Bilim ve sanat ummadık işler başarabilir

Sevgili Star Kıbrıs okurları sizler gazeteniz yazarlarının “tatile çıktıklarını” dile getiren yazılarına alışkınsınız. Ben de tatildeyim. Ancak benim tatilim adada geçmekte. İki haftalığına Kuzey Kıbrıs’ta olabildiğim için çok mutluyum. Bugün ben de size bir tatil yazısı sunuyorum

Sevgili Star Kıbrıs okurları sizler gazeteniz yazarlarının “tatile çıktıklarını” dile getiren yazılarına alışkınsınız. Ben de tatildeyim. Ancak benim tatilim adada geçmekte. İki haftalığına Kuzey Kıbrıs’ta olabildiğim için çok mutluyum. Bugün ben de size bir tatil yazısı sunuyorum.

 

Geçtiğimiz hafta bir futbol maçı maalesef hepimize gene “Kuzey Kıbrıs’ın acı gerçeğini” hatırlattı. Kuzey Kıbrıs’a yönelik olarak haksız bir şekilde uygulanan izolasyon gerçekten hepimizi çok üzmekte. Ama bu yılmak anlamına gelmiyor! Sadece daha fazla yaratıcı olmaya itiyor.

 

Tam futbol “fiyaskosunun” yaşandığı sırada çok önemli bir sevindirici bir gelişme oldu: Temeli atılan IBM Türk ve Yakın Doğu Üniversitesi’nin işbirliği ile kurulacak YDÜ-IBM Araştırma Merkezi, KKTC’nin çok anlamlı bir teknolojik açılım yapması anlamına geliyor. Sadece KKTC’de değil, bölgede de araştırma, geliştirme ve inovasyon çalışmalarının yapılacağı merkezde saniyede 12 trilyon işlem yapabilme kapasitesine sahip olacağı söylenen süper bilgisayar mükemmel bir yatırım.

 

Özellikle oldukça büyük bir bütçeye sahip olan AB 7. Çerçeve (Araştırma) Programı’nın bilginin, yeteneklerin ve uzmanlığın ortaklaşa kullanılabileceği Avrupa çapındaki konsorsiyumlara katılma fırsatları sunmakta olduğunu ve 7. Çerçeve Programı’na 'ye katılanların, Avrupa'da ve Avrupa dışında yeni ilişkiler ağı ve pazarlar kurma fırsatını yakalayıp teknolojinin en ileri noktasını hedefleyen projelere ortak olabileceklerini göz önünde tutacak olursak bu yatırım Türkiye’deki üniversiteler ile işbirliği içinde çok büyük işler başarmaya aday!

 

İşte bazen politikanın “gelip tıkandığı bir noktada” bilimde öncülük çok yakın bir gelecekte izolasyonu anlamsız hale getirebilir. Ben YDÜ’ nün bu alanda Kuzey Kıbrıs için büyük bir hizmet verdiğinden eminim. Çünkü AB için dünya pazarlarında var olabilmek için hayati önemi taşıyan araştırma alanında burnunun dibindeki YDÜ-IBM Araştırma Merkezi’ni “görmezden gelme” lüksüne sahip değil kimse. AB bu konuda emin olun çok pragmatik davranacaktır.

 

Politikanın çözümde tıkandığı noktada bilim kadar sanat da önemli bir “kapı açan anahtar” olabilir.

 

Avrupa Parlamentosu milletvekili olarak bir gün parlamento duvarlarında Avrupa’nın neredeyse her ülkesinden bir ya da daha fazla ressamının tablosunun olduğunu ama Türk ressamlarının olmadığını tespit ettiğimde şaşırmıştım. Bu büyük bir eksiklikti.

 

Ardından o zamanın TC Büyüklelçisi Oğuz Demiralp’ın değerli katkılarıyla ünlü Türk ressamı Burhan Doğançay’ın bir tablosunu AP’ye hediye etmesini sağladık ve bu tablo törenle teslim edildi.

Bugün parlamentoda gezerken en güzide köşelerinden birinde dikkatleri üzerine çeken bu tabloyu gördüğümde Türkiye kökenli bir politikacı olarak “karınca kararınca doğru bir iş yapmanın” mutluluğunu taşıyorum.

 

Şimdi soruyorum: Niçin Avrupa Parlamentosu’nda Kuzey Kıbrıslı bir ressamın tablosu yok? Dostlarım ile birlikte bu eksikliğin giderilmesi için çalışmaya başladık.

 

Bazen “can sıkıcı” onlarca toplantının beceremediğini bir sanat eseri tek başına çok daha iyi başarabilmekte.

 

İşte bilim ve sanatın gücü! Kuzey Kıbrıs’ın bu konuda sunabileceği çok değerler var.

Bu haber 605 defa okunmuştur

:

:

:

: