İstatistik Kurumu'nun açıkladığı rakamlara göre Kasım ayı hayat pahalılığı 4,42 olarak duyuruldu.
Son beş ayın hayat pahalılığı yüzde 40.84 olarak şekillendi. Ocak ayında çalışanların maaşlarına yansıtılacak hayat pahalılığının Maliye Bakanı Özdemir Berova’nın “yüzde 48.5” diye ortaya attığı rakama yaklaşacağı tahmin ediliyor.
Ancak yine de bu rakamın açıkça telaffuz edilmesini yanlış bulanların sayısı azımsanmayacak kadar çok.
Siyasetçilerin, özellikle karar merciinde olanların bu konuda ketum olmaları gerekiyor.
Dün yine bir tahmin de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu’na soruldu.
Asgari ücretle ilgili rakam ağzından alınmaya çalışıldı.
Bakan Gardiyanoğlu, asgari ücret için kafasında bir rakam olduğunu fakat piyasada hareketliliğe sebep olmamak için bu rakamı kamuoyu ile paylaşamayacağını kaydetti. Gardiyanoğlu, sadece hayat pahalılığı oranının dikkate alınacağını söylemekle yetindi.
Peki ama doğrusu hangisiydi?
Bir bakan çalışanları rahatlatmak adına hayat pahalılığı rakamları hakkında aralık ayı sonunda öngörüsünü açıkça ifade ederken, bir başka bakan piyasada hareketliliğe neden olur gerekçesiyle asgari ücretle ilgili bir tahminde bulunmaktan çekimser davranıyordu.
Şüphesiz her yiğidin bir yoğurt yiyişi var. Her siyasetçi de kendi siyasetini kendisi belirler. Ancak ekonominin aynı zamanda beklentileri yönetme bilimi olduğunu da unutmamız lazımdır.
Sorumluluk makamında olan siyasetçiler, yaptıkları açıklamalara son derece dikkat etmelidir.
Şurası bir gerçek. Piyasada fahiş zam peşinde koşan öyle bir fırsatçılar zümresi var ki, bu konuda son derece hassas bir denge güdülmelidir.
Yoksa iyi niyetle vatandaşı rahatlatmak için yapılan son derece masum bir açıklama bile bize zam yağmuru olarak geri döner.
Bu fırsatçıları denetleme konusunda karnemiz pek iyi olmadığı için ne yazık ki, sonunda zararlı çıkan yine sokaktaki vatandaş oluyor.
Hükümet edenler yaptıkları sağduyulu açıklamalarla bu fırsatçılara yol vermemeli. Bizden söylemesi…