Hayatta bir çok kez haksızlığa uğrarız. Ama öldüreceğini sandığımız hiçbir acıda yılmayız...
Oturup kağıda döksekte acılarımızı, kimi zaman susar kimi zaman kendi içimizde isyan etsekte acılarımızı kimseye hissettirmeden Şükretmesinide biliriz. Son günlerde yaşanan olaylar bizleri derinden üzdü. Düşünüyorumda Dünya insanına bir DENA yapılsa her insanın aynı köklerden geldiğini görecekler. Bu şiddet bu çamur atmalar kime, Hepimiz insan hepimizin birbirimize ihtiyacı olan insanlarız. Neden bu kavgalar? yıllar boyu yetmedi mi Kıbrıs için yapılan kavgalar, savaşlar insanları yok etmeler. Çok uzaklara gitmeden birkaç nesil sıralayabiliriz. Luzinyanlar yanı (Fransızlar) Kıbrısı Venedik' lilere yani (İtalyan lara) satmadımı? Sonrasında Osmanlılar Kıbrısı korsanlardan kurtaracak diye bir zaman diliminden sonra İngilizlere satmadımı? Peki Rum ortoks kilisesi Kıbrısı elde etmek için İngilizleri diri diri yakmadımı yıl 1958. Sonrasında Kıbrıs Türklerine karşı zulümler, göç hikayeleri, ölümler. Her insanın kendi ülkesini koruduğu gibi Kıbrıs Türküde korumadımı? Erkekler, çocuk, genç yaşlı demeden mücahit olmadılarmı? Geceler boyu ailelerinden uzak, yaz kış demeden nöbet tuttular. O dönemin çocukları bizler nerde bir üniformalı asker görsek selam vermeden geçemeyiz. hiç çocuk olmadan acılara gömülmedikmi. Yollar kapalı. Elektrik yok su yok., ön önemlisi aş yok. Hiç dönmemek üzere evlerinden, köylerinden oldular. Kimi insanımız çadırlarda kimisi barakalarda, veya bir akrabalarının yanında sığıntı. Acılarla yüklü Kıbrıs Türkü. Sonuçta insan. 1974 harikatı ile birçok Kıbrıs'lı Türkler kurtarıldıktan sonra hiçbir zaman Türkiye ye olan sevgisini eksiltmedi, hatta o zülmü yaşarken bile Türkiye çok ama çok Sevildi ve Seviliyor. Aynı dili konuşan aynı alfebeyi okuyan, aynı takımı tutan insanlar. Şimdi soruyorum size bu kavga neden, hepimiz insan değilmiyiz. Amaç nedirki bu çirkinlikler aldı başını gidiyor. Ne olur bir son verilsin. Ne güzel bir ayda yaşarız. Hayat okadar kısadırki şiir okuyalım dans edelim şarkı söyleyelim. Her hangi bir sanat etkinliğinde hayatın tadına sarılalım. Spor aktivitelerle beğinlerimizi, bedenlerimizi güçlendirelim. Sıkı sıkı birbirimize, insanlığa sarılalım.
Haydi tam zamanı şimdi ne güzel bir ay. Ekim ayı ekin ayı. sizlerde soğanlı bitkilerinizi çiçeklerinizi. Tarlaya ne ekilirse. Ormana bir tohum bırakın belkide bir Meşe bir Çam bir Zeytin bir Harup bir Badem. Bir Çınar Ne isterseniz, belkide bir buğday tanesi.hepside size ruh verecek yaşamınızda ve vijdanınızda, merhamet bir güzellik olarak dönecek. Boş durmayın bir avuç toprağınız olsun evinizde, minik bir çiçek açsın pencerenizde.
Sevgiyi aşılasın, her kalbe, kalpler çiçek açsın...
Sizi Seviyorum...