Baharın başlangıcından, tatlı bir mart sabahından merhabalar sizlere... Nedense böyle sabahlarda pencerenizi açtığınızda, balkona çıktığınızda, bahçeye yürüdüğünüzde farklı bir hava vurur yüzünüze... Ilık ılık, tatlı bir bahar havası... Kuşlar bile sanki bir başka öter. Güneş, birkaç beyaz bulutla süslü gökyüzünde keyifle gezinir. Yüzünüzde, ellerinizde tatlı tatlı oynaşır; sizi sıcacık sarar sarmalar... Özsu ağaç gövdelerinden dala, yaprağa daha bir istekle dolar... Önce badem ağaçları çiçeğe durur. Doğayla birlikte insan da canlanır, renklenir... Bahar başlangıçtır, yeniden doğuşun müjdecisidir...
Bahar gelince alıp başımı kırlara kaçarım. Neresi olursa olsun, hoşuma giden bir yerde mola veririm. Toprağa oturur; ellerimle taşlara, otlara, çiçeklere, böceklere dokunurum. Seslerini dinlerim. Doğurgan toprak ananın asırlar süren öyküsünü kendinden dinlerim. Nefes alışını duyarım. İnsana yalvarışını anlamaya çalışırım. Özellikle insansızlarının (annelerin) İNSAN’a doğanın değerini öğretmesi gerektiğini tekrar tekrar düşünürüm...
Toplumlar, onu doğurup büyüten annelerin, kadınların öğrettikleriyle bir yerlere gelecektir kuşkusuz... Erkekleri de kadınları da daha anne karnına düştükleri andan başlayarak eğiten annelerdir çünkü... Pek çok konuda en masum çocuklardır... Neden mi? Yetişkinler onlara yeterince iyi modeller oluşturmuyorlarsa, o zaman onlar da çevrelerinden etkilenme yolunu seçerler.
“Dünya Kadınlar Günü” de mart ayındadır bildiğiniz gibi. Bu yüzden ben kadınlara “ Bahar kadınlar!...” derim. Çünkü her kadın çok güzel ve çok özeldir de ondan...
Her konuda olduğu gibi, bir gün ile bu konu da elbette geçiştirilemez. Ne var ki, o günde kendimizi, o konuda sorgulama olanağı buluruz.
Geçen bir yıl içinde düşünülenler yapıl mış mıdır?
Hayata geçirilen olumlu gelişmeler nelerdir? ....v.b.
KADIN, toplumda kendisinden olağanüstülükler beklenen bireydir. Annedir/Eştir/Çalışan kadındır/Sosyal bir varlıktır... Ondan gücünün üstünde bir performans beklenir her zaman... Belki de bu yüzden daha güçlüdür kadın. Hastalıktan acıya, üzüntüye, değişikliklere hep kapıları açıktır. Dirençlidir, dayanıklıdır... Kolay kolay pes etmez.
KADIN doğurgandır, üretkendir, güzeldir, çekicidir. Kısacası dünyanın eksenidir kadın...Aslında toplumlarda kadınlar neredeyse, hangi düzeydeyse toplum oradadır. Bir yazar şöyle der erkekler için:
“ Kültürlü bir kadınla olan erkek kültürlü; esprili bir kadınla olan erkek esprili, pozitif bir kadınla olan erkek de pozitiftir....” diye uzayıp giden örnekler verir.
Burada kadını üstünlüğünü tarzında bir düşünceyle hareket etmiyorum kesinlikle. Ben kadın ve erkeğin birlikte çok güzel bir güç olduğuna inananlardanım. Doğru eş seçiminin aile birliğini ve toplum sağlamlığını sağladığına yürekten katılırım. Tıpkı bir elmanın iki yarısı gibi hem de... Hele bir de gerçekten diğer yarınızı, doğru yarınızı bulmuşsanız ne mutlu size... Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun. Bizi gönülden destekleyin beyler... Biz ne kadar varsak siz de o kadar varsınız... İyi ki varsınız...