ABD'nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump, Suriye'deki son gelişmeleri değerlendirirken, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilişkin “Çok akıllı bir adam ve çok güçlü.' ifadesini kullandı.
ABD'nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump, Suriye'deki son gelişmeleri değerlendirirken, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilişkin “Çok akıllı bir adam ve çok güçlü.' ifadesini kullandı.
ABD'nin Türkiye ile bölgede birlikte çalışabileceğini söyleyen Trump, bir gazetecinin 'Suriye'de bulunan 900 ABD askeri konusunda ne yapacaksınız?' sorusuna, 'Bunu yapmanın başka bir yolu olmalı. Bunlardan biri de Türkiye.' yanıtını verdi.
Türkiye'nin 'önemli bir güç' olduğunu kaydeden Trump, 'Cumhurbaşkanı Erdoğan iyi anlaştığım biri. Büyük bir askeri gücü var. Ve bu gücü savaşlarda yıpranmadı. Çok güçlü ve etkili bir ordu kurdu.' ifadelerini kullandı.
Trump, ABD'nin, NATO müttefiki Türkiye ile Suriye'de daha etkili olabileceği mesajını verdi.
Suriye'de ilerleyen güçlerin arkasında Türkiye'nin olduğunu savunan ve bunun, kendisi için sorun olmadığını kaydeden Trump, 'Suriye'nin anahtarı Türkiye'nin elinde olacak. Bunu söyleyen kimseyi duymamışsınızdır ama bu böyle.' diye konuştu.
Bu açıklamalara baktığınızda Türkiye’nin, dünyanın bir numaralı süper gücü ABD tarafından bile bölgede nasıl kabullenildiği ortada.
Elbette bu açıklamalarda ABD’nin kendi askerini bölgede kullanmayarak Türk askerini bölgenin dizaynında kullanma isteği de var.
Ancak bu Türkiye içinde zaten zorunlu bir tercih.
Çünkü terör örgütünün Suriye’deki varlığı nedeniyle Türk askeri bölgede var olmak zorunda. Aksi halde Suriye’yi dizayn edemeyen Türkiye, bu topraklarda güçlenen terör unsurlarının yarın öbür gün kendisi için büyük bir tehdit barındırdığının farkında.
Üçüncü dünya savaşıyla ilgili en şüpheli yer Orta Doğu idi. Ancak öyle görünüyor ki Türkiye Erdoğan’ın izlediği strateji ile başta Suriye olmak üzere bölgeye barış getiriyor.
İsrail bile Erdoğan’ın politikaları nedeniyle bir adım geri çekilmek zorunda kaldı.
Türkiye aynı siyasetteki ağırlığını Ukrayna’da da gösterdi. Doğu ile Batı’nın karşı karşıya gelmesini bizzat Erdoğan’ın akıllı dış politikası önledi.
Türkiye böyle bir siyaseti izlerken ve barışı her şeyin üstünde tutarken, Güney komşumuz ne yapıyor?
Öyle bir silahlanıyor ki sanırsınız ki, 1.5 milyon nüfuslu Rum kesimi, 85 milyonluk Türkiye’ye kafa tutacak.
Dünya Mersin’e giderken tersine giden Rum yönetimi aklını başına toplamalı. Bizden söylemesi…