Bu kış da , yılın yarısına gelmiş olmasına rağmen , beklenen yağmurlar , henüz yağmadı .
Güneyde , tüm barajlar nerede ise kurudu .
Biz ise , Anadolu’dan gelen suyun dışında , su kaynaklarımız yıllarca kurumuş vaziyette .
Türkiye de , kuraklık iklimi içerisine girdi .
Bir çok , ekilen alan , artık su olmadığı için , çorak topraklara dönüşmüş .
Bir çok tatlı su gölü , kurumuş .
Türkiye devletini yönetenler , çoktan önlem almaya ve planlamaya geçmiştir .
Anadolu’dan gelen suyun , herhangi bir garantisi yok .
Kuraklık nedeni ile gölet , kuruyabilir .
Gelen boru , türlü nedenlerle , işlevini yapmayabilir .
Savaş hali , olabilir .
Daha bir çok neden sıralayabiliriz .
Güney , plan ve projelerle , bu sıkıntıdan kurtulmak için , harıl harıl çalışıyor .
Biz , ne yapıyoruz ?
15 gün , boru hattındaki arıza , kuzeyi , vırak vırak öttürdü .
Yağan yağmurlar , iklim koşulları nedeni ile , buhar oluyor .
Bir zamanlar , buharlaşmayı önleyecek , yeraltı barajlarının , müjdesi verilmişti .
Fakat , verilen bu müjde , yerine getirilmedi .
Son kalkınma planında da , ismi geçmemiş .
Artık , ülkemizde , su konusunda ciddi çalışmalara da rastlanmıyor.
Çalışmalar bir yana .
Yurttaşlara , suyun tasarruflu kullanılması için de , hiçbir girişimde bulunulmuyor .
Su sıkıntısı olmayan ülkelerde bile , vatandaşlara , tasarruf olgusu aşılanırken , bizde bu da yok .
Kovalarla , su lastikleri ile , araba yıkamaya devam .
Su fakiri ülkeye sahip olduğumuzu unutarak , su zengini ülkedeymişiz gibi , hesapsız , kitapsız su kullanıyoruz .
Şehirleşmenin getirdiği , yaşayış biçimlerinden dolayı da , müthiş bir su kullanımı var .
Hala daha , havuzlu villa yapılıyor mu ? bilemem .
Ülkemiz , deniz ülkesi .
Karşıda , deniz varken , havuza gerek var mı ?
Fakat denize girmek de , cambazlık ister !
Kıyılar hep parsellenmiş . Anayasamızın amir hükümlerine rağmen .
Yüz metre , Anayasa kuralını kim sallar !
Kıyılar , Majino Hattı gibi , kesilmiş .
Deniz , periskopla ancak görülür .
Bunu yargı da çözemedi .
Kıyıyı işgal eden , müştemilatını da hali ile , döşemiş vaziyette .
Kıyılar , kamunundur diyor . Anayasa .
Demesine der de , o kıyılar , işgalcilerin şemsiyeleri , yatak sandalyeleri v.s ile fiili işgal edilmiş .
Vatandaşa , bu alanlara girmek yasak değil .
Müştemilatı , kullanmamak koşulu ile .
Müştemilattan , oturacak yer bulabilirsen bul .
Bulamazsan , denizde yüzmeye devam . Bulana kadar .
Bu durum , bir çok vatandaşı , havuzlu villa yapmaya veya kiralamaya itti .
Vatandaş , ne yapsın ?
Bana göre , tek yapacağı şey , denize giremediğine göre , psikolojik olarak , bu sıkıntısını gidermek için , periskopla , göz banyosu yapsın . Ayni kapıya çıkar .
Veya .
Kendini denizde hayal ederek , havuzunda yüzerek bu özlemini giderebilir .
Ülkemizin , geldiği durum .
Veya , getirildiği durum .