Hükümetin aldığı garabet kararla 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren birçok özel televizyonun ekranının kararma tehlikesi var.
Ne yazık ki Kıbrıs Türkünü dünyaya tanıtma iddiasıyla yola çıkanlar, bizi Sarayönü’ne hapsetmek üzereler.
Bir devlet kurumu olan BRT’nin yetiştiremediği hazırlık nedeniyle tüm özel TV’le nasıl olur da cezalandırılır? Anlamak mümkün değil…
Hani medya bu ülkede demokrasinin teminatıydı?
Dünyanın birçok yerinde Kıbrıslı Türkler, ülkelerinden bizim özel televizyonlarımız sayesinde haberdar olmuyor mu?
Hükümetin 1 Ocak 2023’ten itibaren özel televizyon ekranlarını karartacak kararına muhalefetten de tepki yağdı.
Ada TV’ye bağlanan Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, hükümetin attığı adımla ülkede çok sesliliğin ciddi zarar göreceğini ifade etti, “Üstelik bir kamu kurumu olan BRT bu hazırlığı yapamadı diye özel televizyonlar cezalandırılamaz” diye de tepki gösterdi.
Ada TV’ye konuk CTP Milletvekili Fide Kürşat d ise basın özgürlüğü ve halkın haber alma özgürlüğünün demokrasinin en temel unsuru olduğunu vurgulayarak, “Bugüne kadar KKTC’yi tanıtacağız diye yola çıkanlar bizi Sarayönü’ne hapsetmek istiyor. Özel televizyonlar dünyaya açılan penceremiz. Hükümet edenler bir konuda daha basiretsizlik örneği sergileyerek, Kıbrıs Türk halkının sesinin kısılmasına yol açıyor” diye konuştu.
Peki medya patronları bu konuda ne düşünüyor?
Ada TV’nin sahibi Ali Özmen Safa, Ada TV’yi her ne olursa olsun siyaha düşürmemek, ekranını karartmamak adına tüm önlemleri aldığını söylese de yaşanan haksızlığı dile getirmeden edemiyor.
Safa, “Yayına başladığımız ilk günden bu yana hep güçlünün değil haklının yanında olduk. Yine bu ilke doğrultusunda hükümetin aldığı bu kararın çok sesliliğe büyük bir darbe vuracağını düşünüyoruz. TV kuruluşları zaten kar etmiyor. Ada TV’yi de, Kıbrıs Türk halkına hizmet vermek için ayakta tutuyoruz. Bizi yönetenler, bu kararı bir kez daha gözden geçirmeli” diyor.
Bir başka medya patronu Kıbrıs Genç TV’nin sahibi Ertan Birinci ise bilgi çağında en önemli izolasyonun enformasyon izolasyonu olduğunu vurgularken, isyanını şu sözlerle dile getiriyor:
“ Tüm özel TV’ler uydu yayıncılığı ile enformasyon izolasyonunu aştı, Kıbrıs Türkünün sesini dünyaya duyurdu. Şimdi bizim yönetenlerimiz TV yayıncılığı için bir alt yapı hazırlamadan “özel tv’ler başının çaresine baksın” diyerek bu halkın sesini kısamaz. Önce altyapı hazırlanmalı, sonra adım atılmalıydı. 26 yıllık emeği heba edenleri, Kıbrıs Türkünün sesini kısanları tarih asla unutmaz.”
Peki ya Kıbrıs Türk halkı… Bu karara en çok onlar tepki gösteriyor. Ada TV gerek yurtdışından gerek yurtiçinden dün mesaj bombardımanına tutuldu. Destek mesajları yağdı…
Demek ki bugün kadar verdiğimiz emek boşuna değilmiş.
Son söz ülkeyi yöneten siyasilere…
Herkes aklını başına alsın. Özel TV’lerin sesini kısan, kendi sesini kısmış olur. Bizden söylemesi…