Seçimlerimiz

Yaşamda tutunabilmenin ve gerçekten İNSAN olabilmenin kuralı önce kendini bilmektir bence.

Yaşamda tutunabilmenin ve gerçekten İNSAN olabilmenin kuralı önce kendini bilmektir
bence.Kendimizi doğru değerlendirmektir.

Ben kimim?
Ne kadar donanımlıyım?
Neleri biliyor ve neleri bildiğimi zannediyorum?
Gücüm nelere yeter? (Olumlu düşünmenin ışığında elbette...)
Aklım ve duygularım benim dışındakileri yani ÖTEKİ dediklerimi ne kadar ben sayıyor?
Onlara aslında ne kadar yabancı?
Ben kendime saygı duyuyor muyum? ( Başkalarına duyduğum saygı beni ben yapar, bundan
haberim var mı?...)
Ben, ne kadar BENim? Kendimin, gerçek yüzümün kaçta kaçını ötekilere gösteriyorum?
İçtenliğim ne kadar yapmacık ya da değil?
Hayata bakış açım nasıl?
Ondan neler bekliyorum?
Ona neler veriyorum?
Gerçekten ne kadar dürüstüm? ( Kendime bile yalanlar söyleyebilirim...)
Kendimi hayatın neresine yerleştiriyorum?
Her birey, yaşadığı topluma ( ailesinden başlayarak, hatta kendinden başlayarak)
borçludur. Toplum yapısı için neler yapabilirim?
Boynumun borcu olanların kaçta kaçını yapıyorum?
Ne kadar ' İYİ VATANDAŞ'ım ?

Biraz birlikte düşünmeye ne dersiniz?
çok değil, her maddede sadece beş dakika kafa yorun. Kendinize ayna tutun... (Ama
aynanız ne iç bükey, ne de dış bükey olsun; dümdüz olsun...)
Varsın iğneyi kendinize, çuvaldızı başkasına batırın. Ona bile razıyım...

Bence bu kadar soru, kimilerine gereksiz, fazla gelmiş ve hatta canını sıkmıştır?

Ona bakarsanız, biz başkalarını eleştirmeye bayılırız.
Onların açığını yakalamak için kedi olur, yakaladığımızda üstüne atlarız.Tıpkı bir
fare gibi, düşünmeden parçalarız bile. Bundan da büyük keyif alırız.
Nedense kendimizi, o insanın yerine koymak aklımıza bile gelmez. (Aslında zahmet
olur...)

Bunları yaparken keşke karşımızda bir ayna olsa da o aynada kendimizi görebilsek.
Her zaman, öfkelenen insanın koşarak aynaya bakmasını önermişimdir.
O an, cesaretinizi toplayın ve bakın...
Kendinizden siz bile korkacaksınız.
Ne kadar itici ve çirkinsiniz...
Amacınız ne ?
Bence amacınızı çoktaaaaaan aşmışsınız.

Neleri yıkıp, parçalayıp, ezdiğinizi görmüyorsunuz veeeee her şeye rağmen' Öfke
baldan da tatlı' değil mi?
Ama neleri kaybettiğinizi anladığınızda iş işten geçmiş olacaktır ve siz
yıktıklarınızı ASLA yeniden yapamayacaksınız...
Buna ne ZAMAN ne de karşınızdaki izin verecektir... Geçmiş ola...

Örneğimi sadece ÖFKE konusunda verdim. Siz bir zahmet her konuyu böyle düşünün.
Eşiniz/ çocuğunuz / işiniz / aşınız / yaşadığınız kent / ülkeniz / tüm insanlık
adına...

İşler ne kadar da büyüdü değil mi?
Aslında her şeyin başı düşünmekle başlıyor.
Bir kere düşünmeye, anlamaya, kavramaya başladınız mı, gerisi çorap söküğü gibi
geliyor...

Hele de doğru düşünmeye başlamışsanız....
Sorumluluğunuz artıyor.
Bilinçleniyorsunuz.
Sorguluyorsunuz.
Nedenlere ve niçinlere bu kez yanıtlar aramaya başlıyorsunuz.

İnsanı hayvandan ayıran en önemli özelliktir DÜŞÜNMEK... (- miş gibi yapmadan
ama...)

Bütün bunları neden mi yazdım? Önümüzde SEÇİMLER var da ondan. Hem Türkiye'de hem
Kıbrıs'ta...
Dürüst politikacılar istiyorum ve bekliyorum. ( Umutsuz görünse de umutlanmak
istiyorum yine de...)

Bakın beyler, hanımlar!
Ne ekerseniz onu biçersiniz...
Toplumu kandırabileceğinizi asla aklınızdan geçirmeyin.
Aptal olmadıkları, sürü zihniyeti taşımadıkları sürece toplumlar, kendilerine
YALANla hizmet edenleri, kendi çıkarını toplum çıkarları üstünde görenleri er ya da
geç cezalandırmıştır. Hem de en acı biçimde...
' Tarih tekerrürden ibarettir.' sanmayın ve böyle düşünmek gafletinde bulunmayın.
Benden söylemesi...
HABERİNİZ OLA...
Bu haber 2887 defa okunmuştur

:

:

:

: