Geçen haftanın en önemli olayı 8 Ekim 2020 tarihinde Kapalı Maraş bölgesinin sahil şeridi ve bazı caddelerine halkın serbestçe girişinin sağlanması idi. Hayaler gerçekleşti Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve KKTC Başbakanı Ersin Tatar Basın toplantısı sonrası 46 yıldır girilemeyen bölgeye 8 Ekim’de ilk giriş heyecanı ile halkımız ziyaretlerini yaptı. Böylesine bir kararda Sayın Ersin Tatar’ın dirayetli duruşu kayda değer olandır. Türkiye olmadan Kıbrıs’ta barışın olmayacağı gerçeğini anlamayanlar vardır. Maraş açılımını seçime meze diye nitelendirilmesi gafını gösterenler vardır, adanın yeniden suya kavuşmasına acayip gerekçeleri ile karşı çıkanlar vardır!!! Önemli olanı, dünyaya yerinde ve zamanında verilen mesajı unutanlar adeta çocukça cıralayıp oyun sandıkları koalisyondan çıkma durumu yaratmışlardır. Peki böylesine davranışlar hoş mu? hayır değildir. Ya hep ya hiç veya ekmeği bütün kendilerini tok isteyenlerden ne farkları kaldı Kocaman bir hiç! Seçim pazar gün yapıldı. Katılım bir şekilde bizler yazımızı gazeteye gönderdikten sonra açıklanacak.Böyle önemli günlerde eldeki verilerde sadece Pazar gününün, oy verme işlemlerinin saat kaçta bittiğinden başka bilgi olmaz sadece adaylardan kim nerede hangi seçim sandığında oy kullandı gibi görüntüleri televizyon ekranlarından görenleriz böyle zamanlarda yazı yazmak zor dahi olsa insan gazetedeki köşesini boş bırakamıyor. Sorumluluk esas diyor. Sonuçta 11 aday da kendilerine göre iddialı bir şekilde oy pusulasında ve seçim sandığında yerini aldı. Netice olarak ismi ne olursa olsun mutlaka bir aday kazanıp Cumhurbaşkanı olacak veya ikinci turda iki aday için yeniden sandığa gidilecektir. YSK 778 sandıkta oy kullanılacağını önceden açıklamıştı. Corona salgını nedeni ile oy verme esnasında alınan tedbirler için Yüksek Seçim Kurulunu kutlamak gerekir. Bir arkadaşım sandığa gideceği 11 Ekim Pazar gün sabah 8.00’de evden annesi ile çıkacağını, maske ve eldivenini takacağını hatta pennasını dahi kendi götüreceğini telefonda anlatırken hak verdim ben de kendi kalemimi kullanacağım dedim. Hani Hüvviyet kartını verip mühürü kapalı yerde vurduktan sonraki imza atımı var ya işte onun için gerekli dedi! Her seçim sonrası olduğu gibi siyasi partiler mutlaka seçim harcamalarını ayırdıkları seçim bütçesine göre açıklamak özgüvenini göstermelidir. Bu salgın döneminde seçim propagandası Google üzerinden de bizlere ulaştı. Hatta bazen can sıktı da diyebilirim tam bir dizi izliyorsunuz araya kondurulmuş reklam filminde adayların filmleri oynatılıyor filme konsantrasyonunuz bir anda dağlıyor. Neden başa veya sona konmadığı ise sorgulanmalı. Bir de hangi filmde veya dizide reklam konacağı kontrolü yapılmalı serpme kahvaltı gibi reklamlar yerleştirilmemelidir. “Aşk Yalanı Sever “ dizisinde hop aday propaganda yapacak diye yalanların ortasına düşüyor. Gülüyorsun tabi ki! Bilindiği üzere HP Parti Meclisi UBP-HP koalisyon ortaklığından çekildikllerini açıklamışlar ancak bakanları halen hükümet koltuklarını muhafaza etmektedirler. Bunun adını ise sorumluluk gereği koyduklarını açıklayanlar olmuşlardır. Bu sorumluluk KKTC Meclisinde nereye kadar gidecek bilinmez ama dengelerin pamuk ipliğine bağlı olduğu da ayrı bir gerçektir. Ne diyelim demokrasilerde çareler tükenmez. Erken genel seçim de bir çaredir. Ancak 2021 Mali yılı bütçesi vardır. Bütçe için ön hazırlık dönemi vardır. Demek ki sorumluluk büyüktür. Yeni dönemin halkımıza uğur getirmesi en büyük temennimizdir.
