Ukrayna Rusya savaşı tahıl krizine neden olmuştu. Bunun yanında doğalgaz ve enerji konusunda da AB büyük etki altına girdi.
Bugün savaş devam etmektedirç Ukrayna bildiğiniz üzere deyimi yerindeyse tahıl ambarı. Ukrayna tahılı Karadeniz üzerinden ıhracı için türkiye’nin gayretleri ile İstanbul da atılacak imzalarla dünya ya ihraç edilmeye devam edecek. İmza Dolmabahçe sarayında BM Genel Sekreteri Guterres’in katılımları ile gerçekleşecek.
Ukrayna’da 22 milyon tahıl ihraç için bekletilmekte.Odesa Limanın da duran bu tahılları ihracı bugün atılacak adımlarla gerçekleşecek.
Buraya kadar türkiye’nin gayretleriyle olumlu gitti. Lakin doğalgaz ihracı konusunda Batı’yı özellikle AB’yi zor günler bekliyor..
Bir dönemler kitaplar da yazarların yazdığı Doğu’nun etkinliği artacak söylemi bugün gerçekleşmeye başladı. Üretim için enerjinin rolü olmazsa olmaz! Enerji gelmezse hem üretir de girdi maliyetleri artacak hem de enflasyon baş göstermeye başlayacak. Hayat pahalığı da ab ülkelerini zora sokacak!
İşte bu noktada Türkiye bu süreci kendi lehine çevirebilir mi? Kazan – Kazan söylemi burada devreye girer mi? Bilmem ama Türkiye- Rusya ilişkileri ortada. Bu süreci ülke olarak iyi yönetebilirsek, AB’den istediklerimizi alma noktasında gereğini yapabiliriz. Mesela Yunan diasporası ABD de güçlü. O yüzden F16 satışında bile bizim önümüze kongre tarafından çekingeler koyuldu. O yüzden tüm bu süreci kendi lehimize çevirecek bir fırsat olarak görebiliriz.
Dünya ülkeleri son dönemlerde ekonomik anlamda bir resesyona girmiş durumda. AB yıllar sonra faiz artışı gerçekleştirdi. ABD merkez bankası FED faiz arttırmaya devam ediyor. İngiltere Merkez bankası da aynı durumda paralel adımlar atıyor. Ulus devlet – Konfederal- Federal devletin adımlarını izliyoruz. Tüm bu saydıklarımızın dışında faiz arttırmaya nadir ülkelerde var. Japonya, Çin , Türkiye vs
Türkiye bugün ki durumu kendi lehine çevirebilir mi?
Enflasyon ve ekonomik göstergeler ortada. Olacak 5. Suriye operasyonu da kapımız da . Tüm bu gelişmeler ışığında Türkiye’nin kısa bir süre içerisinde yeni ekonomik anlaşmalar ve reformları gerçekleştirmesi gelecek günler açısından önemli olacaktır.
Unutmamak lazım dünya da bugün büyük bir ekonomik buhran var! Tarih tekerrür den ibarettir. Her ekonomik resesyon sonrasında yeni bir sistem oluşmuştur. Büyük savaşlar da olmuştur. 1900 ler ve 1940 lar da yaşananlar buna bir örnektir. Tabi bu süreçleri tarihsel farklılıklar ile ele almamız lazım. Bu süreç sonrasında yeni bir düzenin de ortaya çıkacağı hiç kuşkusuz açıktır.
EURO ve DOLAR karşısında TL nin değer kaybetmeyi devam etmektedir. Buna binaen de içeri de enflasyon oranları yükselmektedir. Kur korumalı sistem ile dolar kuru durdurulmaya çalışıldı. Ama uzun vadede çare olarak görülmemektedir. Dünya ekonomik çarkları hızlanmaya başlandığı gün olağanüstü ekonomik tedbirlerinin ortadan kaldırılması normal ekonomik reformlarla beraber , ekonomik çarklarını normale döndürülmesi gerekmektedir.