SSCB’nin dağılması ile , otorite boşluğundan yararlanan , Ermeni yönetimi . Azerbaycan Türklerinin yoğun olduğu ve Azerbaycan coğrafyasına ait olan Dağlık Karabağ toprağında bulunan Türkleri katlederek , bölgeyi işgal etmişlerdi .
Rusya , rejim olarak federasyona döndükten sonra , Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı , soruna barışçı bir çözüm bulmak için Minsk Grubu adında bir organ kurmuştur .
Grup , ABD , Fransa , ve Rusya’nın eş başkanlığında , Belarus , Almanya , İtalya, Portekiz , Hollanda , İsveç , Finlandiya , Türkiye ve sorunun yandaşları olan Azerbaycan ve Ermenistan tarafından oluşturulmuştu .
Olayın , 1990 yılında patlak vermesinin ardından , barışçı bir çözüm bulmak amacı ile kurulan Minsk Grubu , soruna çözüm bulmak şöyle dursun .
Çözümsüzlük ve işgal edilen Azerbaycan topraklarını uyguladıkları politikalarla Ermenistan’ın meşru coğrafyası haline getirme , görevine dönüşmüştü .
Minsk Grubu .
30 yıl Azerbaycan toprağı olan bu coğrafyayı , Azerbaycan’ın ayağının altından kaydırmanın hep uğraşı içinde oldular .
Bu , 2020‘ ye kadar devam etti .
Ermenistan’ın saldırıları ile başlayan savaş , Ermenistan’ın mağlubiyeti ile sona erdi .
İşgal topraklarının , Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü içerisinde olduğu , tüm dünya tarafından teslim edilmesine karşın . Barış anlaşmasına rağmen , söz konusu coğrafya iade edilmedi .
İade edilmemesinin yanında , buralar silahlandırılarak , Azerbaycan toprağı olan ve barış anlaşması ile terk etmeyi kabul eden Ermenistan . Bu bölgede ayrı bir siyasi idare oluşturarak , seçimlere giderek , işgali meşrulaştırma girişiminde bulunmuştur .
2020 yılında yapılan ateş kes anlaşmasına aykırı olan bu davranışı . Maalesef batılı ülkeler , AB , ABD , direkt bölgede olan İran ise , kerhen desteklemektedirler .
Ermenistan’ın , Ateşkes anlaşması ile bölgeyi terk etmeyi kabul etmesine karşın , devlet içinde devlet oluşturması ve bölgeyi silahlandırması ile Azerbaycan bu oluşumu , topraklarında bir terör örgütü olarak nitelendirerek . Bunu ortadan kaldırmak için , düğmeye bastı .
Batının , vaatleri karşısında Ermenistan , yine vaatlere kanarak . Azerbaycan’a karşı barış anlaşması ile kabul ettiği anlaşma hükümlerini , yerine getirmek için cayma girişimleri karşısında , Azerbaycan . Egemenlik hakkına dayanarak , toprak bütünlüğü içinde olan Dağlık Karabağ’ı , kendi gücü ile halletmek için silahlı gücüne başvurmaktan başka çare olmadığını , tüm dünya’ya dün ilan etmiş oldu.
Dağlık Karabağ’da , sözde ayrı bir siyasi idare oluşturmak için yapılan seçimlere , Rusya , sıcak bakmamış ve Karabağ’ın bir Azerbaycan toprak bütünlüğü içinde olduğunu yeniden teyit etmiştir .
Dağlık Karabağ , bir gerçeği daha göstermiştir ki , batılıların oluşturduğu dünya sorunlarına çözüm bulma örgütlerinin , boş bir tenekeden öte gitmediğidir .
Ateşkes Anlaşmasından bu yana , 3 yıl geçmesine rağmen , barış anlaşmasını imzalamaktan imtina eden ve batılılar tarafından desteklenen Ermenistan ile . Azerbaycan’ın bu atağı karşısında , batılıların nasıl bir tavır takınacağı da merak konusu .
Ermenistan’ın , Rusya ile ilgili açıklanan ve güven bunalımını ortaya koyan güvensizliği ve Ermenistan’ın batıya yelken açması , Rusya’yı büyük oranda rahatsız etmiştir .
Ermenistan’ın , Rusya’ya kapıları kapatıp , ABD‘ ye açması ise , Rusya tarafından bir nevi düşmanlık algısı olarak kabullenilmiştir .
Gelinen aşamada , Kafkaslarda , geri dönülemeyecek yeni bir aşamaya girilmiştir .
Azerbaycan , 30 yıl , hakkının verilmesini bekledi .
Bunun olmayacağı ortaya çıkınca da “hak verilmez alınır “ özdeyişiyle hareket ederek , bunu gerçekleştirme yoluna girmiştir .
Girdiği yol , meşru ve hukuki bir yoldur .