Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (GKK) Yüksek Değerlendirme Kurulu (YDK), görev süresi dolan Güvenlik Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Tuğgeneral İbrahim Dağman’ın 30 Ağustos itibarıyla emekliliğe sevkine, tuğgeneral kontenjanının 2021 yılı için kullanılmamasına karar verdi.
Vay efendim neymiş?
Güvenlik Kuvvetleri üst kademesinde Kıbrıslı Türk kalmamış.
Bu ülkeyi Türkiyeli Kıbrıslı ayrımıyla böldüğünüz yetmiyormuş gibi şimdi orduyu da bu tehlikeli siyasete alet etmeyin.
Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın (GKK) sabrı taştı. Kıbrıs Türk halkını ve GKK’yi hedef alan, bölücülük kokan satırlara yer verildiğini vurgulayarak, çok sert bir açıklama yaptı.
Ülkede bu konuda yapılan yayınların amacı sorgulandı.
Bu yayınların bu ülkeye bir faydası olmadığı açıktır. Peki ordu içinde ikilik yaratmayı hedefleyen bu tartışmadan kimler menfaat sağlar? Bu sorunun yanıtı iyi düşünülmelidir.
Bu tartışmaya çanak tutan siyaset kurumunun da kendisini sorgulaması gerekir.
GKK dün yaptığı son derece hassas açıklamada şunları kaydetti:
“Anayasa’mızın hükümlerine göre, yurttaşlık ödevi ile hükümlü tüm vatandaşlarımız, Anayasa ve yasalar önünde eşit olup, vatandaşlara ayrıcalık yapmamak zorunluluğu bulunmaktadır.
Bugün bir kısım yazılı medyada manşetten Kıbrıs Türk halkını ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nı hedef alan bölücülük kokan satırlara yer verildiği görülmüştür.
Birlik ve beraberliğin sağlanması; adadaki Türk halkının varlığı için vazgeçilmez bir gereklilik olan bugünlerde, Türk toplumunu ayrıştırmaya çalışanların atalarının 1 Ağustos 1571’den sonra Anadolu’dan buraya gelmiş oldukları unutulmamalıdır.
Kahraman ve Mücahit halkımızın bu tür provakasyonlara itibar etmeyeceği açıktır.
1 Ağustos 1958’de kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla, yaşlısı ve genciyle birlikte kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı’nın devamı ve Kıbrıs Türkü’nün en büyük koruyucu ve geleceğinin teminatı olan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nı milletimizin kendi özü ile bir tuttuğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz.”
Bu açıklamanın altına, sağıyla soluyla tüm siyasetçiler imza atmazsa ordu üzerinden bile daha çok provokasyonla karşı karşıya kalırız.
Siyasetçiler ülkedeki her meseleyi politik bir tartışma alanı haline getirdi. Hiç olmazsa kahraman silahlı kuvvetlerimizin yakasını bıraksın.
Unutmayın. O ordunun yıpratılması bize değil, sadece Mehmetçiğin düşmanlarına fayda sağlar. En başta da Rum ordusu buna sevinir. Bizden söylemesi…