SABAH,
çiçeklerle bezeli sabahlığını sırtına geçirmiş, güneşi karşılamaya gidiyor...
DUY,
guguk kuşları dallarda yeni günü müjdeliyor...
Sen de uyan, yüzünde gezinen ışıklara gülümse...
Gerin...
HAYDİ,
günün içinden gelecek iyilikleri ve güzellikleri yakalamaya hazır ol...
Sevgi dolu yüreğini yanına almayı unutma ama...
ÇIK GİT DÜŞÜNCEMDEN...
hadi yiğidim
hadi adamım
hadi gönlümün dört köşesi
hadi kalk git düşüncemden...
aç kapıyı
çık dünyamdan...
giderken
gözlerini de sözlerini de
kap götür...
hadi yiğidim
hadi kalk...
adı belli, başı belli, sonu belli
şiire vurmuşuz kendimizi besbelli...
hayaline yandığımın dünyası
sana da bana da dar gelir...
Ayşe TURAL
FARK YARATAN İNSANLAR...
Yaşamın koşuşturmacaları içinde ansızın biri çıkar karşımıza... Öyle bir şey söyler... Şaşırtır bizi...
Söylediği her neyse yaşam çizgimizi değiştirir... Hayata tutunmamızı sağlar... Umutla yüreklendirir bizi...
O noktada miladımız olur... Farkındalık yaratır...
Aslında küçük dokunuşlar büyük değişimler yaratır hayatımızda...
İYİ Kİ VARDIRLAR... İYİ Kİ YÜREĞİMİZE DOKUNMUŞLARDIR... İYİ Kİ ONLARI TANIMIŞIZDIR...
UMUTLARIN ÖTESİNDE BELKİ
Uzak iklimlerin yabanıllığını
Koy avuçlarıma...
Belki
Sevdanı taşıyabilirsin
Tükenmeden
Yüreğime...
Evrenin şemsiyesini aç
Durdur durdurabilirsen zamanı
Ben
Sevda türkülerinin en güzellerini
Bilirim...
Susmadan yüreğim
Elini çabuk tut
Belki söyletebilirsin...
Ellerim
Isınır mı
Küllenmiş ateşinde sevginin
Yap-boz oyunlarının
Yenilgisini yaşarken içimizde
İki yarımı
Bir bütün eyler miyiz seninle?
Kırık yalnızlıkların
Ötesinde kalmalı umutsuzluk
Prangala gülmezliklerini
Sırtını dön aymazlıklara...
Bir güz ikindisi
Yaşamalı ömrümüz
Solan bahçelerinde zamanın...
Kırık sazdan nihavende
Geçerken gönül
Aşkın gülleri açmalı
Dudaklarımızda..
Med-cezirlere hasret
'Günaydın' ların olmalı
Eksiksiz dolunay gecelerinden...
Ben, sen miyim?
Yoksa biz mi oluverdik bilmeden...
Gözlerini istesem verir misin sahi?
Bitmek tükenmek bilmeyen
Kara gecelerden ürkerim
Anla...
Sıkıcı yağmurlara gelemem
Duygularımı arındıran
Ebemkuşağım ol...
Sonsuzluğa uzansın diye
Mutluluğumuz...
Baharlar açsın yüreklerde
Dingin
Esrik
Sevdalı...
Ayşe TURAL
MUTLULUK
Yaşam amaçlarımızın en önemlisi mutluluktur, bana göre...
Nedense onu yaratmak yerine durmadan başkalarından bekleriz. Oysa mutluluğun kapısı her zaman dışa doğru açılır...
Kimse size altın tepsi içinde mutluluk veremez. Boşuna beklemeyin...
'Biraz Mutluluk Alır mısınız?” isimli kitabımda aslında mutluluğun küçük şeylerde gizli olduğunu anlatmaya çalışmıştım.
Küçük şeylerde...
İçinizdeki yaşama coşkusunu her fırsatta beslemelisiniz.
Sevginizi herkese vermelisiniz, hatta dağıtmalısınız.
Suna Tanaltay: “Sevgi veriş alıştır.” der. Verirseniz size katlanarak döner.
Geri dönüşümünü düşünmeden verebilmek...
Karşılıksız verebilmek önemli...
Bunu yaparken de yürekten, içten gelerek, cömertçe ve gülümseyerek vermek...
Tadım-Tuzum
Günün ortasını
Seninle bölüşmek ne güzel!
Bir dilim ekmek gibi
Zamanı dilimlemek...
Sonra sindire sindire
Tuza banıp yemek...
Anladın mı?
Sen
Tadım-tuzumsun benim...
Ayşe Tural
ÖĞRENMEK İÇİN KENDİNİZE SORULAR SORUN...
Yaşamın içinde bazen kafanıza takılan sorular olur.
Hiç yoktan...
Ansızın aklınıza geliverir...
Kafanızı kurcalar...
Hatta içinize biraz da şüphe girer...
İşte tam orada, iç sesinize kulak verin...
O iç sesiniz size doğruları buldurabilir...
Sorulara dönüp bir bakın bakalım...
Neden?
Niçin?
Nasıl?
Ne zaman?
Verdiğiniz cevaplar sizi tatmin etmiyorsa o zaman ilişkinize, dostluğunuza, ortaklığınıza bir daha göz atma zamanı gelmiş demektir...
Haydi kolay gelsin...
ŞÜKÜRLER OLSUN
yediğim lokmaya
içtiğim suya
soluduğum havaya
şükürler olsun...
gülümseyen yüze
sıcacık bakan göze
sevgiyle uzanan ellere
şükürler olsun...
işiten kulağa
yürüyen ayağa
acıyan yüreğe
şükürler olsun...
paylaşan dosta
bölüşülen acıya
uzanan ele
şükürler olsun...
sevgiyi, umudu
güzel duyguyu
gönlüme ekene
şükürler olsun...
Ayşe TURAL
İNANIRIM
Yaşamanın anlamı bence, insana, kendi dışınızdakilere, başkalarına verdiğiniz değerdir.
Farkına vardıkça yardımlaşırsınız. Yardımlaştıkça gerisi gelir. Kenetlendikçe de güzel işler başarırsınız.
Toplumlar, birlikte hareket ettikçe güçlenecektir, inanırım…
ŞÜKÜR
Tanrım sana şükürler olsun
Bu yaşıma geldim
Muhtaç olmadım kimseye...
Bundan sonra da
Muhtaç kılma beni
Ne çocuklarıma
Ne de ellere...
Ekmekten yana korkum yok
Korkum sevgiye, dostluğa...
Ayşe TURAL
ÇOCUKLAR...
Elini, bizim avuçlarımıza güvenle bırakan miniklere,
kucağımızı açınca mutlulukla bize koşan yüreklere,
canı acıyınca gözyaşlarını silmemiz için bize uzanan melek yüzlere,
boynumuza sımsıkı sarılan kollara...
ne kadar teşekkür etsek azdır.
Bize, daha iyi ve daha güçlü olmayı, onlar için biraz daha hevesle yaşamayı öğretiyorlar...
ZAMANIN KIYISI
zamanın kıyısındayız
seninle
guguk kuşu çığlığı
hiç eksilmedi ki yamacımızdan...
bende
arzunun ve kadınlığın hızı
sende
vahşi atların gergin yüzü
Ayşe TURAL
ANILARDAN BİR DEMET
Yaşamın içinde her olay ya da her durum ileriki zamanlar için bir anı yumağı oluşturur. Sevinçli ya da kederli, ilginç ya da ürkütücü…
Ben anıların bile seçilerek akılda tutulmasından yanayım. Biraz Pollyannacı yanım var ya…
Mutsuzluk çağrıştıran anıların hatırlanmamasından yanayım, en azından dillendirilmemesini savunuyorum. Çünkü her anı bizi o ana götürüyor…
O an hangi duyguyu hissetmişsek, onu tekrar yaşıyoruz… Düşünün korktuğunuz bir an ya da çok kahrolduğunuz bir zaman…
Onun yerine en mutlu anınızı, en sevinçli gününüzü düşündüğünüzde kalp atışlarınız bile ritmini değiştiriyor.
Yaşamda güzel şeyler hatırladıkça, güzel olanı çağırmış olursunuz…
Yaşanan zaman dilimi hiç de öyle ah’larla vah’larla geçirilecek kadar uzun değil, diye düşünüyorum…