Stefanu iki yolu “ Kıbrıs’ta. Ya kuzey ve güneyin biraraya geldiği bağımsız devlet. Veya iki ayrı toplumlu federasyon” olarak açıkladı.

MİHRİŞAH SAFA

Kıbrıs Rum Yönetimi Hükümet Sözcüsü Stefanos Stefanu, Londra Metropolitan Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, Kıbrıs’ta çözümle ilgili konularda fikirlerini belirterek, adada çözüm için 2 yol olduğunu öne sürdü.

Yaklaşık 70’e yakın kişinin katıldığı, çok az sayıda Türk’ün izlediği konuşmada, Rum Hükümet sözcüsü, Türkiye’nin Kıbrıs Rum yönetimini tanımamasının bir dezavantaj olduğunu belirtti ve “AB üyeliğinde büyük engel oluşturuyor” Dedi.

Metropolitan Üniversitesi Graduate Room’da yapılan konuşmada, Kıbrıs’ta çözüm için 2 yol olduğunu belirten Stefanu, “Bunlardan biri Güney ve Kuzey’in bir araya gelip, bağımsız bir devlet oluşturması. Veya iki ayrı toplumlu, iki ayrı devlet niteliği taşıyan federasyon kurmak. Adadaki çözüm, Avrupa Birliğinin beklentilerini karşılamalı. “Kazan-kazan” durumu, Kıbrıslı Türkler ve Rumlar, Türkiye, Yunanistan, İngiltere ve A.B için ayrı değerler taşıyacaktır. Şu ana kadar iki lider arasında 24 ayrı toplantı yapıldı. Ancak hiçbiri istendiği gibi sonuçlanmadı. Hristofyas’ın vizyonu, iki toplum arasında güvenli barış olgusu. Bunun uğruna savaş verildi” dedi.
Türkiye’nin Kıbrıs Rum yönetimini tanımamasının bir dezavantaj olduğunu da kaydeden Rum Hükümet Sözcüsü, “ Bu Türkiye’nin AB’ye girmesi yönündeki en büyük engeldir. Türkiye, uzak doğu gibi ülkelerde barış taraflısı olduğunu tekrarlıyor. Zaman içinde de ittifaklarını çoğaltıyor. Bu nedenle Türkiye, Kıbrıs üzerindeki güçlerini çekmelidir” dedi. Sözcü, “Biz hatalarımızı öğrendik. Hatalarımızdan ders çıkarmasını biliyoruz. Bundan sonra da mutlu ve güvenli bir şekilde yaşamak için Hristofyas’ın vizyonunu takip edeceğiz. Barış olmasını sağlayacağız” diye konuştu.
Soru cevap kısmında ise konuşmayı izleyen Türk dinleyicilerden bazı sorular geldi. Bir Türk izleyici, 1974’den sonra toplumlararası katliamların son bulduğunu, adaya o tarihten itibaren barıs ve sulh geldiğini belirterek, bunun adının sulh ve huzur olduğunu söyledi. Türkiye’nin bu hareketinden memnun olup, olmadıklarını sordu. Ayrıca, 2004’de Türklerin Annan Planına “ evet” derken, Rumların, manevi bir düşük seviyelik göstergesi olan “hayır” yanıtını verdiğini ekledi.
Rum Hükümet sözcüsü, geçmişte büyük hatalar yapıldığını, ancak ileri bakmaya mecbur bulunduklarını belirtti, “”1950 ve 60’lardaki katliamlar, tabi ki yeni dönemde olmayacak. Zaten bunun için toplanıyoruz. İstila ile birçok kişi yerinden, yurdundan oldu. Bu da Kabul edilemez. Rumların “hayır “demesi, onların manevi çöküntü içinde olduğunu göstermez. Önemli olan geçmişin tekrarlanmamasıdır. Biz ileriye bakıyoruz, geçmişin iki tarafa da faydası yok” yanıtını verdi.

Son aylarda sık sık çeşitli nedenlerle yapılan toplantılarda, Kıbrıs sorunu çeşitli kaynaklar tarafından irdeleniyor. Şubat ayında milletvekili Andrew Dismore ile başlayan konuşmalar zincirinde, Avrupa Bakanı Caroline Flint de konuyla ilgili fikrini açıkladı. Ayrıca Bakan Flint, 10 günde önce Türk delegasyonunu makamında Kabul etti. Daha sonra Kıbrıs Toplum Merkezinde, 150’ye yakın Kıbrıslı Türk ile bir araya gelerek, karşılıklı görüş teatisinde bulundu.