Türkiye ile imzalanan mali protokol nihayet ortaya çıktı. Çıktı da ne oldu?
Bu mali protokole Sevr Anlaşması muamelesi yapanları dikkatle izleyelim. Aslında söyledikleri ne? Amaçları ne? Kime hizmet ediyorlar? Bunları anlamaya çalışalım…
Bir kere Türkiye bu ülkenin düşmanı değil. İstedikleri de bu ülkenin kendi ayakları üstünde durmasının en temel dayanaklarıdır. Bunu anlayalım.
Maddeleri tek tek ele alalım.
Din hizmetleri devletin bizzat asli görev ve denetim alanı içine alınacak. Bunun nesi yanlış?
Sendikalar asli görevlerini yapacak, ideolojik bir çerçevede siyaset yapamayacak? Bu halkı mı yoksa elindeki siyasi gücü kaybedecek olan sendikaları mı ürkütüyor? Dünyanın neresinde bir sendika, ülkenin dışişleri politikasını üstlenmeye çalışır. Dürüst olalım.
Aile birleşmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla vatandaşlığa kabule ilişkin şartlarda kolaylaştırmalar ve gerekli düzenlemeler yapılacak. TC vatandaşlarının gerekli koşulları tamamladığında KKTC vatandaşlığına girmesine hangi mantıkla karşı çıkılıyor? Açıklayın.
Maaşlarını dahi ödemekte zorlanılan belediyelerin sayılarını azaltmakta, belediyeler reformunu hayata geçirmekte Türkiye’nin nasıl bir çıkarı olabilir? Anlatın…
Emeklilik reformu ile erken emekliliğin önüne geçersek, emeklilerin çok yakın bir dönemde maaşlarını bile alamayacak duruma gelme tehlikesini bertaraf etmez miyiz? Söyleyin.
Piyangolar ve limanlarda özelleştirmelere neden karşısınız? Buradan gelecek gelire ihtiyacımız yok mu? İnsaf edin.
İflas eden enerji politikalarımız ve Kıb-Tek’in bugünkü halinden memnun musunuz? Açıklayın…
Kısacası amacınız ne?
Türkiye düşmanlığı mı? Yoksa bu protokolle kaybedeceğiniz imtiyazlarınız mı? İtiraf edin.
Yolun sonu göründü. Bu kokuşmuş sistem daha fazla böyle devam edemez. Bizden söylemesi…