Batılıların , Osmanlı’dan kopardıkları Orta Doğu coğrafyasında , koparıldığı tarihten beri , kan ve gözyaşı , nerede ise bir yaşam biçimi oldu .
Geçen yazımda bunu ayrıntılı bir şekilde dile getirmiştim .
Batılı emperyalistlerin , bölgedeki çıkarları devam ettiği sürece de bu sürecektir .
Filistin topraklarında , ola gelenlerin arkasında , bu yatmaktadır .
1967 Arap – Yahudi savaşından sonra , o zamanın , dünyadaki jandarması konumunda olan ABD’nin , isteği doğrultusunda . Orta Doğu coğrafyası şekillendirilmeye çalışılmıştı .
67 Harbinden , günümüze dek , 56 yıl geçmiş olmasına rağmen . Tıpkı Dağlık Karabağ’da olduğu gibi , batılılar hep çözümsüzlüğe oynayarak . Bölgedeki statükolarını sürdürmeye çalışmışlar .
Bu zaman zarfında , Yahudilerin bölgede kökleşmelerine , zemin hazırlamaktan da geri durmamışlar .
Filistin Halkını , Filistin’den koparmak için de ellerinden ne geldiyse hep yapmışlardır .
Filistinliler , çözümsüzlük girdabından kurtulmanın yolunu , Azerbaycan kardeşlerimiz gibi davranarak , yeni bir mücadelenin içine girmekte bulmuşlardır.
Burada ilk gördüğümüz , başta Amerika ve AB’nin emperyal devletleri , yine çözümsüzlüğe oynayarak , İsrail’in yanında yer almışlardır .
Hamas’ın bu son hareketi ile , Filistin davası yeniden gündeme gelmiştir .
Bu konuda , birçok GK kararı olmasına karşın , bu kararlar uygulanmamıştır .
Bu kararlar , 1967 savaş öncesi sınırlarına kavuşan , bir Filistin devletinin , BM Teşkilatında yerini almasıdır .
Maalesef bu kararların altında imzası olan ülkeler bile , çözümsüzlüğe yatarak, durumun bu kerteye gelmesini sağlamışlardır .
Amerika’nın uçak gemisi ile bölgeye gelmesi ve gövde gösterisinde bulunması bunun kanıtı değil mi ?
Dünyanın büyük bir bölümü , 67 rakamının , bölgede , barışı sağlayacağı konusunda hem fikir .
GK’nin daimi iki üyesi .
Rusya ve Çin .
55 üyeli Afrika Birliği .
Arap Teşkilatı Birliği
Türkiye’deki tüm partiler , ortak bildiride , 1967 deki sınırlarına dayalı bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin , barışı sağlayacağı konusunda , imza attılar .
Azerbaycan da , ayni içerikte açıklama yaptı .
Orta Doğuyu değiştireceğim yollu , açıklama yapan , İsrail Başbakanı Nethanyahu’ya . Böyle bir açıklamayı yapma talimatı , her halde okyanus ötesinden gelmiş olsa gerek .
Kara parçalarının oluşturduğu MEB ile deniz yataklarındaki enerji zenginliklerinin üzerine oturma egzersizi mi yapılmakta ?
Gazze’de yaşananlar , bir insanlık suçu .
Tamamen masum sivillerin , yağmur gibi yağan mermilerin altında katledilmelerine , göz yumanlara ve ses çıkarmayanlara , büyük usta Mehmet Akif Ersoy’dan gönderme yaparak , meramımı daha iyi açıklayacağımı umarım .
“ Medeniyet dediğin , tek dişi kalmış canavar .”
Gerçi o tek dişini de , Çanakkale ve Sakarya’da Mustafa Kemal ve Mehmetçik söküp atmıştı .
Orta Doğu’da , barışın erken bir zamanda sağlanacağına , pek ihtimal vermiyorum .
Belki , ateşkes sağlanır ve çözümsüzlüğe devam edilir . O kadar .
Filistin Halkı bölgeden tamamen koparılıp atılına kadar da bu iş devam eder .
Filistin Halkına demeçlerle sahip çıkmaya çalışan Arap ülkeleri , işi fiiliyata dökmezlerse , yapılanlar geçmişte olduğu gibi havada kalacak ve ancak zevahiri kurtarmaktan öte gitmeyecek .
Geçmiş 56 yılda , bunu hep yaşadık .
Olan Filistin halkına olur ve her geçen süre içerisinde , Filistin coğrafyasından biraz daha sökülmekle karşı karşıya kalırlar .
Arap dünyasının , Filistinli kardeşlerine sahip çıkmaları , ancak fiili olarak omuz omuza birlikte mücadeleden geçer .
Arap dünyası bunu yapabilecek mi ?
Bekleyelim görelim .
Kıssadan hisse .
Rahmetli Yaser Arafat’la Denktaş , telefonda konuşuyorlarken .
Arafat…Denktaş’a .
“ Osmanlıya ihanetin bedelini ödüyoruz … Keşke bizim de arkamızda Türkiye gibi bir garantörümüz olsaydı …” yollu açıklamada bulunmuş ve Kıbrıs Türklerinin çok şanslı olduğunu ima etmişti .
Bunu Yaser Arafat çok güzel ifade etti .
Bunun kıymetini bilelim .