Bu gün, 29 Ekim.
Anavatanımız, TC. ‘nin ilanının 92 ‘ci yılı.
Bir asra giden yolda, 8 senelik bir eksiklik.
Yıllar, ne çabuk geçmiş.
Koskoca, 92 yıl.
Cumhuriyeti, Mustafa Kemal’in, ömrü ile yaşatmaya çalışanlar.
92 yıl içerisinde, hayal kırıklığına uğradılar.
Sevr paçavrasını, Mustafa Kemal’in bu dünyadan göç etmesi ile birlikte, koydukları buzdolabından çıkararak. Yeniden, Türk Halkına yedirmek için, her seferinde, türlü senaryolar, oluşturarak tatbik etmeye başladılar.
Her seferinde de, Türk Halkının, Cumhuriyete olan bağlılık ve sadakati karşısında, hüsrana uğradılar.
1923 ‘ te Cumhuriyetin ilanına giden yol, hiç de sanıldığı gibi rahat ve temiz bir yol, değildi.
Cumhuriyete giden yolun temizlenmesi ve güvenliğe kavuşması için yüz binlerin hayatı.
Bir o kadar da, Gazilerin kanı var.
Türk anasının emeği, teri var.
Türk Ulusu. Bağımsızlığını, Egemenliğini ve Özgürlüğünü, kolay elde etmedi.
Batılı emperyalist ve Kapitalistlerin isteklerine, Mustafa Kemal boyun eğseydi. Şimdi TC. ‘nin yerinde “yeller esecekti .“
Milli Kurtuluş Savaşına karşı çıkan, yerli işbirlikçiler bile, sonuçta Mustafa Kemal’e, hak vermek zorunda kaldılar.
Batılıların, Türk Ulusuna biçtikleri Sevr kefenini. Yıllardan sonra, biz Kıbrıs Türklerine de biçtiler.
Devlet kuran Kıbrıs Türklerine ki bu devletin temellerinde. 29 Ekimin temellerinde olan, şehit ve gazilerin kanı ve canı ile. Tüm Kıbrıs Türkünün emeği ve teri vardır.
Bütün bunlar bir yana bırakılarak, Annan, paçavrası dayatılmıştır.
Binbir vaat ve kandırmaca ile Kıbrıs Türk Halkından % 65 gibi, yüksek bir rakamla, evet oyu çıkarılmıştır.
Fakat Kıbrıs Rum’u hayır diyerek, Kıbrıs Türküne biçilen kefenin giyilmesine, engel olmuştur.
11 Şubat 2015 taraflar arasında yapılan ve Kıbrıs görüşmelerinde
Çerçeve Anlaşma olan kriterler bağlamında, bulunacak bir Federal
Çözüm de. Kıbrıs Türkleri açısından, Annan Planından sonra biçilen ikinci bir kefen, niteliğindedir.
Kıbrıs Türkü, oluşacak olan yapının, bir kurucusu olacaksa. Bu Kurucu Devletin, Egemenliğinin olması “ olmazsa olmazımızdır. “
Kıbrıs Türkü, olası bir anlaşmada, oluşturacağı, Federe Devletinde, Egemen olmayacaksa. İleride ”vay Kıbrıs Türkünün başına geleceklere. “
KKTC ‘ de, bir kanı gelişti:
“Batılılar böyle istiyor. “
“Çözümü böyle uygun gördüler .”
“Ne yapalım. Uluslararası aktörlerin de, çıkarını gözetmemiz lazım .”
“BM ‘ler GK bu kriterlere göre müzakere istiyor .”
Değerli okurlar, Kıbrıs Türkü, kendi geleceğini belirledi.
Cumhuriyetini, kurdu.
İlan etti.
Şimdi bize:
“ Egemenliğinizden, vazgeçin. “
“ Devletinizden, vazgeçin .”
“ Özgürlüğünüzden, vazgeçin ve bir maceraya sürüklenin“ diyorlar.
Aynı teklifleri Mustafa Kemal ve Atatürk’e, 1915 ‘ de sunmuşlardı.
Atatürk, bu teklifler karşısında:
“ Ya istiklal. Ya ölüm .”
Demişti.
29 Ekim 1923 ‘ te kurulan, TC. Devleti bu parola ile kurulmuştu.
KKTC ‘ de, bu parola ile kuruldu.
Şimdi batılılar istiyor diye. Devletimizi, tasfiye mi edelim?
Egemenliğimizden, vaz mı geçelim?
AB, havucu bir aldatmaca.
Zavallı, Batı Trakya Türklerinin hali, ortada.
Onlar da, AB vatandaşı değil mi?
Kıbrıs Türkü açısından, değerlerin en büyüğü:
Egemen bir Devlete, sahip olmasıdır.
Çözüm: İki Devletli, bir Federasyondan geçmelidir.
Bunun aksi bir çözüm, Kıbrıs Türkünü bitirecek maceralara, sürüklemekten başka, bir işe hizmet etmeyecektir.
Tüm Türk Ulusunun Cumhuriyet Bayramı, kutlu ve mutlu olsun.