Hükümet çizmeyi iyice aşmış da haberimiz yok.
Hristofiyas’a doğum günü hediyesi KKTC kimliği

KKTC’de garip şeyler oluyor.

Aslına bakacak olursak, sadece KKTC’de değil, Rumların da bizden aşağı kalır tarafı yok.
Ne var ki, Rumlar kendi devletleri söz konusu olduğunda kenetlenirken, bizde çözülmenin boyutlarını bilene rast gelmek bile imkânsız kâle geldi.
Buraya kadar bilinmeyen bir şey yok ama CTP-ÖRP hükümeti bu sefer çizmeyi gerçekten aştı. Hem o kadar aştı ki, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın “Elinden gelse nefes almamızı engelleyecek” dediği Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofiyas’a KKTC kimliği verdikleri ortaya çıktı.

OLAY NASIL GELİŞTİ?

Hristofiyas’ın KKTC vatandaşı yapılması fikrinin Başbakan Ferdi Sabit Soyer’den geldiği ve Bakanlar kurulu’nda heyecan yarattığı öğrenildi.
Bu fikre başta karşı çıkan ÖRP’li bakanların da sonradan yumuşadığı ve “Bizden binlerce kişi Rum kimliği aldı, bir tane kimlik de biz onlara verelim” diyerek teklifi kabul ettiği anlaşıldı.
İşin zor kısmı atlatılmış, geriye Hristofiyas’a “Gel seni KKTC vatandaşı yapalım” demek kalmıştı. Bu zor görevi halletme işini Özdil Nami’ye havale eden Bakanlar Kurulu, nabız yoklamasına da Hristofiyas’ın hasa adamlarından Yorgo Yakovu’dan başlamayı uygun bulmuştu.

YAKOVU ARACI OLUYOR

Özdil Nami’nin ilk buluşmada Yakovu’ya “Bizim Bakanlar kurulu böyle bir karar aldı ama sayın Hristofiyas’ın kabul edip etmeyeceğini bilmiyoruz, rica etsem sorar mısın?” dediği ve muhatabının da bu ricayı kırmadığı da ortaya çıktı. Olaylar da bundan sonra zaten çorap söküğü gibi birbirini takip etmiş.
Hristofiyas, KKTC vatandaşı olmayı kabul ettiğini ilk buluşmada Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a söylemiş, Talat da bir şeyden haberi yokmuş gibi davranmış ve “Çok teşekkür ederim, çözüm yolunda büyük bir adım attınız” diyerek Hristofiyas’ı tebrik etmiş.

GERİSİ KOLAY OLMUŞ

Bundan sonrasını, olayı bana anlatan dostumdan dinliyoruz:
“Bizim Bakanlar kurulu’nun elinde zaten gerekli bilgiler vardı. Nüfus kayıt Dairesi Müdürü’ne telefon eden hükümet sözcüsü Salih Usar, gerekli malzemeleri alıp gelmesini istedi. İçişleri Bakanı Özkan Murat’tan tembihli olan müdür 10 dakika sonra gelmişti. Hristofiyas’ın kimliği hemen hazırlanıverdi.”

PÜRÜZ ÇIKTI

“Ancak, kimlik kartındaki ‘Mesleği’ kısmına ne yazılacağı konusunda pürüz çıkmıştı. CTP’li bakanlar “Cumhurbaşkanı yazmak gerektiğini” dile getirirken, ÖRP’li bakanlar “Bari Greek Cypriots President” yazalım itiraz etti ama Başbakan Soyer, ‘uluslararası camiada Hristofiyas’ın Kıbrıs Cumhurbaşkanı olduğunu Türkiye’nin kabul ettiğini’ anlatınca kabul etmek zorunda kaldılar. Geriye, hazırlanan kimlik kartının Hristofiyas’a ulaştırılması kalmıştı. Onu da, Cumhurbaşkanı Talat üstlendi ve kapsamlı müzakerelerden birine giderken beraberinde götürüp teslim etti.”

