Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, Rum Dışişleri Bakanı Markulli’nin açıklamalarının “Rum liderliğinin çözümsüzlüğün sorumluluğunu Kıbrıs Türk tarafı ile Türkiye’ye yüklemeye çalıştığını gösteriyor” dedi
Avcı: “Hayal alemi içerisinde yüzen bayan Markulli, edep sınırlarını aşan saldırılarda bulunmaktadır” diye konuştu
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Doç. Dr. Turgay Avcı, Rum Dışişleri Bakanı Erato Kozaku Markulli’nin ahiren yaptığı açıklamanın, Kıbrıs Rum liderliğinin Kıbrıs konusundaki çözümsüzlüğün sorumluluğunu her zaman olduğu gibi Kıbrıs Türk tarafı ile Türkiye’ye yüklemeye çalıştığını gösterdiğini bildirdi.
Avcı, “Hayal alemi içerisinde yüzen” Markulli’nin, edep sınırlarını aşan saldırılarda bulunduğunu belirterek “Geçtiğimiz yıllarda görev yaptığı merkezlerde de aynı sakat görüşlerle Türk düşmanlığını sürdüren Markulli’den farklı ve yapıcı bir yaklaşım beklemenin mümkün olmadığı da ortadadır” dedi.
Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, dün basın bürosu aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, Markulli’nin borazanlığını yaptığı Rum lider Papadopolos’un, depreşen görüşme aşkının nereden kaynaklandığını yerli ve yabancı herkesin çok iyi kavradığını ifade ederek, bugüne kadar görüşmeden kaçanın da kim olduğunu uluslararası kamuoyunun çok iyi bildiğini belirtti.
“TSK OLMAZSA OLMAZDIR”
Kıbrıs Rum tarafının Yunanistan ile ‘Askeri Doktrin’ çerçevesinde yürütmekte olduğu silahlanma faaliyetleri karşısında Türk Silahlı Kuvvetleri Kıbrıs Türk halkının güvenliği için olmazsa olmaz bir unsurdur.
Kıbrıs Türk halkının güvenlik ve refahını büyük bir özveriyle sağlayan Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik Markulli’nin bu asılsız iftiralarının esas gayesi Rum liderliğinin tek yanlı Avrupa Birliği üyeliğinin avantajlarını da kullanarak Türk tarafından ödün koparmaya çalışmaktır.
Türk tarafı Kıbrıs’ta siyasi eşitliğe, iki bölgelilik ve Birleşmiş Milletler parametrelerine dayalı yeni bir ortaklığa varılması için uğraş vermeye devam etmektedir. Halbuki Kıbrıs Rum tarafı, Markulli’nin de sözlerinden anlaşıldığı üzere, Kıbrıs Türk halkını bir “azınlık”, “osmosis”i de yegane anlaşma zemini olarak görmektedir.”
“UMARIZ SEÇİMLERE YÖNELİK BİR ADIM DEĞİL”
Bakan Avcı, 8 Temmuz sürecinin ileriye götürülmesi için başta Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat olmak üzere, Kıbrıs Türk tarafınca yapılan samimi çağrılara Rum lider Papadopolos’un aradan bir yıl geçtikten sonra cevap vermesinin, Rum liderliğinin samimiyeti konusunda ciddi şüpheler uyandırdığını da dile getirerek, Rum liderin bu gecikmiş cevabının 2008 yılının başında Güney Kıbrıs’ta yapılması planlanan Rum başkanlık seçimlerine yönelik bir adım olmamasını temenni etti.
Kıbrıs Rum liderliğinin bir yandan Kıbrıs Türk tarafının çağrılarına olumlu cevap verir gibi görünürken, diğer yandan da Kıbrıs Türk halkı üzerinde yıllardan beri uygulanmakta olan insanlık dışı ambargoların devamı için de çaba gösterdiğine dikkat çeken Avcı, buna karşın, her zaman barışçıl bir yön belirleyen Kıbrıs Türk tarafının liderler seviyesinde görüşmeyi kabul ettirdiğini ifade etti.
“AÇIKLAMALAR DİKKATE ALINDIĞINDA…”
Dışişleri Bakanı Avcı, Güney Kıbrıs’ı ziyaret eden Yunanistan Cumhurbaşkanı Papulyas ve Markulli’nin açıklamalarının dikkate alındığı zaman Kıbrıs Rum liderliğinin, Kıbrıs Türk tarafıyla bir işbirliğine olumlu bakmasını beklemenin iyimser bir yaklaşımın ötesine geçmeyeceğini de vurguladı.
MARKULLİ’NİN SÖZLERİ
Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Markulli Atina’da yayımlanmakta olan Katimerini gazetesine yaptığı açıklamada Kıbrıs konusunda anahtarın Türk Ordusu’nun elinde olduğunu iddia etmişti.
Markulli 8 Temmuz Anlaşmasının uygulanamamasının sorumluluğunu Kıbrıs Türk tarafına yükledi “Türkiye’nin verdiği direktiflere uyan Talat’ın anlaşmanın hayata geçmesine izin vermediği” görüşünü öne sürmüştü. Rum Dişişleri Bakanı Talat Papadopulos görüşmesi için de Türk tarafının yanıtını bekledikleri iddiasında bulunmuştu.