Insan

İnsan yüreğinde her zaman UMUDU taşımalı...

İnsan yüreğinde her zaman UMUDU taşımalı...
Mücadeleci olmalı.

Mücadeleci bir ruhla haklarımızı aramak, çalışmak, karşılığını istemek, dürüst ve açık sözlü olmak.
Sonuna kadar gitmak...
Hem de ürkmeden...

Elele vermek, doğruları aramak, çağdaş bir bilince sahip olarak bazı değerleri savunmak...

Asla yılmamak, asla umutsuzluğa kapılmamak.
Güçlü olmak...

Son zamanlarda bunlara daha çok ihtiyacımız var sanki...

AKŞAMIN ŞARKISI

duy!
gün sona erdi
akşam
şarkı söylüyor
dağlara, ağaçlara...

sen
ey, büyük yaratıcı!
hani kocaman fırçan
daldır bakalım hercai moruna
boya gökyüzünü...

yıldızları davet etmeyi
unutma ama...

Ayşe TURAL

SİZ YAŞAMI SEÇMİŞSİNİZ DEMEKTİR

Dünyadasınız ve dünyalısınız... Bir ailede, bir toplumda yer alıyorsunuz. Varlığınızı orada sürdürmek zorundasınız, en azından kararlarınızı kendiniz verebilecek yaşa ve kapasiteye erişinceye kadar...
Öyle mi?
EVET...

Varoluş mücadelesi vermek zorundasınız. Bir sürü sorunla başetmek için yaşam kavgasının içine balıklama dalıyorsunuz. Olumsuzluklar dizboyu...

Ne yapmalısınız?

Önce nelere sahip olduğunuza bir bakın... Onların değerini bir iyice tartıp ölçün... Ardından onlardan olabildiğince yararlanmaya bakın. Yeteneklerinizi kullanın, geliştirin, yaratıcı olun...

Mücadeleci bir ruh taşıyın... Haklarınızı arayın, bulun, söke söke alın...

Çalışın; çalışmanızın karşılığını HAK olarak isteyin.

Dürüst ve açık sözlü olun. Elele verin... Doğruları arayın, ama ürkmeden... Çağdaş bilince sahip olarak toplumsal ve kişisel değerleri savunun...

ASLA yılmayın, umutsuzluğa kapılmayın veee GÜÇLÜ olun...

Bu dediklerimi yapabiliyorsanız eğer siz, YAŞAMI SEÇMİŞ ender insanlardan birisiniz, demektir...

Yaşam sizi değil, SİZ YAŞAMI SEÇMİŞSİNİZ demektir...

HUZUR

yavaşça ağaran gökyüzü
guguk kuşu
güne merhabasında...

şırıldayan su
saydamlığında duygular...

yüzümü okşayan...
rüzgarın eli...

gülümsüyor ruhum
huzurun kucağında...

Ayşe TURAL

YAŞAMAYA NİYETİ VARSA...

Her zaman, yaşamın içinde var olan nesne, çiçek, hayvan bana ilham kaynağı olur...

Yaşamın felsefesi de böyle yakalanmaz mı zaten...

Geçen gün saksılara ekmek için petunyalar aldım. Birisini çıkarırken tomurcuk çiçekli dalı kırıldı. Kıyamadım bir fincan suya koydum.

Büyüdü, açtı; hatta diğer dalında bir de tomurcuk verdi.

Atalarımızın “ Öldürmeyen Allah öldürmez. “ sözünü hatırladım.

Yaşamın içinde de bir şeyleri yaşatmaya çalışırsanız, o da size yardımcı oluyor...

Kıssadan hisse...
Bakın bakalım siz ne yapabilirsiniz...
😄😄😄

İKİ AYRI ANLAM
sen
bir başka anlamsın
ben bir başka
ayrı ayrı anlamlar yaşamalıyız seninle...

iki ayrı anlam
iki ayrı anlam
çooook anlam demektir...

ikisi bir olursa
eksilir bir şeyler
SEVGİ eksilir
DÜŞ eksilir
AŞK eksilir...

Ayşe TURAL

“ GİTME KAL “ DEMEMİŞSEN

Bitişlere, sonlara insan kendini nasıl hazırlar bilmem ki! Ama sen hep 'hazırolda'sın gibi geliyor bana. Hep ayrılıklara alışkın...

Anlattıklarına bakılırsa ' kala kalan' hep SEN olmuşsun. Bence sen hatalısın... Onların gitmesine sesini bile çıkarmamışsın...

'GİTME KAL' dememişsin ya da diyememişsin. Hangisiyse işte... Sen hatalısın. Gidişlerine göz yummuşsun. Bu gidişler işine geldi belki de.

Seni, istemediğin sorumluluklardan, aklınca bıkkınlıklardan kurtardı. Seni beklemekten usanınca, çekip gittiler onlar da... Sen de öylece kalakaldın... BİR BAŞINA...

Hayret bir şey, bunca yıl, böyle sonları sakince kabullenişin; bir YAZGI gibi sırtında taşıman...

Sen sonsuz yalnızlığı seçmişsin... Haydi bakalım şimdi YALNIZLIĞININ TADINI DOYA DOYA ÇIKAR...

( Kimi anlatıyor dersiniz? Tanıdık geldi mi?)

SENSİZ UFUKLAR

çilingir sofrasında
şarkılar akar ya hani
su gibi sızar ya hayat
kareli masa örtüsüne...

umutlar inadına
kederine batar dizelerin
dökülmeye başlar da
delice sevmelerin...

martılar uçarken çığlık çığlığa
dize gelir özlemlerim
vazgeçerim yalvarışlardan
sırtımı dönerim
inadına içime koyulur hasretin...

yazılmamış bir yazı
söylenmemiş bir türkü
çizilmemiş bir resim
olursun da dilimde
boynuma dolanır kolların ...

bir mum yakarım yalnızlığıma
ürkek ceylan yavrusu misali
miş'li geçmiş zamanlara
dönerim de arkamı...

yeni pencereler açarım
yeni zamanlara
sensiz ufuklara...

