Star Kıbrıs Gazetesi’nin “Ucuz elektrik fırsatı 16 yıl önce kaçtı” manşeti El-Sen Başkanı Kubilay Özkıraç’ın hoşuna gitmemiş.
Ne diyor Özkıraç?
“Anamur’dan buraya kablo getirerek bu işleri çözemezsiniz. AB Enerji Komisyonu buna izin vermez.”
Aslında Özkıraç’ın sözleri Avrupa Birliği’nde bugün için geçerli olabilir.
Ama bizim sözünü ettiğimiz tarih 2006-2007 yılı.
Yani bundan tam 16 yıl önce.
O tarihte Avrupa Birliği’nin böyle bir bağlayıcı hükmü yoktu.
AKSA’nın kontratı da 2008 yılında bitiyordu.
O günün şartlarında ihtiyaç 120-160 mega watt idi.
Safa’nın “Barış Enerjisi” adını verdiği proje 200 mega watt tutarında bir çalışmaydı.
Bu KKTC’nin enerji ihtiyacının üzerindeydi.
İstanbul Ticaret Merkezi’nde 10 kişilik uluslararası bir takım kuruldu.
Bu takım kaynağı nereden ve nasıl bulunacağını tek tek belirlendi.
Hatta Anamur ve Kıbrıs arasındaki derinlik dahi yapılan bilimsel çalışmalarla ölçüldü.
Kabloları nereden alınacağı, kaça mal olacağı planlandı.
Ali Özmen Safa, projenin dönemin TC Başbakan Erdoğan ve KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer tarafından da onaylandığını söyledi.
Ancak hesaba katılmayan dönemin Maliye Bakanı Ahmet Uzun idi.
Ne yazık ki, 16 yıl önce kaçan ucuz elektriğin faturasını bugün ödediğimiz zamlı faturalarla karşılıyoruz
Hatta biz değil, çocuklarımız da bu faturayı ödemek zorunda kalacak.
Star Kıbrıs, 16 yıl önce yaşananları aktarırken geleceğe yönelik ders çıkarma niyetindeydi.
Ancak görünüşe göre ders almak şöyle dursun, bu ülkede taş üstüne taş koymak için ortaya fikir koyanlar bile aşağı çekilmeye çalışılıyor.
Oturdukları koltuğun hakkını vermeyen her kim varsa, işadamı, sendika başkanı, politikacı, bürokrat…
Listeyi istediğiniz gibi uzatabilirsiniz. Günün sonunda bu topluma hesap vermek zorundadır.
Çünkü yaşadığımız sıkıntıların nedeni, koltuk sahibi o kişilerin görevlerini hakkıyla yerine getirememesidir.
Halka bu gerçeği göstermek de başta Star Kıbrıs ve Ada TV olmak üzere medya kurumlarının görevidir. Bizden söylemesi…