Başbakan Tatar’ı, önceki gece bir TV kanalında yapılan tartışmaya katılmadı da Ankara’ya gitti diye eleştirenlere bakınca şaşırmamak elde değil.
Dörtlü koalisyon döneminde bırakın mali kaynak akışını sağlamayı, Ankara’dan randevu dahi alamayan muhalefet, bugün Başbakan Tatar’a TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yapılan daveti küçümsemeye çalışıyor.
Muhalefetin sözlerine bakarsanız sanırsınız ki, istedikleri zaman Ankara ile görüşmüş, mali protokolü imzalamış, ülkeye kaynak akışını da bol bol sağlamışlar.
Oysa Başbakan Tatar’ın bir günlük Ankara ziyaretinin ertesinde Maliye’nin hesaplarına 117 milyon TL anında aktarıldı.
Bu sadece KKTC’ye olan sevginin tezahürü değil, ülkeyi yöneten Başbakan Tatar’a olan güvenin göstergesidir.
Kıbrıs Türk halkı düşünmelidir.
Önümüzdeki beş yıl boyunca Türkiye ile sadece mektupla konuşabilen Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığı’ndaki bir ülke mi olmalıyız?
Yoksa özel uçakla Türkiye’ye davet edilen ve tüm sorunları anında Ankara’daki mevkidaşlarına iletebilen bir cumhurbaşkanı mı bu ülkeye daha faydalı olur?
“Aslında Türkiye seçimlere müdahale ediyor” diye koparılan yaygara, bu gerçeği gizlemek için çıkarılıyor.
Yoksa aylardır tartışılan pandemi hastanesinin yapımına da, Başabakan Tatar ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki görüşmenin ardından başlandığı bir sır değil.
Pandeminin ekonomide yarattığı sarsıntı ve kamu maliyesindeki açığı da Tatar önderliğindeki hükümetin jet hızıyla imzaladığı protokolle kapatmadık mı?
Kendi dönemlerinde yağan yağmuru, dövizdeki kıpırdanmayı bile krizden sayanlar, bugünkü hükümet döneminde 100 yılda bir yaşanan pandeminin dünyada yarattığı sarsıntı karşısında ne diyecek?
Elbette “hükümetin başarısı sadece Başbakan Tatar’a mal edilemez. Sayın Özersay da bu hükümetin ortağıdır” diyebilirsiniz.
Ancak dörtlü koalisyonu sırtından hançerleyen Özersay’ın UBP-HP koalisyonundaki yeri de Brütüs rolünden öteye gitmemektedir.
Başta jet krizi ve yasadışı yayınlanan emirname olmak üzere hükümet ortağını her fırsatta arkadan hançerlemeye çalışan Özersay ve sağ kolu Baybars, elbette bu seçimde boylarının ölçüsünü alacaktır.
Demokrasilerde doğal olarak en çok siyasiler konuşur. Halk az konuşur ama seçimden seçime de olsa mutlaka konuşur.
Bu seçim de tüm “Brütüs siyasetçilerin” halkın karşısında boylarının ölçüsünü alacağı bir seçim olacaktır. Bizden söylemesi…