Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türk toplum lideri olarak da olsa ilk kez böyle dünya liderlerinin bulunduğu bir toplantıya katıldı, orada Kıbrıs sorunu hakkında konuşma imkanı tanındı Akıncı’ya.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türk toplum lideri olarak da olsa ilk kez böyle dünya liderlerinin bulunduğu bir toplantıya katıldı, orada Kıbrıs sorunu hakkında konuşma imkanı tanındı Akıncı’ya. Önemli bir buluşma ve özellikle de Rum tarafında eleştiri olarak da yapılan iki liderin de toplum lideri olarak anılması oldu. Rum tarafına göre Anastasiadis toplum lideri seviyesine indirgendi. Bu tabi ki onların yorumu ancak bana göre öyle bir şey olmadı.
Anastasiadis BM Genel Sekreteri Moon’a Kıbrıs sorununun geldiği son durum ile ilgili dört sayfalık belge sundu, ilk kez bu fırsatı bulduğunu açıkladı ve Genel Sekreteri gelinen durum ile bilgilendirdiğini açıkladı. Peki BM Kıbrıs özel temsilci Eide ne görev yapıyor Allah aşkına ? O sürekli bilgilendiriyor zaten. Demek oluyor ki, Rum tarafı başka bir oyun oynadı gibi aklıma geliyor. Peki eğer Anastasiadis itiraz etmiş olsaydı Akıncı Davos da bulunabilir mi?
Genel Sekreter iki liderin de ağzından ciddi sorun olan başlıkları dinleme fırsatı buldu başta mülkiyet, toprak ve garantiler. Konuşuldu bunlar ve öneriler de yapıldı ileride çıkacak bunlar boşuna mı gidildi. Eğer orada bazı sözler verildiyse ki bilen biliyor, Akıncı ısrar ile bir şeyi çok söyledi, göçmen olacak Kıbrıs Türk’lerine gidecekleri yerlerde konutları yapılmaz ve garanti altına alınmaz ise yeni yerleşim yerleri herhangi bir anlaşmanın altına imza atmayacak, demek ki bazı masalarda ciddi bir baskı oluşuyor.
AB enerji güvenliği artık konuşulmaya başlandı ve amacın ne olduğu da ortaya çıkıyor. Bu bölgeden çıkacak olan doğal gaz boru hattı ile Türkiye üzerinde AB ye ulaşacak ve Rusya bağımlılığından AB kurtulacak. Doğu Akdeniz bölgesinde çok büyük miktarda gaz var paylaşılan bilgiler bu doğrultuda, ancak bunun sağlanabilmesi için istikrar ve güvenlik şart bundan dolayı Kıbrıs’ta anlaşma olmak zorundadır diye savunuyorlar. Bu anlamda da Rum tarafı etkin bir siyaset ile Kıbrıs birleştirilmeli ve Türk askeri Kıbrıs tan çıkmalı diyor. Onlara göre güvenliği tehdit eden Türk askeri. Peki ama mademki gaz Türkiye üzerinden AB’ye ulaşacak, nasıl olur da Türk askeri tehdit oluyor?
Akıncı’yı cesaretlendirmek için Davos’a davet ettiklerini düşünüyorum. Gitmesi iyi mi ? Mutlaka iyidir. Kıbrıs Türk halkı her platformda olmalı yeter ki, ne yaptığını iyi bilmeli. Çözüm şimdi sloganı doğdu bunu bazı Kıbrıslı Rumlar çok söylemeye başladı. Çözüme kimse karşı değildir. Ancak Kıbrıs Türk halkı olduğu durumdan da kötüye gitmemeli sırf Davos’a davet edildik diye yelkenler inmemeli. Gider orada da hakkımızı savunuyoruz. Akıncı çıkıp İngilizce olarak konuşmasını gerçekleştirdi, çok da temas yaptı halkının haklarını korumak için bunu da yapmalı. Ben doğru olan her adımı desteklerim.
Kıbrıs ile ilgilenen ülkelerin dışında Rum tarafının talep ettikleri önemli. Halkımızın da çekinceleri var, dikkate almalıyız ki, Akıncı bunların altını çizdi. Önemli olan bir çözüm havası yaratılabilir ve iki taraf da imzaya zorlanabilir böyle bir beklenti oluşuyor, ancak halklar nasıl değerlendirir ve ayrı ayrı referandumlarda karar ne olur. Mülkiyet ve güvenlik eğer yanlış bir imza atılırsa KKTC halkı buna onay vermez.
Ancak şu çok iyi bilinmeli, doğal gaz ve petrol federal bir anlaşma olmadan da pekala çıkar ve AB2ye ulaşır yeter ki, niyet olsun. Rum tarafı hak etmediği bir cumhuriyetin sahibi ondan şımartılıyorlar. ABD başta olmak üzere açıklamaları ile dengeleri Rumlar lehine çeviriyor bence Davos’ta bu yaşandı. İki konu ciddi şekilde BM Genel Seketeri’ne iki ağızdan da anlatıldı mülkiyet ve garantiler. Hakkımıza hayır.