Bir ülke neden, nasıl bu kadar sevilir…
İnanın hiçbir fikrim yok… Bazı duygular, çok içten gelir ve biz onun neden’ini, niçin’ini sorgulamayız bile…
Aslında neden aşık oluruz’a benzedi değil mi? Duygular, mantığa vurulduğunda yavanlaşır ya hani… Aynen öyle…
1975 yılının eylül ayında bu topraklara bastığım zaman, büyük bir ciddiyetle yüreğimden söz vermiştim: Yurt edineceğim, nefes alacağım, suyunu içeceğim bu yerleri ve insanını ÇOK SEVECEĞİM diye… Sözümde de durdum. Benimsedim, hoş gördüm, emek verdim… Bunların sonucunda da gerçekten hep huzurlu ve hep mutlu oldum.
Aslında biz gittiğimiz yerlere KENDİMİZİ götürürüz… Duygularımızı, düşüncelerimizi, hayallerimizi… Oraya kök saldıkça da yeni yerine alışan bir AĞAÇ gibi, büyürüz, güzelleşiriz…
AŞKTI
Anıların gel-giti
Acımasız saatlerde
Yaşamın kapısında nöbette...
Sevinçle bekledik sıramızı
Gençtik...
Delice sevdalıydık
Yıldızları yakalamak gerekti...
Bak şimdi
Yaz bahçelerine
Hiç yaşlanmayacak sevgililer
Doluşuyor.
Sevgi değildi bizimki
İnan...
Sevgi olsaydı çoktan bitecekti
AŞKtı....
Ayşe TURAL
ŞİİR YOLCULUKLARIM…
Çocuk yaşlarda başladığım şiir yolculuğum, Kıbrıs’ta anlam kazandı, büyüdü, olgunlaştı ve meyveye durdu… Bugün sayısı 15’i bulan kitaplarımı burada yaşarken hazırladım… Üstelik dünyada 17 dile çevrilmiş şiirlerim, çeviri kitaplarım var… Ne mutlu bana… Cennet gibi bir ADAda, AFRODİT’in ADASI’nda yaşama ve yazma fırsatım oldu…
Yaşamın rüzgarlarına kapılıp, razı gelip de hayatınızı sürdürürseniz; hayatla kavga etmek yerine onunla DANS ETMEYİ öğrenirseniz, eninde sonunda siz kazançlı çıkıyorsunuz… Bunu deneyerek, yaşayarak öğrendim…
SEVMEK EN GÜZEL ERDEM
Ellerin uzanıyorsa
Ellere
Gözlerin görüyorsa yaşamı
O zaman sevmek en güzel erdem...
Bir kuş kanadında
Buluyorsan özgürlüğü
Yüreğin atıyorsa gümbür gümbür...
O zaman sevmek en güzel erdem...
Sevgileri sevgilere
Katabiliyorsan
Üretebiliyorsan iyilikleri
Doğrulukları savunabiliyorsan
Sonuna kadar hem de
O zaman sevmek en güzel erdem....
Ayşe TURAL
BÜYÜMEK...
Büyümek, bedensel olduğu kadar ruhsal yönden de büyümektir: Anlamak, kavramak, fark etmek...
Dünkü aklımızı beğenmeyiz çoğu zaman. Bugünkü kararlarımız, yarın önemini belki de yitirecektir. Ne yazık ki, her şeyin hızla değiştiği değerler dünyasında yaşıyoruz.
Bireysellikten kurtulmak, kişisel bencilliklerimizden vaz geçmek durumundayız. Uygar dünyada yer alabilmenin başka yolu yok...
Bunun için de bol bol okumak, anlamak ve anlatmaya çalışmak gerek diye düşünenlerdenim...
BENİ ANLA
bütün 'hoşça kal' larımda
çınar serinliği vardır bilesin...
ateşböcekleri ordusu geçerken
sevince durur yüreğim...
gökyüzünü alıp gergefinden
bir genç kızın
sererim ayaklarına...
saksıda fesleğenler
baygın kokusunu salarken akşama
bir ince yel eser
alır götürür sözlerimi
yabancı bir kente...
gelir güneş
su içer gözlerimden...
deniz damlası
süzülür yanaklarıma...
sorusunu geri alan
yalnızca bir işaretim işte...
