Seçime iki gün kala bir TV kanalına çıkarak adaylıktan çekilmesi konusunda kendisine mesaj verildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Türk halkının duygularıyla oynayarak seçimi manipüle etmeye çalıştı.
Seçime iki gün kala bir TV kanalına çıkarak adaylıktan çekilmesi konusunda kendisine mesaj verildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Türk halkının duygularıyla oynayarak seçimi manipüle etmeye çalıştı.
Yakışmadı Sayın Cumhurbaşkanı.
Şu anda üzerinde oturduğunuz koltukta var olmanızı sağlayan Türkiye Cumhuriyeti, hiçbir dönemde sizin kadar suçlanmadı, rencide edilmedi.
Kardeşlik duygularının köküne kezzap döküp seçimden sonra o çiçeğin canlanmasını bekleyemezsiniz.
TC Lefkoşa Büyükelçiliği dün yaptığı açıklamada, “Akıncı’nın tamamen gerçek dışı ifadelerle suçlamalarda bulunduğunu” ifade etti.
Bir başka ifadeyle Sayın Cumhurbaşkanı’nın iftira attığı kaydedildi.
Aslında bu ilk değildi. TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Akıncı için bir süre önce “Ben böylesine dürüst olmayan bir siyasetçiyle ne Türkiye’de ne de başka bir yerde çalışmadım” dememiş miydi?
Akıncı’nın seçime 48 saat kala ortaya attığı korkunç iddiaların gerçek dışı olduğunu açıklayan Büyükelçilik, ise dünkü açıklamasında şöyle diyordu:
“Türkiye Cumhuriyeti seçimlerin güven içerisinde yapılması da dahil, her bir Kıbrıs Türk’ünün canını ve malını korumakta kararlıdır. Türkiye’nin seçim malzemesi yapılmasının sakıncalarını daha önce defalarca dile getirdik. Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik bu rahatsız edici tavrın sürdürülmekte olması, iyi niyetten uzak bir yaklaşımdır.”
Bir başka ifadeyle ülkenin Cumhurbaşkanı kötü niyetli olmakla itham edildi.
Sayın Akıncı’nın iyi günde kötü günde Kıbrıs Türkü’nün her daim yanında olan anavatana bu şekilde suçlamalar yöneltmesi, anlaşılabilir gibi değildir.
Evet adaylar seçim nedeniyle her türlü siyaseti, her türlü mücadeleyi yapar. Ancak her oyunun da bir kuralı, bir seviyesi olmalıdır.
Sayın Akıncı, muğlak ifadelerle Türkiye’ye yönelik ortaya attığı iddiayı geçiştiremez. İspatlamak zorundadır. Aksi halde iftira atan konumuna gelir ki, bu da kendisine büyük zarar verir.
Unutmayın yarın beşli konferans için masaya oturduğunuzda Kıbrıs Türkü’nün hak ve menfaatini Anastasiadis değil, bugün her türlü suçlamayı reva gördüğünüz Türkiye Cumhuriyeti koruyacaktır. Bu gerçeği bir an olsun aklından çıkaranlar, yarın büyük utanç yaşayacaktır. Bizden söylemesi…