“Güvenli Ada” söylemini de kaybedersek işimiz zor!

Lefkoşa’da öldürülen döviz bürosu sahibi Ayça Alav cinayetiyle ilgili tutuklanan zanlının 450 gündür ülkede kaçak kaldığı ortaya çıktı.

Lefkoşa’da öldürülen döviz bürosu sahibi Ayça Alav cinayetiyle ilgili tutuklanan zanlının 450 gündür ülkede kaçak kaldığı ortaya çıktı.
Sadece bu gerçek bile üzerinde ciddi ciddi oturup düşünmemiz gereken bir meseledir.
Bir insan 450 gündür ülkede kaçaksa elbette her türlü suç potansiyelini barındırır.
Ülkede kayıt dışılığın önlenmesi için zaman zaman muhaceret afları çıkarılıyor. Ancak öyle görülüyor ki bu aflar da kaçağın önüne geçemiyor.
Hakkını yemeyelim. Bugüne kadar hep üstüne yatılan bu kayıt dışı kaçak sorununun üzerine en çok giden isimlerin başında İçişleri eski Bakanı Ziya Öztürkler geliyor.
Ülkeye girişle ilgili kontrolün artmasının ve göç merkezi kurulmasının önemine işaret eden Öztürkler, amacın uluslararası öğrencilerin ülkeye gelişini önlemek değil, ülkeye gelip de sıkıntı yaratabilecek kişilerin gelişini önlemek olduğunu belirtiyor.
Öztürkler, 10 yıllık mahkûmların uyruk bilgisine bakıldığında, yüzde 90’ının 4 ülkeden geldiğini söyledi.
En büyük sorunun düzensiz şekilde kalan kişilerin koordinasyonunu sağlamak olduğunu dile getiren Öztürkler, izinsiz kişilerin ülkelerine gönderilmesi için gereken adımların atılması gerektiğini belirtiyor.
Peki bu adımlar atıldı mı?
Henüz net bir gelişme göremiyoruz. Ama bu cinayet gösterdi ki bu konuda elimizi çabuk tutmak zorundayız.
Aksi halde “güvenli ada” imajıyla inşa etmeye çalıştığımız tüm yapının hem turizm sektöründe hem de yüksek öğretimde çökeceğini söyleyebiliriz.
Türkiye’deki ailelere çocuklarını bu ülkeye rahat rahat gönderebileceklerini söylerken neyle övünüyoruz? Bu ada güvenlidir.
Peki bu tür cinayetler artarsa bu söylememiz ne derece karşılık bulur.
Ülke güvenliği ve kamu huzurunun korunması adına KKTC’ye girişlerde özellikle üçüncü ülkelerden gelen kişilerle ilgili denetimlerin artırılması ve vize uygulamasının genişletilmesi hususlarında Türkiye ile çalışmalar yürütülüyor.
Ancak bu çalışmalar bir an önce kesin sonuca bağlanmalı. Aksi halde elimizde tek kalan “güvenli ada” söylemini de kaybedeceğiz. Uyaralım. Bizden söylemesi…

Bu haber 1805 defa okunmuştur

:

:

:

: