Geçen hafta gerçekleşen NATO zirve toplantısın da, üçlü mutabakat ile Fillandiya ve İsveç NATO ya girmek için hak kazandı. Türkiye’nin veto talebini kaldırması neticesinde bu bileti kazanmış oldu. Türkiye’nin talebi tamamı ile terör öğütlerine yönelik bu iki ülkenin yaptırım uygulamaları yönünde oldu.
Eğer Türkiye’nin talepleri yerine gelirse bu iki ülke üzerinde Türkiye başarılı, eğer yerine gelmez ise Türkiye’nin başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim. Peki İsveç ve Fillandiya ülkelerinden terör unsurlarını tamamı ile kovacak, eylemlerini sonlandıracak, Türkiye’ye iade edeceklerin teröristler ile ilgili yasaları acilen çıkartma sözü verdiler mi? Ciddi bir soru işareti.
Değerli okurlar ben bu batılı ülkelere sözlü verdikleri bu taahhütleri harfiyen yerine getireceklerine inanmıyor ve güvenmiyorum. Kıbrıs da 2004 yılında ANNAN planı diye isimlendirilen BM gözetiminde ki çözüm planı referandumu olmuştu. Türk tarafı evet Rum tarafı ise hayır oyu kullandı ve çözümün önü tıkandı. Türk tarafına AB tarafından verilen sözleri hatırladıkça bu batı beni korkutuyor.
Daha bir hafta geçmedi bu gün Rum tarafında Kıbrıs Cumhuriyet’inin NATO ya üyeliği konuşulmaya başlandı. Bunun olacağını ben facebook hesabımdan yazmıştım, Kıbrıs Türk’ünü yeni bir süreç bekleyecektir. Belki de biz Kıbrıs Türkleri olarak yeni bir fırsat penceresini aralayacağız. Kıbrıs da kalıcı, yürütülebilir, siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm.
Kıbrıs Türk halkı bu ada da hiç yenilmedi, teslim olmadı ve özellikle de Türk askeri unsurları ada da yokken. Hiçbir kuvvet bizleri yok saymasın, ancak KKTC ye özelliklede üçüncü uyruklu insanların kontrolsüz dolması hiç de kabul edilir değildir, varlığımızı sorgular duruma geliyoruz. KKTC polisi yabancıların pislikleri ile uğraşmaktan başka hiçbir iş yapamaz duruma geldi ki bazen de polisimiz bu pisliklerin saldırılarına da uğruyor.
ABD başkanı ile de görüşmesi oldu Türkiye CB SN Erdoğan’ın, herkes biliyor ki ABD başkanı bir kukla gibidir ve vermiş olduğu sörlerin uygulaması da ona bağlı değildir. ABD, Kongresi ve senatosu seçilmiş vekiller karar organı. Perde arkası ise ABD üst aklı ile CIA, bunlara çok dikkat edilmeli, F 16 savaş uçakları modernizasyonu ve satışının Türkiye lehine olumlu karar üretilmesi. Ülkeler arası çıkarlar söz konusu, ne kalıcı düşmanlık ne dostluk var yalınızca menfaat.
ABD başkanı söz verebildi mi? Hayır ikna etmeye çalışacağını söyledi. Bir senatör destek verdi, biliyoruz ki demokrat parti içerisin de Rum-Yunan lobisi güçlü. Yunanistan BB Mitsodakisi geçtiğimiz ay ABD kongresinde ki Türkiye aleyhtarı konuşması ayakta alkışlanmıştı.
Şunu ben asla unutmam ne zaman Türkiye de darbe veya girişimi olduysa arkasın da hep ABD var olmuştur.