“KKTC ile yola devam”

Sn. Akıncı, müzakere sürecinin devam ettiği günlerde , sürecin başarısız olması durumunda, ne olacağı yollu bir soruya verdiği yanıtta .

Sn. Akıncı, müzakere sürecinin devam ettiği günlerde , sürecin başarısız olması durumunda, ne olacağı yollu bir soruya verdiği yanıtta .
“KKTC ile yola devam ederiz “ demişti .
Görüşme sürecinin çökmesinden sonra , bu cümlesi nedeni ile, Sn. Akıncı’nın, istifasını isteyen çevrelerin, seslerinin çıkmaya başladığını da, duyduk .
Sn. Akıncı, görüşme süreci içerisinde, esneyeceği oranın, çok altına düşmesine rağmen. Rum Yunan ikilisinin, sekter ve maksimalist tutumu nedeni ile, müzakerelerden bir sonuç çıkmamıştır .
O kadar ki, müzakere süreci içerisinde bile, karşı tarafın tepkisine neden olabilir diye. Başta Sn. Akıncı ve müzakere heyeti, süreçle ilgili karartma uygulayarak , açıklama yapmaktan, mümkün olduğu kadar imtina etmişlerdi .
Bu özen, karşı tarafça yanlış algılanmış , bunu kendilerinin bir üstünlüğü , masaya bir hakimiyetleri olarak görmüş ve dünya kamu oyuna bunu, bu şekilde lanse etmeye çalışmışlardır .
BMGS Gutarres’in açıklamaları .
Temsilcisi Eİde’nin, bilahare yaptığı açıklamalarda da, sürecin çökmesinin, tek nedeninin, karşı taraf olduğu ortaya çıkmasına rağmen . Müzakere sürecinden, bir sonuç çıkmaması halinde “KKTC ile yola devam “ edileceği açıklamasından, daha doğal ne olabilirdi ?
Bu cümlesi nedeni ile, Sn . Akıncı’nın istifasını isteyenler. Sn . Akıncı’ya, insafsızlık etmiş olmuyorlar mı ?
Sn. Akıncı, bu cümlesinin yerine “Sürecin çökmemesi için, Rum’un her istediğine evet diyeceğim” yollu açılamayı yapsa idi. Acaba, bu çevreleri memnun edecek miydi ?
Yoksa , eleştirmek için, başka mahanalar mı bulacaklardı ?
Hiçbir zaman, bizim, bu Adada varlığımızı kabul etmeyen ve içlerine sindirmeyen, Rum ve Yunan ikilisini, memnun edici öneri ;
Kıbrıslı Türklerini, insaflarına bırakacak bir anlaşmaya, Sn. Akıncı’nın imza atması ile, mümkün olabilirdi .
Tabii ki, bu Bağdat’tan dönerdi .
Gelinen aşamada , 1968 ‘ den günümüze devam eden, Kıbrıs Müzakere sürecinin kopmuş , ortadan kalkmış olmasıdır .
Rum tarafı, ne kadar, bunun bir ara verme olduğunu söylese de. Bu, iki tarafın da, kabul etmesi ile mümkündür .
Sürecin sona erdiğini, KKTC Dışişleri Bakanı, Sn. Ertuğruloğlu da, yaptığı açıklamada duyurdu .
Sn. Akıncı’nın, süreç bittiğine göre, görüşmecilik görevinin de, sonlandığını dile getirdi .
“Yola devamın “ ilk icraatı olarak da , 1974 ‘ de köylerini terk ederek, Güneye gitmiş olan Maronit’lerin. KKTC’nin egemenliği altında, köylerine dönebileceklerinin , Sn. Akıncı’nın başkanlığında yapılan, geniş boyutlu toplantıda, karara bağlanmasıdır.
Tabii bu karar, bazı endişeleri de, beraberinde getirmiştir .
Arkasından, ikinci karar, Rumlar mı diye ?
Bu konuda, söz konusu kararın alınmasında, imzaları olan yetkililer ve başta Sn . Akıncı. Kıbrıs Türk Halkını rahatlatıcı, açıklamaları, en kısa zamanda yapmalıdır .
Buraya gelecek 4000 Maronit’in, KKTC ‘ nin egemenliğini kabul etmeleri ve köylerine dönmeleri de, merak konusu .
Unutmayalım ki, Maronit’lerde de, kilisenin büyük bir siyasi etkinliği ve baskısı var .
Bu açılım .
İleride , Kıbrıs Türk Halkına, zarar verecek açılımlara dönüşmesin .
Her halde bu kararı alanlar , bunun hesabını ve kitabını yapmışlardır.
Bunu, zaman süreci içerisinde, hep birlikte göreceğiz .
Cenevre’de kopan, süreçten sonra , karşımıza çıkan süreç, Maronit’lerin köylerine dönmesi süreci, olmuştur .
Belki bu, dünya kamu oyu için, tatmin edici bir süreç .
Kıbrıs Türk Halkı, kendisini tatmin edici süreçleri beklemektedir .
Bu süreçler, ne zaman hayata geçirilecektir ?
Kıbrıs Müzakere süreci, kopmuştur .
Halk, kendini tatmin edecek ve rahatlatacak süreçleri, duymak istemektedir .
Muğlaklığın, ortadan kalkmasını beklemektedir .
Önünü, somut olarak görmek istemektedir .
Maronit’lerin, köylerine geri gelmesi, bu amaca hizmet eder mi ?
Alınan bu siyasi kararı , halk iradesine getirme, gerekmez miydi?
Bu karara imza atan ve destek veren tüm siyasiler, bunu halka nasıl anlatacaklar .
KKTC coğrafyasının, önemli bir nüfus değişikliğini, halka sormadan, Sarayda alınan bir kararla, uygulamaya koyması. Demokrasi ile ne kadar bağdaşır ?
Bu önemli kararda, Kıbrıs Türk Halkının iradesi, nerede ?

Bu haber 3955 defa okunmuştur

:

:

:

: