Reklamcılık nedir? Diye bir soru bu günün gündeminde ülkemizin genel seçime gittiği sayılı günlerde en önemli kelime olarak okuduğumuz, izlediğimiz ve duyduğumuz, kulaktan kulağa yayılan ikna söylemleri diyebiliriz...
Reklamcılık nedir? Diye bir soru bu günün gündeminde ülkemizin genel seçime gittiği sayılı günlerde en önemli kelime olarak okuduğumuz, izlediğimiz ve duyduğumuz, kulaktan kulağa yayılan ikna söylemleri diyebiliriz...
Siyasette reklamcılığın önemi yıllar geçtikçe kabul gören ve uygulanan ve siyasi partilerin tercihlerinde var olandır... Teknoloji gelişmiş, seçmenin üzerinde reklamın etkisi su yüzüne çıkmıştır... Gerçi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi küçük bir ülkede reklam etkisi ile değil, tanışıklık, bir kahve içimi, bir selamlaşma, çoğu paralı reklamın kat kat ötesinde yüreklerde kabul görendir... Zaten çoğu reklamın kurgusu aynen yüreklere sesleniş üzerinde yapılmakta o sektörde gelişmekte ve alanında ilerleyen reklam şirketleri bu yönde kazanım elde etmektedir... Tabi pazarlanan siyasi partinin köklü örgütlü yapısı ve adaylarının bilinirliği de son derece önem arzeden ve mensubu bulundukları partiye artı değer getiren olmaktadır... Bilindiği üzere reklamcılık siyasal yönden ilk önce 1950 yıllarında ABD uygulanmaya başlanmış ve hızla tüm dünyaya yayılmıştır... 'Türkiye’de ilk kez 1977 seçimlerinde kullanılan siyasal reklâmlar, 1983 yılında gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasıyla legal bir hale gelmiştir. Bu tarihten itibaren siyasal reklâm uygulamaları hızla artmış ve siyasal reklamcılık Türkiye’de de profesyonel ekiplerce gerçekleştirilen bir sektör haline dönüşmüştür. Seçmenlerin kararını kendi lehlerine şekillendirmeyi amaçlayan siyasal partiler ve adaylar için, seçim kampanyalarının en önemli enstrümanı haline gelmiştir.' KKTC reklamcılık yasal zemini Tüketicileri Koruma Yasası altında ticari reklamlar ve ilan tüzüğü ile resmi bir hal almaktadır... Siyasal reklamlar ile ilgili yasal düzenlemenin de ayrıca yapılması gerekir kanaatimiz siyasi partilerin oldukça sayısının arttığı cihetle vardır... Ticari reklamları denetleme kurulunun ise devleti temsilen üyeleri dâhil 13 kişiden oluştuğu da tüzükte yazılı olandır... Bu güne kadar ki süreçte haberlere yansıyan bir denetleme kurulu haberini görmedim veya dikkatimi çekmemiş olabilir... Bu konu ansızın ilgimi çekmiş bir konu olmamakla beraber seçimlerin ve siyasal partilerin propaganda çalışmalarında reklamcılığa verdikleri önemi bu seçimde hem adaylarda hem de siyasi partilerde daha çok görmekte olanlarız...
Yüksek seçim kurulu dün siyasi partilerin oy pusulasındaki yer alacak sırası için kura seçimi yapmıştır bu kura neticesine göre ' İlk sırada Toplumcu Demokrasi Partisi {TDP}, İkinci sırada Milliyetçi Demokrasi Partisi {MDP}, üçüncü sırada Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler {TKP-YG}, dördüncü sırada Ulusal Birlik Partisi {UBP}, beşinci sırada Demokrat Parti {DP}, altıncı sırada Yeniden Doğuş Partisi {YDP}, yedinci sırada Halkın Partisi {HP} ve sekizinci sırada ise Cumhuriyetçi Türk Partisi {CTP} yer aldı. '
Geçmiş seçimlerde olduğu gibi üzerinde 'örnektir' yazılı oy pusulaları siyasi partilere herhalde verilecektir... Radyo ve televizyon konuşmalarındaki saatlerin sıralaması kura ile tesbit edileceğinden izleyiciler hangi saatte hangi partinin propaganda konuşması olduğunu bileceklerdir... Zaman kısa , yetişirdi, yetişmezdi konuları arkada kalmıştır. Süreç takvime göre işliyor... Zamanın öneminde her birey üzerine düşen görevi sonuçta sandık başında yerine getiren olacaktır...Seçime giden yol propagandası ile bu gün daha bir hız kazanmıştır ... 12 Aralık 2017 tarihinde 'Atatürk Spor Salonunda' önceden duyurusu yapılan ve 'tek başına iktidar için bir oluyoruz' diye adlandırılan UBP'nin 18.30 başlayacağını açıkladığı 'Büyük Buluşma' dedikleri toplantıya gözler ve dikkatler odaklanmıştır... Sonrasında elbette bizim yine yazacaklarımız olacaktır... Seçime 25 gün kalmıştır...