Bugün 20 Aralık. Birleşmiş Milletler her yıl bugünü Uluslararası İnsan Dayanışma Günü adı altında kutluyor.
Sözde bugün yoksulluğun ortadan kaldırılması için dayanışmanın önemini insanlara hatırlatılıyor.
Duy da inanma…
Peki dünyanın büyük devletleri insanlıkla ne kadar dayanışma içine giriyor?
Yapılan araştırmalara göre dünya genelinde 2,83 milyar insan sağlıklı ve besleyici bir beslenmeyi karşılayamıyor. Bu, dünya nüfusunun yüzde 35'ine denk geliyor.
Yine dünya genelinde her on bir kişiden biri her gece aç yatıyor.
Açlık kriziyle karşı karşıya kalan insanların yüzde 85'i çatışmalardan etkilenen ülkelerde yaşıyor.
Beş yaş altı çocuklarda ölümlerin neredeyse yarısı açlıkla bağlantılı.
Tablo bu kadar karanlıkken BM’nin böyle günlerde İnsan Dayanışma Günü kutlamaları yapması ne kadar inandırıcı?
Diğer taraftan dünyada silahların susmadığı bölgelerde haklının değil güçlünün yanında yer alan süper güçler, insanlık tarihinde ileride nasıl anılacak?
Örneği Gazze’de İsral’in Filistin halkına yaşattığı zulmü görmezden gelmeye çalışan ABD gibi devletler, BM’de bugün yapılacak İnsan Dayanışma Günü kutlamalarında nasıl hesap verecek?
440 gündür devam eden saldırıları sonucunda yaşanan katliamda hayatını kaybeden 50 bine yakın insanın günahı nasıl üstenilecek?
Kıbrıs’a gelecek olursak yarım asırdan bu yana Kıbrıs Türk halkının dünyadan izole edilerek yaşaması için mücadele veren Rum yönetiminin elinde oyuncak olan Batılı devletler, bu çifte standarda ne zamana kadar göz yumacak?
Bugün günlerden 20 Aralık.
BM Genel Kurulu’nda yine süslü laflarla Uluslararası İnsan Dayanışma Günü kutlanacak.
Ancak Batılı süper güçler bir elleri kanda bir elleri balda dünyanın kaynaklarını sömürmeye devam ederken, kan ve gözyaşının aktığı coğrafyalarda adaletsiz siyasetlerini yine sürdürmeye devam edecek.
TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi daha adil bir dünya mümkündür. Ancak bunun için sadece beş ülkenin bütün dünyanın kaderini etkileyecek konularda karar vermesi sona ermelidir. Çünkü dünya beşten büyüktür. Bizden söylemesi…