Mısır yazısı gibi...
Beni anla...
Ayşe TURAL
ÖĞRENME VE YARATMA ZEVKİ
Öğrenmekten ve yeni bir şeyler yaratmaktan büyük haz duyan insanlara sonsuz saygı duyarım. Pek sık olmasa da zaman zaman karşılaşırız böyle kişilerle... Bizi şaşkına çevirirler...
Hemen her konuda bilgileri vardır. Genel kültürleri inanılmaz boyuttadır. Kendi dallarında da tam bir bilgi birikimine, yaratıcılığa ve beceriye sahiptirler...
Bunu yeterli bulmayanlar daha üst seviyelerde ya meslekleriyle ilgili ya da ilgi alanlarıyla ilgili araştırmalar yaparlar... Yaratıcılıklarının sonu yok gibidir... Ortaya inanılmaz fikirler ve icatlar çıkar...
Böyle kişiler olmasaydı, dünün telefonu, treni, ampulü; bugünün bilgisayarları, cep telefonları, uzay araçları bulunamazdı...
Lütfen daha küçük yaşlardan başlayarak, çocuklarımıza ilgi alanları bulmalı, seçmelerine izin verip desteklemeliyiz..
BİR HİKAYEYİ YAŞAMAK
hayata ve kaybetmelere karşın
ıskalamalarına
ve yan çizmelerine aldırmadan
bu hikayeyi ben yaşadım...
bir hikayeyi yaşamak
cesaret ve
yürek ister bayım...
tutkularımı da
arayışların çağrısını da
yüreğimin rotası yaptım hep...
kaybetmelere dayanmaz sanırdım
turuncu hikayeler...
“ kimse
hiç kimseye
kolay kolay bir aşkı vermez' derler
kimi buluşmaları
inadına
unutmak istemez yürek...
hepten gitmek
mümkün mü bir gün
yaşanan hikayelerden...
olsun
bu hikayeyi ben yaşadım
hiç pişman değilim...
Ayşe TURAL
HER SABAH UYANDIĞIMDA...
Her sabah uyandığımda yaşam sahnesine - benimle birlikte - binlerce hatta milyonlarca insanın adım attığını düşünürüm... Çok heyecanlanırım...
Güne hevesle başlayanlar... isteksizce hayata karışanlar... Başrole soyunanlar...
Bazen kocaman dünyanın benzerini kurmaya çalışırız küçücük dünyamızda... Kimi zaman da birbirimizi seyrederek günlük oyunlarımıza başlarız...
İşte tam da bu noktada şaşar kalırım... Kurulmuş minik oyuncaklar gibi uygun adımlarla gruba katılırız... Ya da alıp başımızı büyük bir cesaretle kendi oyunumuzu yazıp oynarız...
Sanırım HAYAT bu gizemli tarafıyla bizi büyüler...
AŞK ACITIYOR
sevmek
delice ve tutkulu...
damla damla süzülür
çöreklenir acılar
yüreğin en derinine...
ayrılıkları öğrenmek güçtür
her derste...
sıkışır yüreğin
titrer gönül telin...
aşk acıtır
bir vurgundur
okyanusların en derininde...
elvedalar nedense
her aşkta bir defadır
biletler tek gidişe kesilir...
aslında sen
dönüş ülkem olmalıydın
tam da öğrendiğimde
sensiz düşünmeyi...
yüreğimin kırlangıç kanatları
çoktan kırılmış...
aşk inadına acıtıyor
ayrılık varsa...
Ayşe TURAL
GÜLÜŞLERİN
Gülüşlerinin ta içinden
Koşmak geliyor...
Ağzının içinden alıyorum
Sözcükleri...
Gülerek bana dönüyorsun
Sırlarının içine
Bir de beni saklıyorsun...
Ayşe TURAL