ABDULLAH AZİZOĞLU
TAHSİN ERTUĞRULOĞLU: (UBP Genel Başkanı): Başkanlık Sistemi’ne her zaman sıcak baktım. Parti olarak başkanlık sistemine karşı değiliz. Bu konuda bir şartımız yok. Ne var ki, bu bir rejim değişikliğidir. Değişikliğe de önce kapsamlı Anayasa’dan başlamak gerekir. Bana göre bu sistem, KKTC için uygundur. Şimdiye kadar, Başkanlık Sistemi’nin diktatörlüğe yol açabileceği söylendi ama bu iddianın temeli yoktu. Çünkü; güçler ayrılığı başkanlık rejiminde tamdır. Güçlerin birbirlerini denetlemesi daha kolaydır. İktidardakiler, popülizme fırsat bulamadan icraat yaparlar. Konu gündeme getirilirse, UBP olarak ciddi bir şekilde görüşmeye hazırız.'
SERDAR DENKTAŞ (DP Genel Başkanı): Üç büyük Siyasi Partimizin yetkilileri tarafından başkanlık sistemini tartışmaya başlaması umut ve heyecan verici. Başkanlık Sisteminin tartışılması ve uygulamaya konulmasına nihayet yeşil ışık yakmıştır. Vatandaşlarımızın moral açıdan en büyük çöküntüyü yaşamakta olduğu bu günlerde ortaya çıkan bu yaklaşım, son derece olumlu bir anlayışı yakalama fırsatını yaratmıştır.
DP olarak bu önemli gelişmenin Sivil Toplum Örgütleri, Üniversitelerimiz ve diğer Siyasi Partilerimiz tarafından da olumlu yaklaşımla ele alınması var olan ümitsiz ve tıkanmış ortamdan kurtulmamıza yol açabilecek bir unsur olarak görmekteyiz. Geçmişte bu konuda ortaya konmuş olumsuz önyargıların bir tarafa bırakılmasını ve tek çıkış yolu olarak gördüğümüz Başkanlık Sistemi çalışmalarının bir an önce başlatılmasını arzu ediyoruz. Bu konuda üstümüze düşecek sorumluluğu üstlenmeye hazırız.
NAZIM ÇAVUŞOĞLU (UBP Genel Sekreteri): Başkanlık Sistemi’nin tartışılmasına ve uygulanmasına karşı değiliz. Ancak, bugün bunun tartışılmasına sebep olan, siyasi ahlâksızlık ürünü hükümetin zihniyeti değişmedikten sonra, hangi sistem uygulansa fayda etmez. Böyle bir zihniyet varsa, hangi sistemi uygularsanız uygulayın, önünü tıkayacaktır. İçinde bulunduğumuz siyasi tıkanıklı aşmak için çare olarak Başkanlık Sistemi’ni göstermek son derece yanlıştır. Çünkü; asıl olan, halkın iradesidir. Meclis’e, bu iradeyi taşımaktan yoksun milletvekillerinin girmesini önlemedikten sonra, siyasette tıkanma aşılamaz.
ÖZKAN YOGANCIOĞLU (CTP MYK üyesi, Örgütlenme Sekreteri): Dünyadaki tüm politik sistemler, insanlara faydalı olsun diye tartışılır ve oluşturulur. Bizim amacımız da insanlara hizmet olduğuna göre; böyle bir sistemin olumlu ve olumsuz yanlarını ortaya çıkaracak, bilimsel ve akademik tartışmalar yapılmasına karşı değiliz. Tartışmaların sonucuna göre ortaya çıkacak görüşleri, toplum yararını da gözeterek tavır belirleriz. O zaman, toplumun beklentileri de daha kolay hayata geçer. Bugün Başkanlık ve yarı Başkanlık sistemlerini uygulayan ülkeler vardır. Ancak; her ülkenin şartları değişiktir ve tartışmaların bu zeminde yapılması gerekir.
ERDOĞAN ŞANLIDAĞ (Ekonomi ve Turizm Bakanı, ÖRP Teşkilatlanmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı): Bu konu, partide tartışılmadı. Dolayısıyla ÖRP adına bir görüş belirtmem yanlış olur. Kendi kanaatime göre, halkın refahını olumlu yönde etkileyecek, sorunların daha kolay çözülmesini sağlayacaksa, Başkanlık Sistemi’ne elbette karşı değilim. Ancak; enine boyuna tartışılması lâzım. “Hemen yapalım” diye bir şey söz konusu olamaz. Sadece partilerin tartışmasından da tam anlamıyla bir sonuç çıkacağını sanmıyorum. Konuya tüm toplum el atmalı, bilim adamlarımız tarafından da iyice tartışılmalıdır. Sistemle ilgili soruların cevapları da ancak o zaman verilebilir.
MEHMET ÇAKICI (TDP Genel Başkanı): Memleketin gündemi rüşvet skandalları ve yolsuzluklardır. Boşuna sun-i gündem yaratıp vatandaşın kafasını karıştırmasınlar. Bu hükümet önce rüşvet ve yolsuzlukların hesabını versin. Bakanlıkların nasıl sallandığını, bakanların nasıl düştüğünü görerek hareket etsinler. Bu hükümetle işlerin nasıl yürüyeceğini anlatsınlar, gerisini sonra düşünürüz.
ATA TEPE (MAP Genel Başkanı): KKTC’yi idare ettiğini sananların, işin içinden çıkamayınca yapay gündem peşine düştüğü anlaşılıyor. Düne kadar iktidarda olan partiler ise, şimdi neden etkin muhalefet yapamadıklarını, Meclis’e neden girmedikleri konusunu halka izah edemedikleri için, her gün yeni gündemler uydurmanın peşinde. İktidarın da, bunların peşine takıldığı ortadadır. KKTC halkının birinci sorunu başkanlık sistemi değil; içinde bulunduğu sayısız sorunun çözümüdür. Halk, iktidardan bu sorunların ortadan kaldırılmasını, diğerlerinden de doğru dürüst muhalefet bekliyor. Ancak; halk olarak daha çok bekleyeceğimiz anlaşılmaktadır. Ne birinin, ne ötekinin niyeti var. Çünkü; halkı düşünmek bir an olsun akıllarına gelmiyor.
İZZET İZCAN (BKP Genel Sekreteri): KKTC halkı için önemli olan; çağdaş, demokratik bir sistemle yönetilmektir. İster parlamenter, isterse Başkanlık Sisitemi olsun, demokrasinin sorunları çözülmezse bir faydası olmaz. Her şeyden önce, çağdaş, AB kriterlerine uygun, demokratik, insan haklarına dayalı bir anayasa yapılmalı. Önemli olan; Kıbrıs Türk toplumunun, demokratik iradesiyle kendi kendini yönetmesi, gerisi hikâyedir.
MURAT KANATLI (YKP Genel Sekreteri): Bu türden tali konuları geçmişte de çok tartıştık. Kıbrıs Cumhuriyeti’nde zaten Başkanlık Sistemi var. Kuzeyde, onunla birleşecek sistemlerin tartışılması lâzım. Yapılan tartışmalar ise, ayrılıkçı devleti kalıcı kılmaya yöneliktir. YKP olarak bunun içinde olmayız.