Milletlerin oluşturdukları devletlerinin, güçlü şekilde ayakta durabilmeleri . Bağırlarından çıkıp oluşan güçlü ordu sayesinde mümkündür .
Dünyada bir çok devlet şekilleri var .
Hepsinin de ayakta durmalarını , oluşturdukları ordu ile başarabilirler .
Orduları olmayan ve güçsüz bir orduya sahip olan milletlerin ve oluşturdukları devletlerin. Uzun müddet ayakta kaldıklarına dair, tarih kitaplarında satır bulamazsınız .
Bulan varsa beri gelsin .
Siyasal tarih ve siyaset bilimi, orduları güçsüz olan milletlerin bunu başarmalarının mümkün olmadığını yazmaktadır. Başka milletler tarafından işgal edilen ülkelerde, ilk yapılan. İşgal edilen ülkenin veya devletin, ordularını dağıtmak olur .
Biraz geçmişe gidelim .
Biraz derken, Türkiye’nin işgal yıllarına gidelim .
İtilaf devletleri öncülüğünde, Anadolu’nun ve İstanbul’un işgali karşısında . İşgalcilerin ilk yaptıkları eylem . Osmanlı ordusunu dağıtmak oldu .
Çünkü, ordu, o ülkeye iyi gözle bakmayanlara potansiyel bir tehdit ve tehlike oluşturur .
Ordusuz bir millet . Okyanusta, fındık kabuğu gibi, belirsiz bir durumda, geleceğinden endişeli olarak yalpalanmaya mahkumdur .
Bunun idraki içerisinde olan, büyük dahi Mustafa Kemal Atatürk .
Samsun’a geçer geçmez, derhal dağıtılan orduyu toparlamaya başladı ve elinden alınıp, depolara konulan, işgal güçlerinin denetiminde olan silahları dağıttı .
O biliyordu ki, ordusuz, son Türk yurdu olan Anadolu’dan, düşman güçlerinin çıkarılmasının, imkansızlığını .
İkinci iş olarak da, Kurmay Subaylar, Ankara’ya çağrılarak, oluşturduğu orduları ellerine teslim etmek oldu .
Türk milli mücadelesine, birçok güçler katılmış . Düşmanın yurt içlerine, ordu oluşana kadar, girmesine siper olmuş .
Bu güçler, TBMM ordusunun bir parçası haline getirilmiş . Direnenler ise, saf dışı edilmişti .
Mustafa Kemal, disiplinli ve güçlü bir ordu ile, ancak tasavvur ettiğine kavuşacağının, bilinci içerisindeydi .
Bu bilinçle , hedefine ulaştı .
Ulaşılan hedeften sonra da, Mustafa Kemal. Güçlü ordudan yana tavrını sürdürmüş ve Türk Ordusu, Millet tarafından bağrına basılmıştı.
Zaten, onun bağrından çıkan Türk Ordusu. Milletin bir parçası haline gelmişti .
Türk Ordusunun, bu özelliğini bilen emperyal güçler . Zaman zaman onu güçsüzleştirmek, itibarsızlaştırmak için, türlü dümenler ve kumpaslar yaptılar .
Nato şemsiyesi altında . Türk Ordusunun, bağımsız, militaris hareket ve kabiliyetini daraltmanın yolları aranarak bulundu . Silah ve teçhizat bakımından zayıf, Türk Ordusu bağımlılaştırıldı .
ABD’nin izni olmadan verilen silahlar, kullandırılmayarak . Türk ordusu güçsüz kılınmak istendi .
Bu mümkün olmayınca . Devreye, Feto konularak, Türk Ordusu çeşitli kurumlarda en kötü muamelelere tabii kılındı . Türk Ulusu karşısında, itibarsızlığı körüklendi .
Ne yapıldı ise, Türk Ulusu, bağrından çıkan Ordusuna sahip çıktı .
Şimdi, yine ayni filmi bize seyrettirmeye çalışanlar .Türk Ordusunun modern ve çağdaş bir donanıma kavuşmasını engellemek için. Türkiye’yi tehdide başladılar .
Türk Ordusunun, başka silah teknolojilerine sahip olmasını istemiyorlar .
Çünkü, kendilerinden olmayan araç, gereç ve donanımın . Türkiye’yi, o oranda daha da bağımsız kılacağının idraki içindeler .
S- 400 için, Türkiye Savunma Bakanı Sn. Akar’a, ABD’nin gönderdiği küstahça yazılmış mektup. Bunun kanıtı, değil mi ?
ABD , Orta Doğu’da, arka bahçesini kaybetmenin sendromu içerisinde .
Güçlü bir Türkiye. Güçlü bir ordu ile, ancak ayakta kalabilir .
O ordu da, Türk Milletinin sinesinden çıkan . Türk Ordusudur .