Ankara’da , tahsildeyiz .
Yıl , 1971 .
Askeri kademe , zamanın , Süleyman Demirel başkanlığındaki hükümete , muhtıra vererek , iktidardan gitmesini istedi .
Muhtıra , Cumhurbaşkanı aracılığı ile Sn. Demirel’e verilir .
Demirel şapkayı alır ve gider .
60 İhtilalinden sonra , getirilen özgürlükçü Anayasaya , Demirel hep karşı çıkar.
“ Bu Anayasa ile devleti yönetmek , mümkün değil “ sloganını hep tekrarlar .
Masum öğrenci istekleri karşısında , duyarsız kalarak , işin boyutlarının genişlemesine ses çıkarmaz , olaylar büyümeye devam eder .
Ülke , sağ ve sola bölünür .
Amaç , Anayasayı istediği şekle getirmek .
Asker , ondan daha önce davranır ve muhtırayı verir .
İşte bu ortamda , 68 kuşağının başını çeken Deniz Gezmiş ve arkadaşları , yakalanarak , sıkıyönetim mahkemelerine çıkarılır .
1 numaralı , sıkı yönetim mahkemesinde yargılanarak , idama mahkum edilirler.
İşledikleri suçlar , idam cezasını gerektirmeyen fiillerdi .
Tabii , idam kararlarının , mecliste onaylanması , mevcut Anayasaya göre , meclisten geçmesi gerekirdi .
Meclis komisyonuna , karar gelince . Komisyonda idam kararlarına karşı çıkan Ecevit olur ve komisyona hitaben bir konuşma yapar .
Konuşmasından bazı alıntıları , siz okurlarıma aktarmak isterim .

“ Konuşmamın , ölüm cezasına çarptırılan gençler için , iyi duygular , düşünceler beslemekle de bir ilgisi yoktur . Bu gençlerden hiç birisini tanımam. Hiç birisinin düşüncelerine hiçbir zaman katılmadım . Hiç birinin eylemlerini doğru bulmadım . Onların düşüncelerine de , eylemlerine de , herkesten daha çok , daha sürekli , daha yüksek sesle karşı çıktım . Bu gençlerin hayatlarının bağışlanması dileğinde bulunmayı , gerekli görüşümümün başlıca nedeni şudur. Ne kadar ağır suç işlemiş olurlarsa olsunlar , o suçların bu gençlerden daha başka ve daha büyük sorumluları vardır . Bu gençler kışkırtılmışlardır , oyunlara sürüklenmişlerdir , tuzaklara çekilmişlerdir . Sahne arkasında bu kışkırtmaları yapmış , bu oyunları , tuzakları hazırlamış olanlardan bir çoğu serbest ve itibarlı durumdadırlar . Hiçbir kovuşturma yok haklarında . Onların günahı birkaç gencin hayatıyla ödenmek ve örtülmek istenmektedir . İşte bu büyük haksızlıktır . Tarih bu kadar büyük bir haksızlığa katlanamaz , günün birinde örtüyü kaldırıverir …”
Meclis komisyonunda karşı çıkan tek kişi rahmetli Ecevit oldu .
Konuşmasından küçük bir alıntı yaptım .
Tabii , Süleyman Demirel başkanlığındaki AP‘nin oy oranı yüksek olduğu için , komisyondan da , genel kuruldan da , idamların onayı için evet oyu çıkmıştı .
Süleyman Demirel , 1960‘ın rövanşını alır gibiydi .
AP sıralarından çıkan sesler , bunu kanıtlıyordu .
3-3 diye .
Menderes ve arkadaşlarının rövanşı , Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının , idamı ile alınıyordu .
Rahmetli Ecevit , sadece Deniz’lerin idamına karşı çıkmamış .
Geçmişte , Menderes ve arkadaşlarının idam kararlarına de karşı çıkmıştı .
Karşı çıkışının haklılığı da , zaman içinde kendini gösterdi .
Denizlerin idam kararına karşı çıkan CHP MV’ lerinin 48‘i karara red oyu verdi .
AP ve sağcı oylar , 273’ le idamlara evet oyu vererek . Üç fidanın asılmasına neden oldu .
Ecevit’le red oyu veren , zamanın CHP genel başkanı İsmet İnönü de vardı .
CHP’nin Tüzük Kurultayında , İnönü ye karşı zafer kazanan Ecevit . Yeni CHP’nin temellerini , bu 48 milletvekili ile atmış ve bir sene sonra 1973‘ te Başbakan olmuştu .
İdamlardan , günümüze değin , 52 yıl geçti .
İdam kararlarını verenlerin ve onaylayanların , ismi , cismi silinmesine rağmen. Deniz ve arkadaşları , isimleri ile yaşamaktadırlar .
Tabii , idam kararlarına karşı çıkanların da .
Onaylayanlar için , yorumu siz okurlarıma bırakıyorum .
Üçü de , bizim jenerasyon . 68 kuşağı .
Hepsi , nurlarda uyusunlar .
Başını çektikleri 68 kuşağının haklılığı , 50 yıl sonra teyit edildi .
Gerçek olan bu .