SIR OLARAK KALMIŞTI

Bütün bu olup bitenler, baştan beri her gelişmenin içinde olan dostum bana anlatıncaya kadar hem Güney’de, hem de KKTC’de sır olarak kalmıştı. Ben de, uzun süre kendime sakladığım bu sırrı, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca’ya ve danışmanı Özdil Nami’ye doğrulatmadan yazamazdım.
İkisi de, “Evet, Hristofiyas KKTC vatandaşıdır. Bu hak kendisine 62’nci doğum günü olan 29 Ağustos 2008’de hediye edilmişti” dediler.

***

SON SÖZ: Bana sorarsanız isabet olmuş. Bizden binlerce kişi “Kıbrıs Cumhuriyeti” vatandaşı oldu da boyları uzadıysa, varsın Hristofiyas’ın da uzasın.
Burada yanlış olan, işin gizli tutulması. Yoksa ha bir eksik ha bir fazla. Karpaz’da yaşayıp KKTC vatandaşı olan Rumlardan Hristofiyas’ın ne farkı var?


Vatandaş ne diyor... Vatandaş ne diyor... Vatandaş ne diyor... Vatandaş ne diyor... Vatandaş ne diyor...



ARTUN ÇAĞA (Gazeteci): Madem kimseye danışılmadan vatandaşlık verilmiş, o zaman 19 Nisan Seçimi’nde aday olma hakkı da vardır. Bana göre, partilerimizden birine başvurup milletvekili adayı olmayı denemeliydi. Başvurduğu partinin delegesi ya da Merkez Yönetim Kurulu’nun kendisine onay verip vermeyeceği asla önemli değildir. Burada önemli olan, sayın Dimitris Hristofiyas’ın vatandaşlık hakkını kullanmış olmasıydı. Ama bizde seçim bitmez. Bundan sonraki ilk seçimde şansını denemesini tavsiye ediyorum.



VOLKAN GÜNGÖR: (Bilgisayar Mühendisi): Asla olmamalıydı, Bakanlar Kurulu’nun böyle bir hakkı yoktur. Rumların başkanına Yangından mal kaçırır gibi vatandaşlık vermekle ne kazandıklarını anlamıyorum. Kendilerinden önceki hükümetleri her gün “Vatandaşlık dağıtıyorlar” diye şikâyet eden hükümetin bunu neden yaptığını eminim şu anda kendileri de bilmiyordur.
Anavatanımızdan gelen kardeşlerimize vatandaşlığı çok görenlerin böyle bir adım atmadan önce ince eleyip sık dokumaları, yüz kere düşünmeleri gerekirdi.



MUSTAFA ARIK: Bayan kuaförü): Bana göre doğru bir iş yapılmamıştır. Bizim insanlarımız da gidip “Kıbrıs Cumhuriyeti” kimliği almıştı ama sonra hepsi askere çağrılınca pişman olup iade etme durumuna geldiler. Bunu da bir kenara bıraksak bile, sayın Hristofiyas bizi azınlık olarak ve kendi vatandaşı görüyor. Böyle birine neden vatandaşlık verdiklerini Bakanlar Kuruluna sormak lâzım. Ama eminim sayın Hristofiyas’ın görüşmelerdeki ayak sürümesini gördük.e pişman olmuşlardır. Vatandaşlığı hemen iptal edilmelidir.


KEREM HASAN (TV Programcısı): Ben Kıbrıs Rum Liderine vatandaşlığın verilmesine karşıyım. Kıbrıs Rum Liderliği her zaman Kıbrıslı Türklerin aleyhinde oldular. Hiç bir konuda bize en ufak hak tanımayacaklarını her gün görebiliyoruz. İzolasyonların kalkmasını bile hazmedemiyorlar. Sayın Hristofyas her zaman Türkiye’ye “işgalci” diyor, bizi teslim almak için elinden geleni yapıyor. Bizi azınlık olarak görüyor. Bundan dolayı kesinlikle ona KKTC vatandaşlığını vermeleri çok yanlıştır. ama BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a verilmesine karşı olmazdım!

Küpe                                       

Olma kimsenin lütfuna talip. Bedeli cevher-i hürriyettir!

(Eşref)

Rumların Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofiyas’a vatandaşlık verdiklerini de gördükten sonra Bakanlar Kurulu üyelerimizin suyu üstünde yürüdüğünü görürsem “Bunlar nasıl bakan yüzme bile bilmiyorlar” demeyeceğim!