Analiz

Türkiye’nin, içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar, ne zaman başladı ? Ve bu sıkıntıların, neden olduğu gelişmeler, nasıl gelişti ve oluştu ?

Türkiye’nin, içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar, ne zaman başladı ? Ve bu sıkıntıların, neden olduğu gelişmeler, nasıl gelişti ve oluştu ?
İş, ta Osmanlı İmparatorluğuna kadar gider .
Fatih’in İstanbul’u fethetmesi ile birlikte, Avrupa’daki kiliselerin ağırlığı . Yapılan Rönesans ve Reformlarla ortadan kaldırılmış . Din mefhumunun yanına, ulusalcılık mefhumu eklenmişti .
Bu, zaman içerisinde, ulusalcılığın gelişmesine ve Avrupa’da bağımsızlık hareketlerinin doğmasına, neden olmuştu .
Tabii olarak . Bu gelişmeler, Osmanlı İmparatorluğunu da etkileyecek . Avrupa’daki büyük eyaletlerin . Batılıların da yardımı ile, bağımsızlıklarına kavuşmasına neden olacaktı .
Batının, sanayi devrimini yapması ve bu sanayi mamulü silahlara sahip olması . Osmanlı İmparatorluğunun, toprak kaybetmesinin en önemli nedenlerinden, biri olarak karşımıza çıkar .
İlerleyen zaman dilimi içerisinde . Osmanlının , Batıya karşı ayak uyduramaması ve ülkeyi yönetenlerde, müthiş bir Alman hayranlığının olması . Osmanlıyı, Birinci Dünya savaşına soktu .
Savaş, Türk Ulusu için 1922 yılına kadar sürdü .
Batılılar, paylaşmak için çıktıkları Anadolu’da, hüsrana uğradılar.
Mustafa Kemal, tam bağımsız bir Devlet olarak . Türkiye Cumhuriyetini kurdu .
Atatürk’ün , Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti . 15 yıl sürer .
Yani . Atatürk’ün ölmesi ile, tam bağımsızlık sona erer .
Bu kanıya, nereden vardığım sorulabilir .
Atatürk’ün, 1938’ 10 Kasımda, vefat etmesinden sonra .
Cumhurbaşkanı olan İnönü .
İngiltere Birleşik Krallık ve Fransa ile, ikili anlaşma yapar .
1945 ‘te, ABD ile yapılan yardım anlaşması .
1947 de, başka bir ikili anlaşma .
Ayni yıl, Eğitime yönelik yapılan Fulbright Anlaşması ile, ABD’nin Kültür Emperyalizmi de, Türkiye’ye girmiş olur .
1948 ‘de imzalanan, Ekonomik İşbirliği Anlaşması .
1952 Türkiye’nin Nato’ya girmesi ile, ABD 1947 Anlaşması gereği her yere üs ve tesis kurar .
1954 - 1947 arasındakilere dayanarak, ABD. 100 den fazla uygulama anlaşması yapar . Bu anlaşmalara binaen, ABD personeli Türk yetkililer tarafından kontrol edilemeyecektir .
Atatürk . Parçalanmakta olan bir Türk yurdunu, parçalanmaktan kurtarıp . Tam bağımsız bir ülke haline getirdi .
Ondan sonra gelen ise . İkili anlaşmalarla . Tam bağımsız Türkiye’yi . ABD’nin bir eyaleti haline getirdi .
İsmet İnönü’nün, 1947 yılında ABD ile yaptığı anlaşmanın hükümleri . 1964’te , suratına bir tokat gibi yapıştı .
1964 ‘te Kıbrıs olayları sırasında . Kıbrıs’a müdahaleyi engelleyen ve İnönü’ye çok ağır üslupta mektup yazan, ABD Başkanı Jhonson . 1947 ‘de Türkiye ile ABD arasında yapılan ve İnönü’nün imzaladığı anlaşma hükümlerine göre . Türkiye yapılan yardım malzemelerini, ki buna askeri mühimmat da dahildi . ABD’nin izni olmadan kullanılamaz hükmüne dayanarak . Jhonson “ Kıbrıs’ta bizim verdiğimiz malzemeyi kullanamazsınız” demişti .
İnönü, sadece Türkiye’nin ayağına 1947 ‘de kurşun sıkmadı . Ayni zamanda, bizim ayağımıza da kurşun sıktı . 1947 ‘ de sıkılan kurşunlardan biri , bizi Kıbrıs’ta, 1964 ‘de buldu .
ABD ile yapılan tüm anlaşmalar, teker teker incelendiğinde . Bir tanesinde dahi, Türkiye’nin lehine olacak bir şey bulamazsınız .
Bu anlaşmalarla . Türkiye, ileriye değil . Geriye gitmiştir .
Türkiye . ABD ile yapılan anlaşmalar ile, afsunlanmış . Büyük bir Amerikan hayranlığı . Millete enjekte edilmişti .
İnönü’den sonra gelen Menderes . Boynuz kulağı geçer misali .
Türkiye’yi, küçük Amerika yapma gayreti içerisine düşmüştü .
İnönü Hükümetleri tarafından, 1950 seçim bildirgelerine alınan özel sektör vaatleri .
Menderes Hükümetleri tarafından, uygulama alanına sokularak . Atatürk Türkiye’sinin oluşturduğu, Kitlere rakip hale gelmeye başlamıştı .
Türkiye’yi, Amerikan hayranlığından uyandırıp, gerçekleri görmesini sağlayan. Kendine getiren, Kıbrıs Türklerine karşı 1963’te yapılan soy kırım hareketi olmuştur .
Türkiye, kendine geldiğinde . ABD tarafından, ne kadar geri bıraktırıldığının . Acı tablosunu görmüştü .
Türkiye . Üretim ekonomisinden koparılarak . Bir tüketim ekonomisi haline getirilmiştir .
Bunun, tekrar üretim ekonomisine çevrilmesi gerek .
Bir ülkenin, üretmeden ayakta kaldığını, hiçbir tarih kitabı yazmamıştır .
Yazması mümkün değil .
Bu, eşyanın tabiatına ters .



Bu haber 3936 defa okunmuştur

:

:

:

: