UBP Genel Başkan Vekili Ersan Saner dün yaptığı açıklamalarda hükümetin için son kararın bugün verileceğini işaret ediyordu.
Halkın Partisi ile gün boyu yapılan görüşmelerinin ardından istenilen noktaya ulaşamayınca, UBP Genel Başkan Vekili Saner, bugün üstüne düşeni yaparak ateşten gömleği giyecek.
Görünen şu ki, seçim tarihi ilan edilmek koşuluyla bir erken seçim azınlık hükümeti kurulacak.
Saner bu hükümetin sinyalini dün yaptığı “Erken seçimi gündeme almak ve çalışmalarımızı bu hedef doğrultusunda tamamlamak durumundayız” sözleriyle verdi.
Gelinen noktada en önemli sorun bütçeyi geçirmektir. 2021’e bütçesiz girilmesinin devlette nasıl sıkıntılara yol açtığını geçmiş dönemlerde yaşayarak gördük. Kimse bir kez daha bunun yaşanmasını istememeli.
Umarım muhalefet partileri kısır siyasi çekişmelerin kurbanı olarak, bütçe sorununun yeniden yaşanmasına vesile olmaz.
Hükümeti kurma görevini üstlenen Ersan Saner’e dışarıdan da olsa destek olmak, her fırsatta elini taşın altına koymaktan, milli mutabakattan söz eden muhalefet için de samimiyet testidir.
Aksi bir tutum içine girmeleri, bundan sonraki politikalarında ciddi inandırıcılık sorunu doğurur.
Bu zor dönemde ateşten gömleği giyen Ersan Saner başarırsa sadece gelecek hafta yapılacağı söylenen kurultay için değil, ekim 2021’deki olağan kurultay için de alternatifsiz bir lider olacaktır.
Saner’in başarısı sadece kendisi için değil, ülke için de büyük önem arz etmektedir.
Bir yandan korona virüs kabusu altında can çekişen ekonomi, diğer yanda Doğu Akdeniz’deki bilek güreşi, KKTC’nin yolunun aşılması için Saner’in başarısından başka bir seçenek bırakmıyor.
O yüzden Meclis’te Ersan Saner’e verilecek destek, UBP’ye ya da Ersan Saner’e verilecek destek anlamına gelmez.
Azınlık hükümeti de olsa verilecek bu destek, hem bütçenin geçmesine hem de önümüzdeki yıl tüm partilerin sandıkta kozlarını paylaşacağı bir randevuya olanak sağlar. Şu an tek seçenek budur.
Muhalefetin eski dörtlü koalisyonu diriltme çabası ve “UBP görevi iade etsin, biz hükümeti kurarız” yaklaşımı ise tam manasıyla gülünçtür. Olmayacak duaya amin demektir.
Böyle bir hükümete sadece bakanlık koltuğu değil, bir de para basmak için özel Merkez Bankası gerekir. İşin şakası bir yana eski dörtlü koalisyonun Türkiye’den tek kuruş dahi yardım alamayacağını bilmelerine rağmen, hala daha bu çağrıları yapanların iyi niyetine kuşkuyla yaklaşılır.
Bu söylemin amacı olsa olsa Türkiye ile KKTC vatandaşları arasında yaratılmak istenen kutuplaşmayı daha da artırma çabasıdır. Ne Ersan Saner, ne de ülkesinin geleceğini düşünen herhangi bir siyasetçi buna izin veremez. Bizden söylemesi…