Zamanın bahardan yaza doğru yürüyüşü başlayınca, öğle uykularım da boy gösterir. Bana sorarsanız uykunun tadına doyum olmaz.
Bedenen, ruhen ve zihnen dinlenirim. Yapılması gerekenler, acil bile olsa uykudan sonraya kayar. Bilirim ki uyuyup uyanınca daha keyifle ve çarçabucak yapılacaklardır.
Yaz uykularım da en az bir- bir buçuk saattir. Hele huzurluysam biraz daha uzayabilir. Kendimi uykunun kollarına bırakırken güzel şeyler düşünürüm hep... Pencereden esen rüzgar, bana HAŞİM'in dizelerini hatırlattı bugün...
O BELDE isimli şiirinde şair:
' Denizlerden
esen bu ince hava saçlarında
eğlensin.
Bilsen
Melal-i hasret ü gurbetle ufk-ı şam'a bakan
Bu gözlerinle, bu hüznünle
Sen ne dilbersin! '
Klasikleşmiş tüm yazar ve şairlerin yeri başkadır bende. Nasıl bir iç ahenk, nasıl bir güzellik ve zerafet taşırlar...
Sanki deniz kenarında kumların üzerine uzanmışımdır. Denizin tuz kokan, yosun kokan suları burnumun ucundadır. Kulağımda küçük şıpırtılarıyla denizin sesi...
Derken uykunun derinliklerine kayıveririm. Uyandığımda dinlenmiş, tazelenmiş ve yaşama sevinciyle dolu bulurum kendimi...
Biz Akdeniz insanı SİESTAyı çok severiz.
Haydi bir gün de siz deneyin.
' Sen gittin
her şey kaldı..
Aslında SEN kalmalıydın
her şey gitmeliydi...'
Ayşe TURAL
YOLLARINIZ KAPANIR BAZEN...
Sabah günlük işlerimi halletmek için evden çıkıyorum. Gittiğim yönde bir yerde yol kapalı... Başka bir yola yönlendiriliyoruz... Pek geçtiğim sokaklar değil ama nereye çıkacağını tahmin edebiliyorum...
Çevreme bakıyorum. Evler, bahçeler ve insanlar... Başka bir yer sanki... İlginç geliyor... Başka zaman olsa buralardan geçmek aklıma bile gelmez...
Hayatın içinde de zaman zaman tıkanmalar yaşarız. Yollarımız kesilir... İşte o noktada kızıp öfkelenmeden, sakince yola devam etmeli insan... Sabırla ve sevgiyle...
Bence tam da bu noktada
yeni KARŞILAŞMALAR,
yeni İNSANLAR,
yeni BAKIŞLAR ve
sıcacık YÜREKLERLE tanışma fırsatı bulunabilir...
Sözün özü aksilikleri FIRSATa çevirebilmektir aslolan...
İyi akşamlar...
BALKON
ruhumun balkonunda
ne yaseminler
ne gecetütenler var bir görsen...
kırlangıçlarım
pikesindedir gönlümün
gugukkuşları penceremde
yaşama sevinci şakır...
siz bayım
bir demet beyaz gül ister misiniz
hayatınıza...
Ayşe TURAL
FIRSATA ÇEVİRİN
Hayatın içinde zaman zaman tıkanmalar yaşarız. Yollarımız kesilir... İşte o noktada kızıp öfkelenmeden, sakince yola devam etmeli insan... Sabırla ve sevgiyle...
Bence tam da bu noktada
yeni KARŞILAŞMALAR,
yeni İNSANLAR,
yeni BAKIŞLAR ve
sıcacık YÜREKLERLE tanışma fırsatı bulunabilir...
Karşınıza bir tesadüfle çıkan insanlara sizi tanıma fırsatı verin... Ya da siz onları tanımak için adım atın. Bir başka gün için randevu verin. Oturun, konuşun...
Belki de hayatınızın en değerli insanını yakalamış olacaksınız...
Değilse, dostça uzaklaşın... Gördükçe merhabalarınız kalsın... Ne kaybedersiniz ki!
Sözün özü bazı tanışmaları FIRSATa çevirebilmektir aslolan...
AÇGÖZLÜ
Karnı aç olur doyurursun
Çıplak olur giydirirsin
Parası olmaz verirsin
Peki
Ya gözü aç olursa?
Bırak
Onu da toprak doyursun...
Ayşe TURAL
DOĞAL OLMAK...
Doğal olmak, olduğunuz gibi görünmek... Saklanmadan, rol yapmadan...
Uzattığınız her el, söylenen her merhaba, hayatınıza birilerini getirir. Bildiklerinize birilerini daha katar... Öyle ki gelenler bir daha hayatınızdan çıkmaz... Hayatınıza güzellikler ve iyilikler getirir...
Bu yüzden değil midir ki, her merhaba diyeni gönülden selamlayışım...
Çoğunu nereden tanıdığımı unuturum. Sadece öğrencilerimle ilgili ayrıntıları, yıllar geçse de üstünden, sevgiyle hatırlarım. Ne mutlu bana ki onların yüreklerinde parmak izim kalmış...
Eğer siz siz olursanız...
Maskeler kullanmadan,en duru halinizle ve doğal görünürseniz...
İçten gülümseyişleriniz yürekleri ısıtacaktır...
'MERHABA'
dediğiniz yürekler de sevgiyle size kapılarını açacaktır...
Merhabalarınız hiç eksilmesin efendim...
ŞÜKÜR
Tanrım sana şükürler olsun
bu yaşıma geldim
muhtaç olmadım kimselere...
bundan sonra da
muhtaç kılma beni
ne çocuklarıma
ne ellere...
ekmekten yana korkum yok
korkum dostluğa, sevgiye...
AYŞE TURAL
SESİME SES VERENLERE TEŞEKKÜR EDERİM...
Düşüncelerimizi yazarken aslında bir boşluğa seslenir gibiyizdir...
Hatta zaman zaman, kendimi masal sayfasında buluveririm...
Tıpkı masallardaki gibi sırlarımı fısıldadığım bir kuyu ağzının başında oturuyormuşum gibi gelir bana...
İşte o an, bir yerlerden ekrana tıklamalar, yorumlar düşmeye başlar... SANALdan gerçeğe dönüşür...
Düş ya da hayal, elle tutulur olmaya başlar...
Bir heyecanlanırım ki sormayın...
İşe yaramanın, güzel bir iş yapmanın kıvancıyla mutlanırım...
İyi ki varsınız... Hep hayatımda olmaya devam edin...
SANA BIRAKACAĞIM
Bir gün
Çekip giderken
Ellerimi sana bırakacağım
Umutlarınla asıl diye....
Soğuk kış rüzgarları
Ruhunu titretirken
İliklerine işlemiş yağmurlarla
Saçlarındaki kar taneleri
Ölmesin diye
Gözlerimi sana bırakacağım....
Ardımdan sen
Ayrılık mumları yakarken
'Elveda' deyip
Yüreğimi sana bırakacağım...
Günlerden bir gün,
Apansız
Demirlemek için limanına
'Seni seviyorum' larımı
Sana bırakacağım....
Ayşe TURAL
HAYAT NE Kİ?
Aslında hayat, şu an yaşadığındır. Başka hayat yok... Onu anlamlandır.... Onu oku...
Hayatı bir festival olarak gör... Onunla danset... Hayatla dansetmeyi öğren... İyimser ve olumlu olursan o da sana gülen yüzünü gösterecektir...
Bir bakıma tam bir yaşam tutkunu ol!... Öğrenmeyi, başkalarını tanımayı , onların dünyalarına girmeyi, yüreklerine dokunmayı öğren...
Önce kendini öğren...
Önce kendini tanı...
Zayıflıklarını çöz...
Yüreğindeki fısıltıları dinle...
Onları şarkıya dönüştür...
Rüzgarı gözlerini kamaştıran güneşi, yanağını okşayan rüzgarı farket...
Kana kana içtiğin suyun hücrelerine yayılışını hisset...
İşte bu sensin...
Artık gökkuşakları senin içindedir.
Sen ne istersen o avuçlarındadır...
Gökkuşakları hayatınızdan hiç eksilmesin...
Mutlu hafta sonları diliyorum hepinize...
Ayşe TURAL