Bu yasa kaos çıkarır!

Yabancılara mülk satışı ile ilgili yasa Meclis’te tartışma yarattı. Maliye Bakanı Sunat Atun yasayı savunurken, “Yasanın yapılmasında temel gerekçe şu anda biriken konut satışlarını sonuçlandırmak. Bu konutların çok büyük bölümünde 3. ülkeden gelen insanlar vardır ve harcama niteliği yüksektir” dedi.

Yabancılara mülk satışı ile ilgili yasa Meclis’te tartışma yarattı. Maliye Bakanı Sunat Atun yasayı savunurken, “Yasanın yapılmasında temel gerekçe şu anda biriken konut satışlarını sonuçlandırmak. Bu konutların çok büyük bölümünde 3. ülkeden gelen insanlar vardır ve harcama niteliği yüksektir” dedi.
Ancak bu açıklamalar yasanın belli bir çevrenin siparişi olduğu konusunda şüpheleri dindirmeye yetmedi.
Bu şüphenin dayanağı olarak da şu gerekçe ortaya konuyor: “Hangi inşaatçı, altı ay içerisinde müşteri bulup da bir yabancıyı dört ev alması için ikna edebilir? Acaba bu evler daha önce satıldı da şimdi bunlara yasal bir kılıf mı hazırlanıyor?”
Ada TV’ye konuk olan CTP Milletvekili Asım Akansoy, ortaya konan tüm bu iddiaların dikkatle incelenmesi gerektiğini, hükümet alelacele bu yasayı getirmesinin doğru olmadığını söyledi.
Türkiye ile imzalanan mali protokolle hayata geçirilecek eylem planı içinde de yer alan yasayla elbette ekonomide bir canlanma hedefleniyor.
Ancak her ne hikmetse yasa yürürlükte altı ay kalacak. Altı ay içerisinde devir işlemi gerçekleştirilmezse fırsat kaçacak.
Bunun nedenini anlayan varsa beri gelsin.
“Madem ki siz yabancı yatırımcıyı ülkeye çekmek için bir gayret içindesiniz. Neden o halde bunu altı ayla sınırlı tutuyorsunuz?” sorusu ortadan kaldırılmadan yasa tasarısının üzerindeki gölge geçmez.
Madem öyle samimisiniz, bu işte adrese teslim bir yasa çalışması yapmıyorsunuz, o zaman şu soruya yanıt verin.
Bu işe süre kısıtlaması koymazsanız ne kaybedersiniz?
Belli ki birileri dört satışı çoktan gerçekleştirdi.
Altı ay içinde de bu devir işlemleri gerçekleştirilecek.
Bu işin altından da rant planı olarak ünlenen imar planında olduğu gibi bazı inşaat şirketleri nemalanacak. Ahbap çavuş ilişkisi içinde bu şirketlerin önü açılacak.
Hükümet eğer sırf ekonomik kalkınmayı hedefliyor ve bu işte samimi olduğunu göstermek istiyorsa iş insanı Ali Özmen Safa’nın ortaya attığı “250 bin dolarlık konut alan vatandaşlık verelim” önerisini de değerlendirir.
Neydi o öneri hatırlayalım.
Müteahhitler Birliği, satılmayı bekleyen 25 bin konutluk stok olduğunu söylüyor.
Bu konutlardan 4 bin tanesini 250 bin dolardan satsak 1 milyar dolar eder. Bu parayı inşaatçı kazanacak. Bunun yüzde 5 KDV’si, yüzde 4 stopajı var.
1 milyar dolardan hesaplarsak devletin kasasına da 100 milyon dolara yakın bir para girer. 4 bin vatandaşlıklar için de kişi başına 10 bin dolar istesek bu da 40 milyon dolar eder.
İşte size kaynak. Her kriz bir fırsat yaratır. Bu fırsatı değerlendirmek bizim elimizde.
Peki biz ne yapıyoruz? Yasaya bu şekilde zaman sınırı koyarak sadece haksız rekabete yol açarız.
Tüm işadamlarına eşit rekabet koşullarını yaratmak devletin görevi değil midir?
Aksi halde yabancılara dört mal edinme hakkı verilmesi, sadece birkaç inşaat şirketinin cebini doldurmayı hedefler. Buna itiraz etmek de boynumuzun borcudur. Bizden söylemesi…
Bu haber 7238 defa okunmuştur

:

:

:

: