız… Isıtılmış, sıcacık bir salon… Heyecanla bekleyen yüzden fazla öğrenci… 9, 10 ve 11 sınıflar…
Masa, mikrofon hatta fon müziği bile hazırlanmış… Gençler sonsuz bir merakla beni inceliyor…
Ve konuşmaya başlıyorum… Bir buçuk saat süren konuşmam sırasında sadece gülümsüyor, düşünüyor ve başlarını sallıyorlar… Konuşmak yerine susup dinliyorlar… kendilerinden geçercesine hem de… Daha sonra sorular soruyorlar, dağıtılan kağıtlara düşüncelerini yazıyorlar… Fotoğraflar çekiyoruz… Kucaklaşıyoruz… Sanki birbirimizi yıllardır tanıyoruz… Bir türlü gitmek istemiyorlar, yanımdan ayrılamıyorlar…
Anı
Gözümü kapasam
Akşam safaları
Bir el tutamı ötemde
Mis gibi toprak
Yeni sulanmış
Nazında akşamın
Mor zambaklar...
Bir düş ortasında çocukluğum.../ AYŞE TURAL
YORUMLAR…
Bu hayatta hiçbir şey üzülmeye değmez… Her zaman neşeli, her zaman ümit dolu, her zaman hayat dolu olmalıyız… Sevgi, her engeli, her zorluğu aşar…
Siz çok neşeli bir insansınız… İnşallah biz de sizin neşenize sahip oluruz… Okulumuza gene gelin…/ AHMET ÖZDİLEK
“ Güleryüzlü, mutlu, neşeli, hayat dolu bir insan Ayşe TURAL… Aşkı, sevgiyi en iyi bilen, sevinç dolu… Sizinle tanışmak büyük bir şeref… İyi ki geldiniz… Mükemmel bir insansınız… İyi ki varsınız… DİLEK BAYRAM
HAYATA TUTUNACAĞIM
“ Benim annem ben beş yaşındayken öldü. Bu yüzden hayata sımsıkı tutunmaya çalışıyorum. Her akşam babama “Günün nasıl geçti? Bir sıkıntın var mı? “ diye soruyorum; çünkü o benim her şeyim… En başta annem için onun istediği gibi, ona yakışan bir evlat olmaya çalışıyorum… Hayat gerçekten çok zor… İyi bir yere gelmek için öğütleriniz bana çok yararlı olacak… Sözleriniz, hayata daha çok sarılmamı, tutunmamı sağladı… İyi ki varsınız… İyi ki sizi tanıdım…/ RABİA AYDOĞAN- 11-B “
Artık
artık büyüsem
nasıl olur?
ellerim büyüdü
ayaklarım büyüdü
yüreğimse
hala yaramaz çocuk.../ AYŞE TURAL
YAŞAMA SEVİNCİ
Farklı bir kişiliğe sahisiniz… Çok güleryüzlü ve pozitifsiniz… Hayatı yaşamayı seviyorsunuz… Gözlerinizin içinde YAŞAMA SEVİNCİ ve mutluluğu var. Gerçekten yaşamayı çok seviyorsunuz… / AYŞE- 11. Sınıf
ANNEM
Ayşe Hocam,
Sizin anlattıklarınız benim adeta içime işledi. Bana hayatımda IŞIK oldu. Ben anneme babama kızarım ama yüreğim onlara kızamıyor; çünkü onları çok seviyorum. Onlar bir yere gezmeye gidince, anlattığınız hikayedeki köpek yavrusu gibi sanki sakatlanıyorum, yürüyemiyorum. Kendimi EKSİK hissediyorum…
Bazen rüyamda annemin başına kötü şeyler geldiğini görüyorum ve rüyamda ağlayarak uyanıyorum. Ona sarılıp öpüp kokluyorum.O da bana onu niye öptüğümü soruyor… İnsanın annesini öpüp koklaması için ona bir şey olması gerekmez tabi…İnsanın annesinin olması dünyadaki bütün mücevherlerden daha değerli ve güzeldir…
Konuşmanızı çok beğendim Ayşe Hocam… Çok güleryüzlü bir kadınsınız… / UFUK KAYA 10- A
SORULARIM
Hayatın verdiği mutluluğu kanıtlamanın en güzel yolu nedir?
- YAŞADIĞINA, NEFES ALDIĞINA ŞÜKRETMEK olabilir mesela… Git aynaya bak… O sensin….
Yaşanan onca zorluğa rağmen ayakta durmanın en güzel ve kanıtlanmış yolu nedir?
- YAŞAMA SEVİNCİ – hayatı sevmek…/ BERFE KAÇAR 9- A
TIPKI BİR MUM GİBİSİNİZ…
Sözlerime başlarken öncelikle teşekkür etmek istiyorum. Bir MUM neyse sizler, sizin gibi değerli öğretmenlerimiz benim için O’sunuz… Etrafınızı aydınlatmak için eriyorsunuz… Bugünden sonra hayatımı gözden geçirecek ve daha dikkatli olacağım… / ALPEREN GÜRBÜZ 10- B
Barış
çocuğum,
zeytin dallarından tacın
güneşten bakışların olsun...
iyilikten, doğruluktan
güzellikten yana...
sev dünyayı, evreni
yüreğinde yeşert sevgiyi...
almadan vermeyi öğren
budur büyüsü yaşamın...
