Halk sokağa inmekten usandı

Geçtiğimiz haftanın en önemli siyasi olayı Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun KKTC’ni ziyareti oldu.

Geçtiğimiz haftanın en önemli siyasi olayı Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun KKTC’ni ziyareti oldu. Sayın Çavuşoğlu Twitter hesabından “KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Hükümet ortaklarıyla bir araya geldik. Kıbrıs Türkü'nün refahı, kalkınması ve güvenliği her zaman önceliğimiz.Gücümüz birliğimiz, birliğimiz gücümüz!” paylaşımı ile bir kez daha birliktelik mesajını vermiştir. Sayın Mevlüt Çavuşoğlu Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ile görüşmüş ve sonrasında birlikte basın toplantısı ile KKTC ve Türkiye ‘nin dış politikadaki fikir birliğini açıklamışlardır. Nitekim Güney Kıbrıs Siyasilerinin Sayın Çavuşoğlunun açıklamalarını dikkatle okumaları gerekmektedir. “Rum tarafı beyhude çabalar içinde olmasın. BM ve AB nezdinde gereksiz propagandalarla oraların gündemini de meşgul etmesinler,önümüzde iş birliği fırsatları var bu iş birliği fırsatlarını değerlendirsinler . Rum tarafının, Maraş’ta plaja konulan şezlong veya buna benzer küçük adımların, uluslararası güvenliğe bir tehdit oluşturduğunu savunarak, komik duruma düşmesinler bu hallerine üzülüyoruz… Gerçek argümanlarla çıksınlar derken, haklarını savunmada kararlı olduklarını diğer taraftan uluslararası hukuk çerçevesinde iş birliği hususunda açık ve samimi olduklarını ifadelendiren Sayın Çavuşoğlu, “Yeter ki Rum tarafı ve Yunanistan da samimi olsun” diye mesajını noktalamamıştır. Ülkemizde sosyal medya, yazılımı ve görsel basında o kadar çok ayni konular işleniyor ki insan okudukça bunalıma giriyor. Bilinenlerin tekrarı karamsarlığı artırıyor. Aileler içerisinde geçimsizlik ekonomik yönden gittikçe artıyor. Gençler okulların tatile girdiği zamanda vakitlerini nasıl geçireceklerinin zorluğunu yaşıyorlar. Ülkemizde en çok konuşulan ve eleştirilen pahalılık konusudur. Eleştirilerde haklı olmayan taraf yok. Yoktan anlamayan çok. Mutfak maliyeti gittikçe yükselmektedir. Et fiyatları artmıştır. Ana gıda maddelerinde artış önlenemez hale gelmiştir. Belkide çok eski yıllarda uygulanan narh konusu yeniden gündeme getirilmelidir. “tüketiciyi korumak ereğiyle, bellibaşlı, özellikle zorunlu tüketim maddeleri için devletçe saptanan fiyat.” saptanması yönüne gidilmelidir. Bu hafta yine ülkemizde eylemler devam edecek gibidir. Hava Limanındaki grev Bakanlar Kurulu kararı ile ertelenmiştir. Pendemi sonrası normalleşen uçuşlar ve mevsimin turizme katkı sağlayacağı yaz mevsiminde sendikaların kendilerince tavrı tam zamanı olurken etkilenen çok sayıdaki tarafın greve bakış açısı olumsuz oluyor. Sendikalara üye yazılıp, genel kuruluna dahi bütün üyelerin gitmediği ve giden az sayındaki üyenin çoğunluğunun yönetimde yer aldığı sendikaların tüm üyelerinin eylem halinde birlikte hareket etmediği gün gibi aşikardır. Üyelik aidatlarının devlet/işyerleri tarafından toplanıp sendikaların hesaplarına aktarıldığını biliyoruz. Sendikaların mali güçleri vardır. Ancak ne hikmetse bütün sendikalar birlikte hareket edeceğiz dedikleri zamanda bile sokaktaki üye sayıları az olmakta kalabalık olma çabasında takviye ise taraftar siyasilerce yapılmaktadır. Halk sokağa inmekten usandı dersek doğrudur. KKTC meclisinde yasama ve denetim günlerinde yapılan konuşmalar dönüp dolaşıp ayni yere gelmektedir. Saatlerce yapılan konuşmalar bir nevi vakitin bolca harcandığı ve milletvekillerin kürsüdeki zamanı doldurma ekranda görünme ve reklamlar geçidi gibi olmaktadır. Zaman hal ve davranışları her yönden düzenleme vaktidir ve güne söz “Çok yapılan tenkit ve çıkışlar şiddetini kaybeder. Tıpkı bir tanesi insanın ayağını acıtan çakıl taşının, pek çoğunun üzerinde yüründüğünde tesirini kaybetmesi gibi.”

Bu haber 3490 defa okunmuştur

:

:

:

: