Sokakta sıkça kullanılan bir tabirdir “patates olmak”. Bir kişinin kötek yemesi, ya da bir işin olmaması, yatması anlamında da sıkça kullanılır. “Bu iş patates oldu” denir.
Son günlerde neredeyse bu ülkenin narenciyeden sonra en önemli ve tanınan ürünü olan patatesin fiyatları öyle bir aşamaya geldi ki, insan “vatandaşın mutfak ekonomisi patates oldu” demekten kendini alamıyor.
Fiyatı 140 lirayı aşan patates fiyatları neredeyse altınla yarışır hale geldi.
Fiyatlar bu noktaya gelince herkes birbirine “ne oluyor, patates yemek de mi hayal oldu” diye sormadan edemez hale geldi.
Suyun öteki yanı Türkiye’de Mersin’de patatesin fiyatı kilosu 8 TL’den satılıyor. İstanbul’un lüks marketlerinde kilosu 12 TL. Peki bizde nasıl 140 TL oldu?
Üstelik bu ücreti verseniz dahi hiçbir markette patates bulamıyorsunuz.
Marketler bunun nedenini “yağmur yağdı, üretici tarlaya giremiyor, patates yok” diye geçiştiriyor…
Peki durum gerçekten böyle mi?
Bir başka önemli iddiaya göre, aracıların elinde patates olmasına rağmen bu durumu fırsata çevirmek isteyen uyanıklar, piyasaya patates vermiyor. Stokçuluk nedeniyle piyasada fiyatlar 140 TL’yi aşıyor.
Peki bu durumu gören hükümet yetkililerimiz neden önlem almıyor?
Meclis Başkanlığı muharebesi de bittiğine göre biraz da vatandaşın mutfağıyla ilgilenseler incileri mi dökülür…
Elbette meselenin bir başka önemli boyutu daha var.
Kendi yurdumuzda yetişen patates neden Türkiye’den daha pahalı?
Bunun nedeni olarak üretim maliyetlerindeki yükseliş gösteriliyor.
Yaklaşık günlük 1.800 TL civarında işçi maliyetleri, kuyulardan su çekmek için kullanılan elektrik maliyetlerinin artması patates fiyatlarının üzerinde baskı oluşturuyor.
Girdi maliyetlerinin yüzde 50'sini sulama ve depolama gibi kalemlerin oluşturduğunu belirten uzmanlar, devletin bu noktalarda önlem alması gerektiğini söylüyor.
Peki Türkiye’de neden patates ucuz? Çünkü orada bu konuda ciddi teşvikler var.
Zamanında bir büyüğümüzün dediği gibi hani anavatanda ne varsa burada da o olacaktı…
140 liraya vitrin süsü haline getirdiğiniz patatese bile halka hasret bıraktınız. Bu böyle gitmez. Bizden söylemesi…