el ele tutuşmanın
sıcaklığını yaşa
barışın bekçisi ol
sevincinle
kuşlar uçur evrene.../ AYŞE TURAL
“ İyilik perisi, mükemmel insan…
Sizinle tanışmak çok güzel… Anlatılmaz yaşanırsınız… RONAY KARAKAYA- 11- B
“ Her insanın her kişinin farklı bir kişiliği vardır…/ GAMZE TİKİCİ
HAYAT PRENSİBİ
“ Öncelikle okulumuza geldiğiniz için çok teşekkür ederiz. Bize kendi yaşamınızı ve tecrübelerinizi anlattığınız için, bizi aydınlattığınız için çok mutluyuz…
Sizin sayenizde artık hayata daha farklı bakıyoruz… Söylediklerinizle, kendimize iyi bir HAYAT PRENSİBİ edindik… Sevgilerimizle… Yine bekleriz…
BİRGEN/ ONUR/ İLAYDA”
EN GÜZEL ETİKET
Konuşmalarınızdan şunları öğrendim:
Kendimizi tanımalıyız…
Sinirlerimize hakim olmalıyız…
Yalan söylememeliyiz…
En güzel etiketimiz kıyafetlerimiz değil AKLIMIZdır…
Her insan kültürlü ve tatlı dilli olmalıdır…
Hayatta güçlü olmalıyız… / FATMA KAYIŞKANAT 10- B
Bir de Bana
Bir güneş istiyorum
Çiçeğe, böceğe ve bana...
Bir yağmur istiyorum
Toprağa,denize ve bana...
Bir kanat istiyorum
Kuşa, yelkene ve bana...
Bir BARIŞ istiyorum
Ülkeme, dünyaya ve bir de bana.
GÖZLERİNİZ…
- “ Sevgili Hocam,
Bu güzel gün için çok teşekkür ederim. Eğlenceli, hayat dolu ve güzel gözleriniz beni gerçekten bir kere daha hayata bağladı.
Öğütleriniz, hikayeleriniz bize ışık tuttu. İçeri girdiğiniz an pozitif bir enerji saçtınız… Umarım ileride ben de sizin gibi pozitif, enerji dolu, hayat dolu ve en önemlisi merhamet dolu gözlere sahip olurum…Güleryüzlü bir öğretmen, bir kadın tanıdığım için gerçekten çok oldum…
Bize kim olduğumuzu öğrettiğiniz için teşekkür ederim. Sahip olduklarımı hatırlattığınız için teşekkür ederim… İyi ki sizi tanımışım… İyi ki varsınız…EMİNE AKDENİZ 10- A
Bir Dilek Tut
bir dilek tut küçüğüm
fırtınalar incitmesin seni
kelebek kanatların
dikkat et kopmasın...
gökkuşaklarından çelenkler yap
başına tak
inan ki sana çok yakışır...
bir dilek tut küçüğüm
sağlıklı, mutlu günler
hiç eksilmesin hayatından...
gül yüzünde güller açsın
gözlerin bulutlanmasın asla
güzelliklerdir senin hakkın...
bir dilek tut küçüğüm
barıştan, dostluktan, kardeşlikten
doğruluktan, güzellikten
ve iyilikten yana ol her zaman...
kocaman mutlu dünyalar kur
küçücük ellerinle, en temizinden...
bir dilek tut küçüğüm
sev kuşu, böceği, dalında gülü
ağacı yeşert, ormanı koru
dallarında kuşlar cıvıldasın
yemyeşil bir ülke yarat
yarat ki cennetin olsun...
bir dilek tut küçüğüm
yuvanda hep mutlu ol
annen, baban, kardeşin
sevgi, saygı ve huzur
senin yüreğinde boy atsın
taze fidanlar gibi...
bir dilek tut bir tanem
başarıların sığmasın
minik avuçlarına…
gönlünde her zaman
sevinçler çiçek açsın
gelecek günlerin hep
baharlarla bezensin …
sevgilerin güneşi
aydınlatsın içini
TANRIM her zaman seni
esirgesin, korusun...
BİRAZ MUTLULUK ALIR MISINIZ?
Nerede var? Almak isterim elbette. Kim satıyor? Bitmeden bir parça ben de rica edebilir miyim?
Mutluluk bu… Bilmece gibi… Alınmıyor, satılmıyor, elle tutulmuyor ama gözle görülüyor. Mutlu bir yüz, pırıl pırıl… Işık ışık… Gözlerden sevinç taşıyor. Yüzde geniş bir gülümseme. İçinize girivermiş, damarlarınızda dolaşıyor. Kıpır kıpırsınız. Yerinizde duramıyorsunuz. Kuşlar gibi uçmak istiyorsunuz gökyüzünde. Birileriyle paylaşmalısınız, anlatmalısınız…
Aşkınıza karşılık aldınız belki. Bir bakış, biraz ilgi, belki de baş başa bir kaçamak… Ya da işinizde sizi onore ettiler. Pek çok kişinin önünde gururlandınız. Kıvanç duydunuz…
Haydi kalkın. Yatağınızdan çıkın. Bugünün güzel olması için uğraşın. Mutluluk içinizde filizlensin. Onu duyun… Hissedin…
(Biraz Mutluluk Alır mısınız? – 12 Nisan 1997)
SEVGİLİ GENÇLER HEPİNİZİ ÇOK SEVDİM…
BANA SÖZ VERDİNİZ…
HER ZAMAN İYİ İNSAN OLACAKSINIZ…
