Ada’nın her iki tarafındaki demokrat duruşlu partilerin (DP UG ve DİKO) önceki gün ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda, liderlerin kendilerine Kıbrıs sorunuyla ilgili yeterli bilgi vermediğinden şikayet ettiği haber verildi. Politis gazetesine göre DİKO tarafından yapılan açıklamada, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin açıkladığı Yönetim, Mülkiyet ve Toprak başlıklarında kaydedilen ilerlemenin ne olduğu konusunda Rum siyasi partilerini bilgilendirme çağrısı yaptığını yazdı.

DİKO, “Cumhurbaşkanı Akıncı’nın yaptığı; Toprakta köy isimleri, oranlar ve haritaların görüşülmediği ile Ortak Açıklama’ya göndermede bulunarak şahsının güçlü merkezi hükümeti savunmadığı ve Eylül ayında New York’ta çoklu görüşme ¬hedeflendiğine dair açıklamaları” hakkında da bilgi ve izahat talep ediyor.
DİKO açıklamasında, özellikle Toprak başlığında “Sadece, göçmenlerin evlerine dönmeyeceği istisnaları mı görüşüyorlar?” sorusuna vurgu yapıldı.

Gazete DPUG Başkanı Serdar Denktaş’ın da Kıbrıs Türk siyasi partilerinin Cumhurbaşkanı Akıncı tarafından bilgilendirilmesini istediği açıklamasında mülkiyet ve toprak konuları üzerinde durduğunu yazdı ve Denktaş’ın Kıbrıs Türk tezleri müzakere masasına konulmadan önce Cumhuriyet Meclisi’nde görüşülmesi gerektiği sözünü öne çıkardı.

Haravgi ise “Nihayet Esaslı Müzakere... AKEL Yakınlaşmaların Kabulüyle Yol Alınacak Diyor” başlıklı haberinde, AKEL Politbüro üyesi Stefanos Stefanu’nun son liderler görüşmesini değerlendirirken yakınlaşmalar değerlendirilirse çözüm yolunun büyük kısmının kat edileceği, diyalog ve müzakere gerektiren diğer meseleler üzerinde odaklanılabileceği görüşünü ortaya koyduğunu yazdı.

AKEL “NİHAYET ESASLI MÜZAKERELER BAŞLADI”

Haravgi gazetesine göre AKEL Politbüro üyesi Stefanos Stefanu da, Anastasiadis’ten, yapılan ilk esaslı görüşmeyle ilgili bilgilendirme beklediklerini de vurguladı. Stefanu, “Nihayet esaslı müzakereler başladı. Kıbrıs sorununun esas yönleri görüşülmeden çözüme varamayız. Bu sefer müzakerelerin BM’nin ilgili kararlarına, uluslararası ve Avrupa hukukuna dayalı, karşılıklı kabul edilebilir kapsamlı bir çözümle sonuçlanmasını diliyoruz” dedi.