Ada TV’ye konuk olan Cumhurbaşkanlığı Uluslararası İlişkiler Özel Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Işıksal, Suriye’de yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.

Silahın gölgesinde demokrasinin mümkün olamayacağını savunan Prof. Dr. Hüseyin Işıksal, Suriye’de yeni yönetimin en önem vermesi gereken konunun Suriye’nin toprak bütünlüğü olduğuna dikkat çekti. Kıbrıs bağlamında da çok ciddi derslerin çıkarılması gerektiğinin altını çizen Işıksal, “Kıbrıs’taki federasyon romantikleri de umarım gereken dersleri çıkarmıştır. Türk dünyası, buranın bir Amerikan Üssü olmasına izin vermeyecektir. Güney gittikçe Amerikan Üssü olma yoluna büyük bir arzu ile ilerliyorlar. Türk dünyası olarak biz de gereken tedbirleri almak durumundayız” sözlerini kaydetti.

Ada TV’de Aslıhan Ünver’in sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanlığı Uluslararası İlişkiler Özel Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Işıksal’ın programda yapmış olduğu açıklamaların detayları şu şekilde: “Suriye diye bir devletin haritadan silinmemesi amaçlanan hedef. Suriye’yi bölme planları var. Bugün Suriye yönetimine talip olan kim olursa olsun ‘birincil önceliğim Suriye’deki toprak bütünlüğünü sağlayarak, terörü bitirmektir’ diyeceğine ‘benim tüm düşmanlığım Şii mezhebidir’ dediği zaman, doğal olarak bunu son derece şüpheli ve tehlikeli olarak görüyorum. Bu savaşın devam etmesi en çok PKK-YPG’ye yarıyor. Onların askeri güçleri daha da artıyor. Bu ortamda bahar havası geçtikten sonra bütün gelişmeleri dikkatli bir şekilde takip etmek lazım. Silahın gölgesinde demokrasi olmaz. Yeni figüran kesimler Suriye’nin yönetimine talipse toprak bütünlüğünü sağlamaları gerekmektedir. Bir an önce bir seçim prosedürü başlatmaları da şarttır yine de o konuda umutlu değilim. Dünya siyasetinde boş laflara yer yok. Diplomatlar olarak ülke çıkarlarının en iyi şekilde savunulması gerekir. Bu iş tamamen sahada bitiyor. Askeri ve siyasi güce bakıyor.”

“FEDERASYON ROMANTİKLERİ DERSLERİ ALSIN”

“Kıbrıs bağlamında da çok ciddi dersler çıkarılabilir. Her yapılaşmanın bir etki alanı var, o etki alanında da kimsenin bir istikrar derdi yok. Bu etki alanı kavgasında Orta Doğu her zaman en kritik yerde duruyor. Doğal gaz, petrol, dinlerin merkezi olması, jeopolitik konumunu saydığımızda etki alanlarının birbiriyle savaşacağı bir bölge. Kıbrıs’taki federasyon romantikleri de umarım gereken dersleri çıkarmıştır. Türk dünyası, buranın bir Amerikan Üssü olmasına izin vermeyecektir. Güney gittikçe Amerikan Üssü olma yoluna büyük bir arzu ile ilerliyorlar. Bu noktada bu kadar çok etki savaşanının olacağı yerde, Türk dünyası olarak biz de gereken tedbirleri almak durumundayız. Bu dönemde artık bu ada stratejik olarak paha biçilemez adamızda Rum egemenliğinde Türkiye düşmanlığının üssü haline gelemez.”