Hayat kısadır. Öyleyse hayatınızı sevin. Mutlu olun ve gülümsemeye devam edin. Sadece kendiniz için yaşayın ve konuşmadan önce dinleyin, yazmadan önce düşünün, harcamadan önce kazanın, dua etmeden önce bağışlayın, incitmeden önce hissedin, nefret etmeden önce sevin, vazgeçmeden önce çabalayın, ölmeden önce yaşayın. Hayat budur. Onu hissedin, onu yaşayın ve ondan hoşnut olun.” “Shakespeare “ ait anlamlı bir alıntı o günden bu güne özünden bir şey kaybetmemiş olduğu gibi daha nice sözler bu günlere ışık olmuştur. Gönül ister ki her bireyin söz içeriğindeki sinerjisi egodan uzak çevreye yayılsın. Yazdık, yazacağız, tekrarlayacağız… Kişi kendisi ile ne kadar barışık olursa etrafına yaydığı sinerji de o denli etkili olur. Çevrenizdeki kişilere hele bir dikkat ediniz, yüz ifadelerini, konuşmalarını, davranışlarını izlerken etraflarına yaydıkları pozitif veya negatif enerjinin hemen farkında olursunuz. Bazı kişiler vardır her şeyi ben bilirim, ben söylerim, ben yazarım, ben ileriye taşırım egolarını sergilerken farkında olmadan irite edici bir pozisyondan kendilerini kurtaramazlar. Her mesleğin kendine has kabiliyetini diğer meslek gruplarını da düşünerek denge unsuru yaratan kişilikler belki de önce insan sevgisinin farkındalığı ile fark yaratanlar oluyorlar. Bu ekonomik olsun sosyal olsun siyaseten olsun kişide eğer bir meziyet ise hangi okuldan mezun olduğunun önem derecesi olsa da, sevgisizlikten doğan, kişileri hırsa teşvik eden, akıl ve mantığının çerçevesindeki eksi duyguları onu olumsuz yapar. Eve gelen yardımcınız dahi olsa onun davranışlarından yaptığı aynı işi bitirme saatinden bunu anlayabilirsiniz. Halbuki bu aidiyettir. Gidilen evde kendini yabancı hissetmeme halidir.İşte bu hakikat ise, kendisi ile barışık insanlarda vardır. Çalışma hali sadece sahiplenme duygusu ile özenle bilgi aktarımını masada kayıt altına almaktadır. Bu hal inanın ki çok daha ileriye gideceği gibi alınacak sonuçta öncelikle kişinin kendi hanesine yazılan başarı toplamında ülkeye mal olacaktır. İşte bu sevgi birlikteliği ile, söylenen bu güne aktarılan ne çok tecrübe ne çok söz varmış okuyoruz. İletişim çağında ve bilginin parmak ucunda olduğu çağımızda ne kadar şanslı bir nesil olduğumu biliyoruz. Zamanımızda her şeyden haberdar olan, ülkemiz halkı dış politika dahil, iç politikada 4 Başlı hükümetin sadece pahalılığa yatkın icraatlarından bıkmıştır. Hükümet üyelerinin birbirlerine duyduğu şüphe aleni olarak gözlerimiz önünde ceryan etmektedir. Halkımız, evinin,mutfağın,temel gıda maddelerini alamaz duruma gelmiştir. Beyarmudu köyünün kırmızı toprağında yetişen patatesine hasret kalmıştır. Sayın Erhürman,Sayın Özersay ,Sayın Denktaş, Sayın Özyiğit her geçen gün girdikleri koalisyon çıkmazında manevra kabiliyetleri kaybetmiş vaziyettedirler. 2019 Mali Yılı Bütçe yasa tasarısı ne alemdedir görmeye az kalmıştır. Gelişmeler takip edilmektedir. Ülkemizdeki diğer önemli bir gelişme, görevine yeni başlayan Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi olarak Sayın Ali Murat Başçeri atanmış ve güven mektubunu KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncıya sunmuştur. Kendisini bizler de tebrik eder yeni görevinde başarılar dileriz.