Ayşe TURAL

YAŞAMAK....... YAZMAK

Yaşamakla yazmak arasında uzun hem de upuzun bir yol vardır...

Ansızın bir bakarsın hiç tanımadığın birinin yüzünde ŞİİR dolaşıyordur...

Mesela SEN,
hiç tanımadığım sen bir dize söyle
söyle ki RUHUMUN YELPAZESİ açılsın...

SİZ bana öyle bir ŞAİR söyleyin
söyleyin ki içinde ŞİİR olsun...

ELLERİM

ah, bu ellerim...
gül işlerken sevdalara uyanır
uyanır da gökkuşaklarına boyanır...

bir düş sabahında
yırtılan denizi
kıyıya çeker balıkçılar
işte o zaman
ellerin ellerim olur...

ne zaman gökyüzünü boyamaya kalksam
benden önce
işe koyulur martılar...

zümrüt yeşilini
gözlerimden alıp
ellerimle boyarım ağaçları
ellerim ellerin olur...
Ayşe TURAL

AŞKINIZA SAHİP ÇIKIN...

Hazır bulmuşken, hazır ayağınıza kadar gelmişken ona sıkı sıkı sarılın… Ama boğazını sıkıp öldürmeyin...

Avucunuzda bir serçe tutar gibi… Avucunuzu açarsanız kaçar, çok sıkarsanız da ölür…. İkisi ortası… Sıkıp bunaltmadan, tatlı tatlı yani…

Sizin peşinizden koşuyor diye havalara girmeyin hemen.
Gerçekten ona yüzünüzü dönün, yüreğinizi açın…
Anlayın, kendinizi doğu anlatın…

Gizlilik, yalan olmasın…
Ne kadar dürüstseniz o da size öyle davranacaktır.
İçten olun.

Öfke ve kızgınlığınızı uygun dille anlatmayı becerin.
Becerin ki bir gün düdüklü tencerenin patlamasına benzemesin…

Hoşgörülü de olun…
Ama kör gözlü olmayın.
Hani aşkın gözü kördür, derler.
Doğru sözdür valla…

Çok önemli konularda gözünüzü dört açın…
Belki aynı anda iki- üç kızı birden idare eden birine çatmışsınızdır, belli mi olur.
😄😄😄😄
Benden söylemesi…
Sizi uyarmadım demeyin…
Sevgilerimle...

VAKİT GİTME VAKTİDİR

Yabancılaşınca bakışlar
El tutuşlar üşütünce nedensiz
Ürpermeler, dokunuşlar yalancılaşınca bir an
İçim üşür sanki
Vakit gitme vaktidir
Haydi düş yollara...

Anılarını bohçala da açmamacasına
Küflü sandıklara kilitle...
Ayrılıkları yarınlara erteleme zamanı değil şimdi
Vakit gitme vakti
Hiç arkana bakmadan...

Aramıza yalnızlıklar girdi bir kere
Bir de yabancı yüzler
Maskelerini önce sen çıkar istersen
Boşuna asma köprüler kurmaya çalışma
Seller çoktan aldı götürdü beni senden
Çok uzaklara...

Rüyalarıma kalkan gemilere
Yapayalnız binme vaktidir
Ne dersen de
Vakit gitme vaktidir şimdi...

Yaseminler ağlarsa ardımdan
Kulaklarımı tıkayacağım söz...
Arkama dönüp bakmayacağım
İnan ki! ...

Çocuk sevinçlerimi
Denizlerin en derininden
Bulup getirecekler denizkızları
Daha sobelenmedim ki! ...
Bitmedi oyunlarım...

Gör
Güneş rengidir şimdi yaşamak...
Önümde mutluluk ülkem
Ardımda sen kalıyorsun...
Boşuna uğraşma
Yolumdan çeviremezsin
Vakit gitme vaktidir
Oyalama beni...

Son perde inmedi henüz
Söylenmedi son söz de
Kalemlerini kırmadı ulu yargıçlar
Umutlarım şu tepenin ardında
Arpa boyu sevinçlerim
Boy atacak gün be gün...
Bırak beni...
Vakit gitme vaktidir
Kalmalara dayanamam....
Ayşe Tural

HAZCI TÜKETİM KÜLTÜRÜ...

Notlarımda kayda değer bir şeyler buluyorum ve paylaşıyorum sizlerle... Çağın hastalığı... Reklamların bombardımanında yaşıyoruz...Dayatmalar sınırsız...
daha... daha.... daha...en ... en... en....

mesela yeni bir telefon...
yeni ev eşyaları...
yeni elbiseler...
yeni bir AŞK...

yeni bir ARABA... kalitesi / hızı / rengi / modeli...
ne vadediyor?
HAZ üzerinden MUTLULUK vadediyor...YANLIŞ....

Neden mi?
Çünkü ' Deniz suyu içenin daha çok susaması gibi...' de ondan...alışınca hep daha çoğunu istiyorsunuz...

TÜKETMEK.... tükettikçe TÜKENMEK...

HAZCI TÜKETİM çılgınlığının sonuçları:

YETERSİZLİK...
TATMİNSİZLİK ...
BUNALIM...
AMAÇSIZLIK...

Bence en tehlikelisi AMAÇSIZLIK

Yıllar geçiyor, değişen bir şey yok!

Sadece DÜŞÜNÜN istedim...
Sevgilerimle...

Ayşe TURAL


Bu haber 2822 defa okunmuştur

:

:

:

: