ŞİİRDEN DAMLAYAN MEKTUPLAR

Hasibe Ayten’in Şiirden Damlayan Mektuplar kitabı, Payda Yayınları tarafından iki bin on dokuz yılında basılıyor. Kitabın editörlüğünü değerli şair Ahmet Özer yapıyor. Kapak tasarımı Gülendem Gültekin’e ait.

Hasibe Ayten’in Şiirden Damlayan Mektuplar kitabı, Payda Yayınları tarafından iki bin on dokuz yılında basılıyor. Kitabın editörlüğünü değerli şair Ahmet Özer yapıyor. Kapak tasarımı Gülendem Gültekin’e ait.
Hasibe Ayten Türk Edebiyatı’na uzun yıllar emek vermiş bir yazar. Nallıhan’dan Ankara’ya geldikten sonra Ankara Ticaret Gazetesi’nde muhabir olarak çalışmaya başlıyor. Aylık ekin ve yazın dergisi Sesimiz adlı çağdaş bir dergiyi yayımlıyor. Sanatsal çalışmalarına Kibele Sanat Galerisi’ni açarak devam ediyor. Şiir, öykü ve denemeleriyle yazınsal alanda etkinliğini sürdürüyor.
Dikende Gül Uyanır, Sevgi İklimi, Suların Kucağı, Suya Mühür, Kar Güzeli isimli şiir kitaplarının yanı sıra Aynaları Değiştirin isimli öykü kitabı ve Hayat Kısa Kuşlar Uçuyor, Şiirden Damlayan Mektuplar isimli anı ve deneme kitapları bulunuyor. Suya Mühür isimli şiir kitabı ile Kıyı Dergisi 2016 Şiir Emek Ödülü alıyor.
Değerli yazar HAsibe Ayten’in Şiirden Damlayan Mektuplar isimli kitabı Ümit Yaşar Oğuzcan, Selim İleri, Talat Sait Halman, Burhan Günel, Aysın Uğur Kezer, Atıf Özbilen, Nedret Gürcan, Talip Apaydın, Nebahat Çetin, Metin Eloğlu, Fethi Savaşçı, Ersan Sözer, Özdemir Nutku, Behçet Necatigil, Hasan Hüseyin, Behzat Ay, Samim Kocagöz, Muzaffer Uyguner, Melih Cevdet Anday, Alper Kabacalı, Celal Çumralı, Mehmet Seyda, Muzaffer Hacıhasanoğlu, Hilmi Haşal, Niyazi Berkes, Mehmet Yaşar Bilen, Şükrü Erbaş, Ali Yüce, Şevket Yücel, Halim Uğurlu, Tuncer Uçarol, Hidayet Karakuş, Mehmet Güler, Necati Güngör, Buket Uzuner, Havva Pınar Kür, Bertan Onaran, Tomris Uyar, Murathan Mungan, Veysel Öngören, Metin Demirtaş, Asım Bezirci, Vedat Günyol, Hüseyin Yurttaş, Feyza Hepçilingirler, İsmet Kemal Karadayı, Abdullah Rıza Ergüven, Yusuf Alper, Hayati Baki, Celal Özcan, Ahmet Ada, Cemil Kavukçu, Enver Ercan, Aziz Nesin, Ahmet Özer, Ruşen Hakkı gibi yazın dünyasının önemli isimleri ile var. Değerli edebiyat emekçisi bu mektupları kendi arşivinde saklamayıp edebiyatseverlerle paylaşıyor.

Mektuplardan yazar ve şairler için çıkarılacak pek çok payda var. Okuyucu öncelikle Hasibe Ayten’in belli bir kadrosu olmadan, gönüllülük esasıyla dergicilik işine atıldığını anlıyor. Kendisine yazan, öykü veya şiir gönderen edebiyatçıların çektiği maddi manevi sıkıntılar yer alıyor yazışmalarda. Hiçbir kitabın kolaylıkla ortaya çıkmadığı anlaşılıyor mektuplardan. Derginin abonelerinden başka kaynağı olmadığı ve Hasibe Ayten’in fedakarlıkla bu işi devam ettirmek için direndiğini anlıyoruz.
Pek çok mektubun orjinaliyle okuyucuyu buluşturuyor Hasibe Ayten. Bir yanda mektubun el yazısı olarak resmi, bir yanda basılı harflerle hazırlanmış sayfalar mevcut. Behçet Necatigil, Metin Eloğlu, Hasan Hüseyin, Melih Cevdet Anday, Şükrü Erbaş, Pınar Kür, Tomris Uyar, Asım Bezirci, Ahmet Ada, Ahmet Özer’in kendi el yazılarıyla gönderdikleri mektuplar edebiyatseverleri heyecanlandırıyor. Diğer mektuplar, daktilo veya elektronik ortamda yazışmalar.
Mektuplardan yayıncılık alanındaki sıkıntılar yansıyor. Örneğin, değerli şair Hsan Hüseyin, “Kağıt yok, yayınevi yok” diyor dokuz eylül bin dokuz yüz yetmiş sekiz tarihli mektubunda. Satırlarını bir tavsiye ile bitiriyor. “ Ne olursa olsun tasarladıklarını hemen yaz! En az 200 daktilo sayfalık bir kitap hazır olsun. Cenabıallah elbette ki hale-yola koyacaktır bu kağıt işini! Ve yayınevlerine su gelecektir. Selam.”
Okuyucu, Hasibe Ayten’den giden mektupları bilmese de, gelen yanıtlardan şairin dergisinde yer alacak diğer edebiyatçılara olan zarif yaklaşımı ve üslubu fark ediliyor. Bu mektuplar arasında bazen gönderilen yazı için ödenecek ücret, bazen yazının basımı ile ilgi dikkat edilmesi istenen noktalar yer alıyor.
Eylül bin dokuz yüz yetmiş dokuz tarihli Hilmi Haşal mektubundan, altı aylık aboneliğin yetmiş beş TL. lik posta pulu gönderilerek olduğunu anlıyoruz ki, bu satırlar yazar Hasibe Ayten’in dergicilikte özverisini bir kez daha gözler önüne seriyor. Aynı zamanda değerli edebiyatçı Hilmi Haşal’ın kendi tabiriyle, kendisi gibi yazın delisi arkadaşı Nahit Kayabaşı ile edebiyata hizmet amacıyla derginin dağıtımını hiçbir karşılık beklemeksizin üstlenmesi okunuyor.
Bin dokuz yüz seksenlerin gazyağı sıkıntıları da var sayfalar arasında (s; 62), Hasibe Ayten tarafından kendisine gönderilen telif hakkını “Ben kendi hesabıma, telif hakkı karşılığı yazı yazmayı zül sayardım. Yine de öyle sayıyorum. Hele sizin derginiz gibi yardımsız, desteksiz bir dergi söz konusu olunca telif hakkı diye bir şey söz konusu olamaz” diyen Vedat Günyol da (s: 85). Tröstlerin çıkardığı dergiler karşısında belli bir sermayeye dayanmayan dergilerin girdiği sıkıntılara da değiniyor mektuplar ( s:87) edebiyata büyük emek veren Hasibe Ayten’in sansüre direnişi de (s:92).
Okurken ve son sayfalardaki resimlere bakarken bazen gözleri yaşarıyor edebiyat gönüllülerinin, bazen sımsıcak bir duygu yerleşiyor yüreklerine.

Bu haber 4043 defa okunmuştur

:

:

:

: