İyi misyon çerçevesinde , adaya gelen BM BG askerleri , zaman geçtikçe maskelerini , daha aşağıya düşürerek , gerçek yüzlerini göstermeye devam ediyorlar .
Adı üstünde Barış Gücü .
Fakat bunların misyonları , perde gerisinde bu değilmiş .
1964 ‘ten itibaren , karanlık yüzleri ile Kıbrıs Türküne bakmışlardır .
Adanın hiçbir yerinde , Türklere karşı katliamların önüne geçmek şöyle dursun.
Direnen mücahitlerin morallerini bozarak , Rum’a teslim olmalarını hep teşvik etmişlerdi .
Halkımız , bunlara “ bulaşık milletler “ yakıştırmasını da yapmışlardı .
11 yıl barışı sağlayamayan , bu Rum yanlısı güçlerin , bir marifeti de , Rumların yararına casusluk yapmaları idi .
Barış , Türk Barış Harekatı ile bu memlekete geldikten sonra . Bunların üstlenmiş oldukları Rum yanlısı görevleri de , adanın Kuzeyinde , geçerliliğini yitirmişliğin psikolojisi içerisinde travma yaşamaya başladılar .
Etkinliklerini , ara bölge denilen yerde , ayni misyonu devam ettirerek sürdürmeye çalışıyorlar .
Pile’deki yol yapım çalışmalarında , Kıbrıs Türk Halkı tarafından , KKTC sınırları dışına ötelenmeleri karşısında , daha büyük bir travma içerisine girerek . Türk düşmanlığını , bariz şekilde fiili olarak devam ettirmenin son örneğini de Lefkoşa’da sınır bölgesinde gösterdiler .
Sınırda , yolu temizlemeye çalışan GK bağlı bir askerimizin , Barış Gücü askerleri tarafından yumruklanması . Adada , Barış Gücü varlığının


sonlandırılmasında , her türlü girişim ve mücadele için düğmeye basma zamanı çoktan gelip geçmiş olmuyor mu ?
Bu atılan yumruk , askerimizin şahsında , Devletimize atılmış sayılmıyor mu ?
Buna gereken yanıt , ne zaman verilecek ?
Bulaşık milletler , özür dileyecek mi ?
Bunun üzerine ciddiyetle gidilmezse , bu tür olayların , itiyat haline getirilmesi endişesi , halkta hakim olmayacak mı ?
Durum çok vahim ve ciddi .
Durumu , soruşturuyorlar mış !
Sevsinler .
Bu askere , yumruk atma talimatını , hangi bulaşık yetkilinin verdiğinin de araştırılması gerekmez mi ?
Askerimizin aldığı sağlık raporu gereği , yasal yollardan hak aramasına gidilecek mi ?
KKTC ‘ye atılan yumruğun gereği olarak “ bulaşık milletlerin “ askerlerinin KKTC’ye girişlerinin yasaklanması , gündeme gelip , gereken yapılacak mı ?
Kıbrıs Türk Halkı , merakla bunları beklemektedir .
Bu düşmanca tavrı sergileyenlerin , ileride ne gibi düşmanlıklar yapacaklarını kestirmek mümkün mü ?
BM , geçen GK‘ de , KKTC’nin tanınması için , GK kürsüsünden dünya kamu oyuna RTE tarafından yapılan çağrı karşısında . Bulaşık milletlerin tavandakilerini bir hayli endişelendirmiş olsa gerek ki , adadaki askerleri fiili düşmanlıklarına girişmişlerdir.
Diğer emperyal bir kuruluş olan AB ise , Rum kaleminden çıktığı ayan beyan belli olan raporunda . Eski teraneleri , temcit pilavı gibi tekrar sofraya getirip , Türkiye ve KKTC’yi suçlamakta , tehditler savurmaktadırlar .
Bunlar , bir şeyin hala farkında değil galiba .
Dev , şişeden çıktı .
Tekrar şişeye koymak mümkün mü ?